Siyaset, toplumu yönlendiren ve insanların hayatlarını etkileyen bir alandır. Fakat siyaset, bazen zıt görüşler arasında keskin bir rekabet oluştururken, kazanan taraf sevinir, kaybeden taraf üzülür. Keskin kutuplaşma olunca toplumun bir bütün olarak hedefe ulaşması zor olur.
Ortak değerlerde birleşmek, toplumun bir bütün olarak ortak bir hedefe yönelmesini sağlar. Bu iki durumu daha iyi anlamak için siyaseti, boks maçı ve koşu yarışı gibi iki farklı spor dalıyla kıyaslayabiliriz.
Boks, iki rakibin birbirine karşı mücadele ettiği bir spor dalıdır. Her iki tarafın farklı destekçileri vardır ve her biri kendi takımının zaferi için çaba sarf eder. Ancak, bu tür bir rekabet bazen sadece kazananın belirlenmesiyle değil, aynı zamanda toplumda ciddi ayrışmalara yol açarak da sonuçlanabilir. Siyasal arenada da benzer bir durum söz konusu olduğunda, farklı grupların birbirini “yenmesi” amacına hizmet eden bir yaklaşım, toplumun bir bütün olarak ilerlemesine engel olabilir. Tarafların destekçileri arasında kutuplaşmalar ve fikir ayrılıkları, yapıcı bir diyalogdan uzaklaşılmasına sebep olur.
Buna karşın, koşu yarışlarında tüm atletler aynı hedefe doğru ilerler: Yarışı en iyi şekilde tamamlamak. Her bir katılımcı, bireysel olarak başarılı olmak için çalışır, ancak kazanan kim olursa olsun, tüm seyirciler onu alkışlar. Burada önemli olan sadece bir kişinin başarısı değil, yarışın sonunda herkesin ortak bir hedefe ulaşmak için harcadığı çabadır. Siyasal bağlamda, böyle bir yaklaşım toplumun ortak çıkarları doğrultusunda hareket edilmesini sağlar. Bireysel çıkarlar bir yana bırakıldığında, herkesin kazanması için çalışmak, toplumda uyum ve daha büyük bir başarı yaratır.
Siyaset, her iki spordan da öğreneceği çok şey barındırır. Eğer siyaseti bir boks maçı gibi görmektense, bir koşu yarışı gibi görürsek. ve gerçekleştirebilirsek tüm toplumun kazanacağı bir ortam yaratabiliriz. Farklı, renkler, fikirler bir arada alkışlarlar. Her bireyin kendi yolunda ilerlediği ve sonunda herkesin başarıyı alkışladığı bir siyaset, toplum için daha verimli ve barışçıl olur.
6 Nisan 2025
Şükrü Karataş