ELVEDA RAMAZAN, HOŞ GELDİN ŞANLI BAYRAM
Sevinç ve hüzün duygularımızın yan yana hissettiğimiz bir zamandayız.
Nasıl sevinmeyelim ki, Müslümanın mağfiret edildiği bu mukaddes ayda, biz de o bahtiyar insanlardan biri olmuşuzdur ümidindeyken,
Birden Hüzünleniyoruz.
Maddi ve manevi, sonsuz huzur ve bereket bahşeden mübarek Ramazan ayı’ndan zamanı geldiği için de ayrılıyoruz...
Oysa
Ramazan ayı sanki, daha yeni başlamıştı Şimdi de bütün haşmetiyle veda ediyor.
Zaman bir kuş misali uçup gidiyor.
Bir daha bu feyizli muhteşem aya kavuşur muyuz, kavuşamaz mıyız, hiç birimizin belli değil.
Ölüm gerçeği her an karşımızda.
En gerçeğe, her an hazır olmak lazım değil mi?
Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi,
Var mı Allah’tan yukarı, kabirden aşağı?
Toparlan ruhum gidiyoruz, sen yukarı ben aşağı..
Bu gerçekten, asla kaçış yok, bunu iyi biliyoruz.
ve inananlar;
Kalp kırmıyoruz, kul hakkı yemiyoruz, makam mevki için, insanları satmıyoruz. Herkese tebessüm ediyoruz. İlm öğreniyoruz. İlmimizle amel ediyor ve bunları sadece Allah için ihlasla yapıyoruz. Daha sayabilecek çok maddeler var. Şimdilik bu kadar yeter diyelim.
***
Neler yapmadık ki,
Ramazan ayında, oruçlar tutuldu, namazlar kılındı, teravihlerimizle cami ve mescitlerimizde kardeşlerimizle omuz omuza, gönül gönüle eda ettik.
Zenginlerimiz zekâtlarını verdiler. Sadakalar ve fıtır sadakaları verildi.
İftarlar verildi. İftar davetlerine gidildi. Fakir fukaralar gözetildi.
Komşularımız sevindirildi.
Bolu’da görüne o ki, devlet millet kaynaşması sağlandı.
Hele bin aydan daha hayırlı, bir ömre bedel olan Kadir Gecesini de sağ salim idrak ettik Bunun için Rabbimize sonsuz kere hamd etsek yine azdır.
***
Seben ‘de, 1977-80 Yılları arasında müftülük yapan, Avrupa’da vatandaşlarımıza hizmetler sunan ve edebiyat dünyamıza hece vezinli şiirleriyle yer bulan, şöhretin afetinde kurtulmak için “Eyyubi” “mahlas “ismini kullanan kıymetli ilim ve din adamı Sayın Dursun Pektaş beyin bu sene ki Kadir gecesinde yazdığı dörtlüğü yazıma alıyor ve sizlerle paylaşmayı bir nasip olarak görüyorum:
LEYLE- KADR
Kâinâta aktarmış Hak
Bir gece kevser nehrini
Acep kavrar mı ki idrak
Leyle-i kadrin kadrini.
(Eyyübî - 26.03.2025 )
******
Yazımıza farklı bir açıdan bakarak devam edelim.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir. (N.F.Kısakürek)
Bu ramazanda da, oluklardan aktık. Birçoğumuz pak olmaya çalıştık.
Ne var ki, hiçbir sorunu yokken, bu aya kasıtlı saygısızlık yapanlarla da karşılaştık. Kirli oluklardan akanları gördük Onlara da acıdık. İnanın kızmadık. Çünkü her, yapılan, her hareket şey kayıt altında zaten. Bu gerçeği, insanlığa Peygamber efendimiz bize açık seçik bildiriyor.. Kiramen Kâtibin denilen melekler ise insanın her yaptığını yazıyor
Sonra,
Onları bu densizliğe iten nedenlere veryansın ettik
Beyt
“Gözler kör ise, bunda güneşin kabahati ne”
***
Bu aya saygısızlık yapanların, bunu hak görmeleri biraz egoizm değil midir?
En büyük suç, Allahuteala’ya karşı yapılan saygısızlık değil midir?
Ve en son, herkesin
Döneceği O’na değil midir?
Geçelim.
“Şu anda kalbiniz milimetrik atıyor, oksijen her hücrenize gidiyor, kanınız böbreklerde süzülüyor, sinir sistemleriniz yerinde, kaslarınız mükemmel, gözler görüyor, kulaklar işitiyor, besinleri sindiriyorsunuz,
Bütün bu sistemleri insan vücudunda kuran Allahüteala dır.
Muhteşem vücudumuza, vücudumuzun ihtiyacı olan 1 aylık oruç nimetini neden esirgiyoruz?
Cevabı mı? Maalesef
Kötü arkadaş(Aile), Nefs ve Şeytan. İlimsizlik te ilave edilebilir.
***
İmamı Rabbani efendimizin( 1563-1624) bir sözünü de yazımızın konusuna uygun olarak, buraya nakledelim:
“Canım yavrum, sana sözüm şudur,
Çocuksun, yol da çok korkuludur”
Gerçekten de, daha çok yol katedeceğiz. Bunu Kıyamet ve Ahiret kitabından okuyabilirsiniz
Bu gerçeği bilmek zorundayız. Çocukluğa gerek yok artık.
*****************
BAYRAM GELDİ.
Bayram, kulluk şuuru içinde ibadetlerini yapan, imanlı gönüllerin hasat günüdür, çok mübarek bir gündür. Bu günlerde bize düşen birçok vazife var; büyüklerimizi, akrabayı ve dostlarımızı ziyaret etmek, bayramlarını tebrik etmek, dualarını almak gibi...
Bayramlaşma, kabir ziyaretlerini de yapmalıyız, onlara okumalıyız. Onların duaya, hatırlanmaya ve okumaya ihtiyaçları var.
Bayramın sevincinde yetim çocuklar varsa onlara daha çok ilgi göstermeliyiz.
Bayram hüznümüzde ise, Filistin’deki kardeşlerimizi durumu.
Filistin’de ki durumu, acıları, ıstırapları izah etmek için kelimeler, cümleler yetersizdir. Her gün katliamları görmek, İslam Aleminin yakalarını ABY kaptırmaları sonucu, Müslümanlar inim inim inlemektedir.
Türkiye’nin de yakasını kapmak istediklerini biliyoruz.
Oynanan oyunlarında çok net görüyoruz.
Bu bayramda ve her zamanda ABD, İngiltere başta olmak üzere, emperyalist devletlere lanet olsun.
***
Kıymetli Okuyucularımız,
Bu Cuma gününüzü, Mübarek Ramazan ayınızı ve gelecek olan Mübarek Ramazan Bayramı’nızı şimdiden tebrik ederim efendim.