Yediklerimiz, içtiklerimiz, kullandıklarımız, çevremiz gibi birçok faktörün sağlığımızı olumsuz etkilediğini artık hepimiz biliyor ve daha bilinçli davranıp, daha doğal ürünlere yöneliyoruz.
Hasta olup çare aramaktansa, sağlığı koruyup daha iyi ve uzun bir yaşam sürdürmekten geçiyor bunun yolu.
Neoletik Çağ'dan beri kullanıldığı bilinen, sağlıklı ürünlerden biri olan keçe de öyle. Antik Yunan Edebiyatında bahsi geçen, Roma, Bizans Dönemlerinde, Anadolu'ya gelen Türk Kavimleri ve Osmanlı Döneminde de kullanılan keçe, günümüze doğru unutulmaya yüz tutmuş.
Çocukluğumdan hafızamda kalan, rahmetli büyük amcamın giydiği keçe pantolonları ve yelekleriydi.
“Amca; sen niye bunları giyiyorsun, kumaş pantolon giymiyorsun? Dediğimde;
“Bu pantolonu giyince bacaklarım daha sıcak oluyor ve ağrımıyor” derdi.
Eski insanlarımız bizim kadar sağlıksız ürün kullanmıyordu. Şimdi ise o ürünlere geri dönüş başladı.
Artık keçeler kadın girişimcilerin marifetli ellerinde şekillenerek Tablo, yastık, yelek, çizme, takı gibi pek çok çeşit içeren ürünlere dönüşüyor.
Keçi yünleri sert ve kısa olması nedeni ile kilim çadır, yer yastığı ve minderlerinde değerlendirilirken, burada merinos koyunundan elde edilen yünler kullanılıyor.
Sıcak su ve sabunla buluşturulan yünlere dövme (tepme) tekniği uygulanıyor.
El motiflerinde iğne tekniği, kaşe kumaş üzerine yapılmış çalışmalarda oyma tekniği, ayrıca aplik tekniği de çalışmaları arasında yer alıyor.
Piyasada naylon karışımı ürünlerin olduğunu ama sağlıklı olanın saf yünden olması gerektiğini de üzerine basa basa vurguluyorlar.
Her bir çalışmanın ayrı sanat eseri haline dönüştüğünü görüp hayran hayran giysilere, takılara, berelere, ev aksesuarlarına, nazarlıklara, örtülere, seccadelere, birbirinden güzel ve değerli tablolara bakmaktan kendinizi alamıyorsunuz.
Bir zamanlar yatak, yorganda kullanılan koyunyününün becerikli ellerde şekil aldığını görmek; bir bayan olarak beni de gururlandırıyor.
Hele keçeden yapılmış o şık çizmelere bayıldığımı da itiraf etmekten geçemiyorum doğrusu.
Keçeyi ipek ve dantelle buluşturmuşlar; naif, zarif şallara, yeleklere dönüştürmüşler.
Özellikle yerli ipekleri tercih ettiklerini ve hiç bir bozulma yaşanmadığı gibi keçe ile birleşiminin de daha mükemmel olduğunu belirtiyorlar.
Radyasyonu önleyen, alev almayan, yazın serin, kışın sıcak tutan, çok hafif, sağlıklı, doğal ürünlerden yapılmış bu eserleri görünce yıllarca ne kadar sağlıksız, suni ürünlerle yaşadığımızın bir kez daha farkına vardım.
Bu güzel ve sağlıklı ürünlerle bizi tekrar buluşturan becerikli bayanlarımızın ellerine, emeklerine sağlık diyor ve kendilerini kutluyorum.
Sevgi ve saygılarımla…
Fatma Marmara