Faiz Lobisi Yine Hortladı…
Dolar kurunda ki yükselişi anlamak için öncelikle bu hareketliliğe sebep olan değişkenleri incelemek yerinde olacaktır. Ayrıntılarıyla değerlendirilmesi yapılmayan konu üzerinden insanları etki altına almak veya yanlış yönlendirmek bu süreçte düşülebilecek en büyük ihtiyatsızlıklardan biridir. Objektif bir yaklaşımla dolar kurunun yükselişinde ki etkileri ayrı ayrı incelemek gerekir.
Dolarda ki yükselişin temelinde Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın faiz indirimi konusunda yaptığı açıklamaların yanında küresel ekonomideki gelişmelerin etkilerini de göz ardı etmemek gerekir. Bu tür gelişmeler yükselişe ivme kazandırsa da ABD'de dış istihdam verilerinin beklentilerin üzerinde çıkması ve ABD tarafından faiz oranlarında yükselişe gidilebileceğine dair sinyaller alınması doları kuvvetlendirmiştir. Bu artış Türkiye özelinde değil gelişmekte olan bütün ülkelerde de aynı derece de etkisini gösterdi. Tüm bu gelişmeler Gezi Parkı olayları ve 17 Aralık sürecinden sonra uzun bir sessizliğe bürünen eski Türkiye'ye dost” faiz lobisinin iştahını kabarttı. Bazı medya organları ve ekonomistler tarafından yapılan değerlendirmeler ve sunulan çözümler faiz lobisine hizmet etmekten öteye gidemiyor.
Sunulan çözümlere beraber bakalım sanıyorum size de ilginç ve manidar gelecektir…
Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomiye dair açıklamalar yapmasın, Merkez Bankası'na faiz indirimiyle alakalı telkinlerde bulunmasın doların yükselişi hızını kaybeder diyen ve bunu isteyen belli bir kesime şahit oluyoruz. Bu kesimin gayreti faiz lobisi kazansın da, halk kaybetmiş mühim değil anlayışı üzerine kurulu. Cumhurbaşkanımızın gündemi değerlendirmesini istememek, Yeni Türkiye'yi susturmak anlamına gelir. Bu istekler de gösteriyor ki faiz lobisi eski Türkiye'ye dost!” Yeni Türkiye'ye düşmandır. Çünkü Yeni Türkiye'de çıkarları zedelenmiş, onlar kaybederken halk kazanmaya devam etmiştir. Şu da bir gerçek ki faiz lobisine hizmet edenler (bilerek-bilmeyerek) dolar üzerinden bir kez daha kendilerini açık etmişlerdir.
Peki ya, bir evin iki reisi olabilir mi ?
Merkez Bankası kendini Türkiye Cumhuriyeti'nin üzerinden görmekten artık vazgeçmeli. Doların yükselişi ve bu ülkeye etkileri bakımından ortada bir zarar varsa iğneyide, çuvaldızıda kendilerine batırmalıdır. Bu millet 2002 yılından sonra kazanmaya alıştı, bundan sonra artık kaybetmeye tahammülü olmayacaktır. Merkez Bankası yöneticilerinin bu ince çizgiyi gözden kaçırmamaları gerekir. Çünkü dolar bugün yükseldiği gibi yarında mutlaka düşüşe geçecektir, Ya milletin gönlünden düşenler bir daha yükselişe geçebilirler mi?