Hayatın en derin ve sancılı anlarında, insanlık tarihi bize her zaman bir gerçeği hatırlatır: Büyük baskılar altında, büyük dönüşümler doğar. Doğadaki elmaslar, kömürün milyonlarca yıl süren yoğun sıkışmasıyla oluşur. Bu doğal süreç, aslında insanlık için de büyük bir metafor sunar. Zorluklarla, acılarla ve krizlerle yoğrulan bireyler ve toplumlar, içlerindeki potansiyeli keşfedebilir ve daha değerli bir hale gelebilir.

Ülke olarak birçok sıkıntının içinden geçtik. Geçiyoruz. Kartalkaya’daki yangın, her yer  Kartal Kaya olduğunu gösterdi. Terörle mücadele ederken harcanan kaynaklar, depremlerle sarsılan on bir vilayetimizde yaşanan yıkımlar, siyasetteki tıkanmalar… Tüm bu sıkışmalar bizlere sadece acıyı değil, aynı zamanda bir dönüşüm fırsatını da sunuyor. Ancak mesele, bu acılardan nasıl bir elmas çıkarabileceğimizdir.

Acılardan ders çıkarmak, empati ve dayanışmanın tohumlarını atmakla başlar. Depremlerle yıkılan şehirlerimizde sadece taşlar ve molozlar değil, insanların umutları ve hayalleri de enkaz altında kaldı. Ancak her yardım eli, her dayanışma çabası, bu umutları yeniden yeşertebilir. El ele vererek inşa ettiğimiz her yeni bina, yalnızca fiziksel bir yapı değil, aynı zamanda insanlığımızın, birlikteliğimizin simgesi olur.

Terörle mücadelede harcanan çabalar da bizlere güvenlik kadar barış ve hoşgörünün önemini öğretmeli. Bir toplum olarak farklılıklarımızı bir zenginlik olarak görebilirsek, bu sıkışmışlıklar birer kutuplaşma nedeni değil, barışın tohumlarının ekildiği birer fırsat olabilir.

Siyasetteki sıkışmalar ise daha güçlü bir demokrasiye dönüşebilir. İfade özgürlüğü, uzlaşma kültürü ve dürüst liderlik bu süreçlerden doğabilir. Çünkü toplumun sıkıştığı her durumda, liderlerin ve halkın yeni yollar araması, yenilikçi çözümler üretmesi gerekir.

En değerli elmaslar en sert baskılardan doğar. Her bir acı, her bir sıkıntı, insanlığımızı daha da güçlendirebilecek bir fırsat taşır. Mesele, bu sıkıntılardan ders alarak, empati, hoşgörü ve dayanışmayı artırmakta. Eğer her sıkıntının sonunda birbirimizi daha fazla anlayıp daha sıkı kenetlenirsek, işte o zaman acılarımızdan insanlık tarihine geçecek değerli elmaslar çıkarabiliriz.
HAYIRLI RAMAZANLAR!

1 Mart 2025