Türkiye'nin 13 yıl boyunca ulaştığı kudretin, şefkatin ve gücün temelinde tek partili bir hükümet ve istikrar yer almaktaydı. Yeni Türkiye'nin tescillenmesi adına mihenk taşı olan 7 Haziran seçimleri, suhuletle yapılması bakımından ülkemizin normalleşme sürecine girdiğinin kanıtı olarak bizlere bir ön veri sunmuştu. Sandıktan çıkan sonuç 4 partiyi meclise göndermiş ve 3 dönem boyunca süregelen tek partili hükümetin yerine parlamenter sistemin getirisi koalisyon seçeneğini partilere sunmuştu. 7 Haziran'da halk; Ak Parti'ye bu dönem seni yalnız bırakmıyoruz ve yükünü paylaşabileceğin bir partiyle hükümeti yönet demiştir. Halk, kendisini yönetmeye talip olan muhalefet partilerine de vaatlerinizi yerine getirmeniz için size bir fırsat veriyoruz mesajını iletmiştir.

7 Haziran, üst üste gelen seçimlerle yıpranan ekonominin yükselişe geçeceği 4 yıllık evreye ilişkin kilit bir noktadaydı. Ve çıkan sonuç her partiye ayrı bir sorumluluk vermiş, Türkiye'nin bu kilit noktada hız kaybetmemesi için partilerden fedakarlık kelimesinin içini doldurmalarını istemiştir.

Peki 7 Haziran'ı hangi parti nasıl yorumladı?

AK PARTİ

13 yıl tek başına iktidar olan Ak Parti, %41 oy ile yine birinci parti olmuş ve en yakın rakibine 15 puanlık bir fark atmıştır. Halkın verdiği mesaj açık; Ak Parti'yle geçen 3 dönemden memnun ama muhalefet partilerine de vaatlerini gerçekleştirebilecekleri bir ortam sunulmalı…

Genel Merkez, 7 Haziran'ın değerlendirmesini yaptıktan sonra aldığı oy ve 13 yıllık tecrübesiyle ülkeyi hükümetsiz bırakmamak için çalışmalar başlamıştır. Erken seçime en hazır teşkilata sahip olan Ak Parti o seçeneği en sona saklamıştır. Çünkü halkın seçimde verdiği mesaj nettir. Hükümeti kurun!

Bu süreçte bu mesajı anlayabilen ve en ılımlı adımlarda bulunan Ak Parti olmuştur.

Ak Parti tabanının gönlünden geçen Mhp ile koalisyon ya da azınlık hükümeti kurulmasıdır. Chp ile koalisyon görüşmelerini tamamladıktan sonra yeni bir yol haritası belirleyecek olan Ak Parti cephesinin tabanı, Chp ile kurulacak olası koalisyona karşı durumdadır. Ak Parti ile Chp'nin ülke yönetme ve dünya görüşü açısından kimyalarının tutmayacağı aşikardır.

CHP

İlk günden beri Ak Parti'siz bir koalisyon için çabalayan Chp, Hdp ile bir hareket etmiş ama beklediği desteği Mhp tarafından alamamıştır. Ak Parti'yi ülke yönetiminde ekarte etmek için yoğun çaba harcayan Chp'li siyasiler Mhp engeline takılmıştır. Üçlü koalisyondan umduğunu bulamayan Chp, makam ve mevki için midir ? Bilinmez bir değişime giderek Ak Parti'ye yanaşmaya başlamıştır. Seçimden sonra kendince belirlediği kırmızı çizgileri beklentilerini gerçekleştiremeyince terk etmiştir. Manidar bir değişim yaşayan chp'nin durumunu kısaca akıl tutulması olarak tanımlayabiliriz.

MHP

Hemen seçim akşamı olası bir koalisyon seçeneğini kestirip atan, Mhp halka sunduğu vaatleri hangi ortamda gerçekleştirmeyi düşünüyor ? Meydanlarda halktan oy isterken, ülkenin refah düzeyini artıracağından bahsederken, bunu muhalefet olarak mı başarmayı düşünüyor ? Ülke yönetmek riskini ve sorumluluğunu almaktan çekinenler neden vebal taşıyan o koltukları işgal ediyor ? Halkın siyasi partilere sunduğu seçeneği görmezden gelerek, halkın isteklerine itibar etmemekle neyi amaçlıyor ? 1999 yılında siyasi çizgisi dışında yer alan partinin liderliğinde koalisyonda bulunan Bahçeli, aynı dünya görüşüne sahip insanlarla koalisyon kurmaktan neden çekiniyor ? Yani Mhp'yi 7 Haziran sonrası en iyi özetleyen cümle; Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu”!

HDP

Sözde barış elçileri, özde barışın katilleri Hdp cephesi koalisyon seçeneklerinin hep dışında yer almıştır. Chp dışında ne Ak Parti ne MHP, Hdp ile olası bir koalisyonda yer almayacağını belirtmiştir. Talimatlarını kandilden alan bir parti; barışın, huzurun, refahın temsilcisi değil ihanetin, hainliğin, vefasızlığın temsilcisi olabilir ancak. Sırtını terör örgütüne yaslayan, kandan beslenen bir parti Türkiye Cumhuriyeti için kara bir lekeden ibarettir. Ellerine şehit kanı bulaşmış bir partinin ve parti mensuplarının da siyaset yapması gerçekten demokrasi midir ? Sevsinler öyle demokrasiyi…

Görüldüğü üzere sağlıklı bir koalisyon olursa Ak Parti-MHP arasında olur, olmuyorsa da zorlamamak gerekir. Olası erken seçimde kadim toprakların kudretli sahipleri en doğru kararı verecektir.

Sen adli zulüm sanma

Teslim ol da yanma,

Sabret, sakın usanma;

Mevla görelim neyler

Neylerse güzel eyler…