“Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; Bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci, bir anne gider. Bir dost, bir arkadaş, bir sevgili, ne çok kişi yok olur bir kadın gittiğinde.” diye anlatmış Bekir Coşkun yazdığı şiirinde.

“Kadın Bahardır” diye konsept belirleyen Bolu Kalkınma ve Tanıtma Vakfı TSM Korosu, Türk Kadınlar Konseyi Derneği Bolu Şubesi ve Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Bolu Şubesi ile birlikte düzenledikleri TSM konserleri öncesinde kadının dünya ve Türkiye'deki profilini de sanatseverlerle buluşturdu.

“08 Mart Emekçi Kadınlar Günü” kapsamında, Şef Ayşegül İltir yönetiminde, Bolu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konser Salonunda 08 Mart 2019 Cuma akşamı icra ettikleri Kadın Bahardır TSM Konseri'nin” teması kadın olunca, konser öncesi konuşmalarda kadının önemi, toplumdaki yeri, statüsü, değeri gözler önüne serilmeye çalışıldı bir nebzede olsa..

08 Mart Emekçi, Çalışan Kadınların Günü ile ilgili açıklama yaparak konuşmasına başlayan Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Bolu Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Beykoz; Yaşam koşullarını, iş hayatındaki haksızlıklarını, aynı işi yapmasına rağmen eksik ücret almasını, zorlu çalışma şartlarını düzeltmek ve her daim 2.-3. sınıf insan olarak görülmesine karşı bir baş kaldırıdır 08 Mart.. Çünkü kadın anne, eş, yoldaş, candır. Kadın öğreten, paylaşan, hayata anlam katandır. Hayatı güzelleştiren, mükemmel kılandır. Bir kadın gittiğinde o evin rengi solar. Bir kadın gittiğinde odaların sesi, nefesi gider, hüzün dolar. Onlar sevimli kızlarımız, tatlı kız kardeşlerimiz, güzel sevgililerimiz, mükemmel eşlerimiz ve eşsiz annelerimizdir. Acıyla yoğrulan ve her daim sabırla bilenen kadınlarımız.”diye belirttiği konuşmasında, kadının güzel, güçlü, şefkatli, sevgi dolu, merhametli kelimelerin bile ifade edebileceğinden çok daha fazla olduğunu vurgulayarak, Çünkü Nene Hatun'un, Kara Fatma'nın, Şerife Bacı'nın torunlarısınız. Peygamber efendimizin veda hutbesinde ‘ Kadınları Allah'ın emaneti olarak aldınız.' hadisiyle taçlandırıldınız. Çünkü Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ünde dediği gibi ‘Şuna inanmak lazımdır ki dünya yüzeyinde gördüğünüz her şey kadının eseridir.' Kadınların şiddete, tacize, cinsiyetçiliğe maruz kalmadığı, dövülüp öldürülmediği, eşit, mutlu ve özgür bir hayat sürdüğü bir Türkiye dileğiyle” diye belirterek kutladı bu anlamlı günü.

8 Mart Dünya Kadınlar Gününün aslında bundan 162 yıl önce Amerika'da New York'ta 40 bin dokuma kadın işçisinin sadece insanca çalışma koşulları istemiyle başlattığı, ancak 129 kişin hayatını kaybettiği hareketin sembolü olduğunu belirterek konuşmasına devam eden Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Bolu Şubesi Başkanı Hande Dağdeviren; Bizler Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği olarak nüfusun yarısını oluşturan kadınların toplumda, ailede hala ayrımcılığa uğradığına ve 2019 yılında 2,5 milyon kadının hala okuryazar olmadığına dikkatinizi çekmek isteriz.. Dünya genelinde 144 ülke kız çocuklarının yaşama şartlarını sıraladığında ama aynı kriterlere göre; çocuk yaşta evlilikler, erken yaşta yapılan doğumlar ve anne ölümleri bakımından sıralandığında ne yazık ki 55. sırada yer almakta. Ülkemizde Fransa, Belçika, İsviçre, İtalya gibi ülkelerden çok daha önce kadına seçme ve seçilme hakkı verilmesine rağmen bugün 144 ülke arasında 55. sırada olmamız, gerçekten oldukça düşündürücü.”diye belirterek Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği olarak misyonlarının, kadınların geliştirilmesi, kız çocuklarının okullaştırılmasını yaygınlaştıran projelerde yer alması ve üniversite öğrencileri adına burs programları yapıp, bunların yaygınlaştırılması adına çalışmalar yapmakta olduklarını anlattı.

Kadının sevgi dolu bir eş, anne, evlat kardeş yani toplumun mihenk taşı, üretken, çalışkan, sabırlı, fedakâr olduğunu anlatan Türk Kadınlar Konseyi Derneği Bolu Şube Başkanı Nilgün Işıl, Allah'ın bu özellikleri bahşettiği kadının şiddet görmediği, iyi şartlarda yaşadığı bir dünyada emeğinin karşılığını gördüğü bir dünyada olmasını dilediklerini ifade etti.

