20 yıl boyunca çok sesli korolarda korist, soprano, mezzosoprano olarak devam eden, yazdığı şiirleri bestelendiği gibi kendisi de bestelemeye devam eden, resim ve fotoğrafçılıktan hariç piyano, gitar, armoni dersleri de alarak sanatın içinde dolu dolu yaşayan ve bunları da kaleme alan Nüket Hürmeriç’in yeni kitabı “Ezgiler, Düşünler” okurlarıyla buluştu.
Ankara Devlet Mimar ve Mühendislik Y.O. Makine Bölümü mezunu, aynı zamanda devlet ve özel sektörün yanı sıra Dil Derneği’nde çalışarak Türkçe Sözlük hazırlanmasına katkıda bulunmuş, İngilizce şarkıları Türkçeye çeviren Nüket Hürmeriç, şiir yazmak ve şiir çevirisi yapmak dışında kısa öykü ve deneme türünde yazıları da birçok yerde yayınlanıyor..
“Ezgiler, Düşünler” adlı kitabı içinde pek çok konuyu barındıran iki ana bölümden oluşuyor. “Ezgili Düşünler” bölümünde yazar Hürmeriç, Atatürk ve Müzik, Dünden Bugüne Müzik, Bürokrasi-Amatörlük-Profesyonellik, 19 Mayıs 1919’u Oratoryo ile Kutlamak, Seslerin Dünyasından, Dinleyici Bakışıyla Hikmet Şimşek Konserleri İzlenimleri, Romeo ve Juliet Balesi Gecesinde, Carmen ve Nadir’in Şarkısı, Pop ve Pop Müzik Söyleşileri, Müzik ve dostluk, Konserler İptal Edilmeyince, Amatör Bir Şarkıcının Serüvenleri başlıklı yazılarını kaleme almış..
“İçten Düşünler” bölümünde ise Söyleyemediklerimiz, Adetler-Alışkanlıklar- Kalıplar, Annemin Annesi Olmak, İç Dökmelerim- Kibarlık- Mertlik, Tutarsızlıkların Gölgesinde, Sakallı Dünyalar, Saygı, Kıştan Çıkıp Tiyatro Sinema Derken, 17.Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali, 5.Uluslararası İzmir Tiyatro Festivalinden İzlenimler, Hep Mayıs, Dünden Bugüne Nisanlar, Bir Şiir Doğarken, Sonunda, Bir Kitap Kurdunu Serüvenleri, başlıkları altında otobiyografi ve yaşananları bakış açısıyla yorumlayıp, anlatmış..
“Ezgiler, Düşünler” bölümünde Atatürk’ün Türk Müziğini geliştirmekten yana olduğunu vurgulayan Yazar Nüket Hürmeriç, bölüm konularından özetle; “Atamız 6 Mart 1927’de İstanbul Radyosunu yayına başlamasını sağlamıştır. İlk deneme yayını, Mesut Cemal Bey’in yönetiminde musiki heyetinden rast makamında eserler olmuştu. Opera, 12 Haziran 1934’te Halkevi’nde başarıyla sahnelenmiş, Atamız; ‘Durmayın, yeni eserler yazın. Arayışlarınızı sürdürün ama vakit geçirmeden eserler verin.’diyerek bestecileri kutlamıştı. 1937’de Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü açılmıştı.”diye aktarıyor.
TSM de melodi, THM ise ritim bakımından zengin olduğunu belirten Hürmeriç; “Yaşadığımız ‘İletişim Devrimi’ sayesinde dünya kocaman bir köy haline gelmiş olup, ‘Youtube’ gibi internet olanaklarıyla dünya aynı zamanda kocaman bir müzik köyüne de dönüş durumundadır. Ah bir de ülkemiz terör batağına saplanmayıp, birkaç yılsonu konseri daha verebilseydik. Eğer insanlar sanatla amatörce de uğraşmış olsa, ilgilense bunlar başımıza gelebilir miydi? Müziğe salt eğlence gözüyle bakmasaydık!”diye anlatarak devam ediyor.
“İçten Düşünler” bölümünden de her konu başlığı altında özetle yaşanmışlıkları, anıları, gelenek ve adetleri kuralları, sanat etkinlikleri gibi konuları ele alırken, kadın bestecilerin pek bilinmediğinden ya da yapıtlarının seslendirilmediğinden bahsediyor. Erkeklerin engellemelerinin buna neden olduğunu anlattığı “Ezgiler, Düşünler” kitabı okurları da bu kitapta kendisinden bir şeyler bulacak.
Yazar Nüket Hürmeriç, kitabının doğuşu esnasında yaşadıklarını ise görüşmemiz esnasında şöyle aktarıyor:
“Müziğe ve kitaba bitmeyen ilgim, yaşamımı onlara endeksli olarak sürdürmeme neden oldu, oluyor. Adeta onlara yapışık yaşıyorum. Tutku ile bağlıyım onlara. Sosyal yaşamımı da etkiliyor. Müzik ve kitaplarla olan birlikteliğim sosyallik ile asosyallik arasında, sınırda yaşamamı sağlıyor. Aşkımı yaşamaktan bile vaz geçebiliyorum. Yakınıyor muyum, hayır! Ama bunu çevreme anlatmakta zorlanıyorum.
Gecikmeli olarak bir şiir bastırmıştım. Şimdi de deneme tadındaki yazılarımı da ikinci kitap olarak servis ediyorum. Dürüst, yalın, yalansız, bazılarını rahatsız etme uğruna yazılmış değerlendirmelerim var. Söyleyecek sözü olmayandan yazar olur mu? Amatör bir yazar ve müzisyen olarak da bunları yazmaya hakkım olduğunu düşünüyorum. Evet, bu arada kitabımı dağıtma aşamasında yeni yeni insanlarla da tanıştığımı belirtmeliyim. Çok değişik geri bildirimler alıyorum. Hem sosyal hem asosyal olduğumu açıkça belirteyim.
Kitabımın birinci bölümü müzik kültürü üzerine olup daha çok gittiğim konserlerle ilgili izlenimlerimi aktardım. Başlangıçta Atatürk’ün müzik ile ilgili görüşlerini ve yaptıklarını vurgulamayı yeğledim. Tür olarak daha çok klasik Batı Müziği.. En çok dinlemeyi yeğlediğim tür. Elbette bütün müzik türlerine saygı göstermemiz gerektiğini de es geçmiyorum.
İkinci bölüm ise çeşitli konularda yazılmış, hayatı sorguladığım ve sanat etkinliklerinden bir demet yazılarımdan oluşuyor.
‘Amatör bir müzisyenin serüvenleri’ ve ‘Amatör bir yazarın serüvenleri’ başlıklı yazılarım ise aynı zamanda otobiyografi niteliğinde. Yazar kendini anlatmadan olur mu? İyi okumalar…”
“Ezgiler, Düşünler” kitabı için saygıdeğer yazarımız Nüket Hürmeriç’i tebrik ediyor, yeni eserlerinde buluşmayı diliyoruz.
Sevgi ve saygılarımla…
Fatma Marmara