Kadınlarımız dendiğinde çok uzaklara gitmeye gerek yok. Yakın tarihimizin sayfalarına baktığımızda onları çok net görüyoruz ve tanıyoruz diyerek kadın kahramanları anlatan Bolu Kalkınma ve Tanıtma Vakfı Genel Sekreteri Mustafa Namdar; İşte Halide Edip Adıvar, Kurtuluş Savaşında Mustafa Kemal'in yanında görev yapmış kadın kahramanımız. Nezahat Onbaşı, daha 9 yaşında cepheyle tanışmış, tam üç yıl babasıyla beraber savaşan kahramanımız. Şerife Bacı, İnebolu'dan Ankara'ya cephane götürürken donarak ölmüş. Cephane ıslanmasın diye çocuğun üzerinden battaniyesini alıp cephanenin üzerine örtmüş, bebeği ile beraber donarak ölmüş. İşte Erzurumlu Kara Fatma, Fatma Seher, Balkan Savaşında Kafkas Cephesinde savaşan kahraman kadınımız. Halime Çavuş, uzun yıllar Halime Çavuş olarak bilinmiş, bir keresinde Mustafa Kemal ile karşılaşmış. Onu tanımıyor, Mustafa Kemal ‘Sen üşüyorsun.' Dediğinde ‘Bey 100 bin kurtulacak, bir ben öleceğimde ne olacak.'diyen kadın kahramanımız. Gördesli Makbule, kocası Halil efe ile Türk çetelerine katılan kahramanımız. İşte Kastamonulu Hafız Selman İzbeli, Kastamonu Müdafi Hukuk Cemiyeti Üyesi olup, Kastamonulu kadınları toplayarak asker giysisi hazırlamak için kurduğu bir cemiyet. İşte Türk anası, bunlar her ne kadar erinin aksesuarları gibi görünüyorsa da ailenin önemli bireyindedirler. Vatan savunmasında, tarlada, ekmekte, aşta, vatan savunmasında, her yerde onlar vardır. En önemlisi 9 ay karınlarında taşıdıkları can yongası çocuklarını özgür bir ülkede yaşatmak, devlet yönetimlerinde görmek düşüncelerindedirler.”diye anlattı.

Konserin ilk bölümünde CHP Bolu Belediye Başkan Adayı Tanju Özcan, bugün özel bir gün olduğunu belirterek yaptığı konuşmasında; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olan bugün burada, bu akşamı sizlerle birlikte paylaşmaktan büyük keyif aldım. Öncelikle onu ifade etmek istiyorum. Bu seçim yoğunluğu sebebiyle bu 2.oluyor, erken ayrılmak durumunda kalıyorum ama emin olun sizi çok keyifle izliyorum.”diye belirterek önümüzdeki süreçte belediye başkanlığı görevini üstlenirse, önce kurslara devam edeceğini, sonrada bu seçkin koronun mensubu olmaya gayret edeceğinin esprisi çerçevesinde, Ben bu konuda hevesliyim hocam, çalışmaya da hazırım.”dedi.

“8 Mart Ne bayramdır, ne de seyrandır. Her alanda eşitlik adına mücadele, emeğin karşılığı, uğradığımız her türlü ayrımcılığı kınama, çığlıklarımızı duyurma günüdür.” Diye belirten Hikmet Manaz hanımın sunumuyla devam eden konserde 24 eser icra edildi.

Kadınlar deyince herkesin, siyasilerinde mangalda kül bırakmadan övdüğünü, ama nüfusumuzun yarısı, dünya nüfusunun yarısı kadın olmasına rağmen belediye başkanlığı sıralamasında %8,5 civarında kadın aday, diğerlerinin tamamen erkek olduğunu belirten Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz konser sonunda yaptığı konuşmasında; Bolu Belediyesi'nde 4 başkan yardımcılığının 2 tanesi kadın. Müdürlerin de yarısı kadın. Çalışanların yarısı da kadın.. Yani bu dengeyi Türkiye'de belki ilk kuran belediye biziz. Eğer şuan şehirde bir değişim dönüşüm sağlandıysa, şehirde bir estetiklik yaşandıysa, bu kaba saba benden değil, bu kadınlar sayesinde olmuştur. Onların gününü yürekten kutluyorum. Bütün erkeklerinde kadınlara karşı çok saygılı olduğu ufak tefek sıkıntılar olur ama şunu söylemek istiyorum ki zaten evi idare eden, erkekleri idare eden kadınlardır. Yani hangi erkek bir aydan fazla kadının arzusuna, nazına dayanabilir. Ben dayanamadım. Kadınlar gününüz kutlu olsun diyorum.”diye ifade etti.

Kısa bir süre içinde hazırlandıklarını anlatan Şef Ayşegül İltir; Her şey bizler içindi, kadınlarımız içindi. Çok kalabalık bir katılım oldu, mutluyuz. Bugün için, özel bir gün olduğu için. Şarkılarımızı da kadınlarımıza göre seçtik. İnşallah halkımızı mutlu edebilmişizdir. Bir parçada olsun onları üzüntülerinden uzaklaştırabilmişizdir diye düşünüyorum.”diyerek, müziksiz yapamayacağını ve konserlere devam edeceğini de ifade etti.

Saygı ve sevgilerimle…

Fatma Marmara