Neden kovaladıklarımız bizden kaçar ya da olmasını istediklerimiz bir türlü olmaz?

“Bu döngüyü kırmanın bir yolu var mı ?” dediğinizi duyar gibiyim.

Unuttuğumuz bir şey var ki o da; kainatın tezatlar üzerine kurulu olduğudur.

Nitekim, “Eşya zıddıyla kaimdir.” der; Necip Fazıl.

Evet yeryüzünde her şeyin bir de zıttı var. Öyle değil midir gerçekten de..

En çok kaçtığımız her neyse; gelip bizi bulması da ondan mütevellit.

Ve bizler bir konuda ne kadar ısrar edersek o kaçar bizden, en çok da sahip olmak istediklerimiz. İnsanoğlu hep en iyisini yaşamak istiyor fıtraten.

Her şeyi yapmak, her yerde bulunmak, her duyguyu tatmak, bir kişinin her şeyi olmak istememiz de bundan..

Bakış açısı dediğimiz olgu sanılanın aksine çok çok önemli. Bardağın dolu tarafına bakmak var ya tam da ondan bahsediyorum. Her şeyi bir anda yapma güdüsü, insan üstü bir güç ister..

Halbuki kendi yaradılışının farkında olmak, kolaylaştırır işleri.

Günlük olayları kişiselleştirmeden, “ha öyle mi? E olabilir tabi canım!” diyerek karşılamak işin özü. Neden mi? Çünkü insan olarak yapabileceklerimiz kısıtlı. Ömür dediğimiz o kısacık döngü hızla geçiyor. Siz üzülseniz de, kızsanız da, kabul etmeseniz de..

Aman onu da yapayım, geç kaldım, hemen gitmeliyim, her yere her şeye yetişmeliyim..

Ve bir dakika bile nefes almadan koşturan bu varlık insanlığını kaybediyor ve bir nevi robota dönüşüyor. Duygularını dile getirmeyen, kendini olması gerektiği gibi anlatamayan bireylerle dolu sokaklar.

Ben derim ki; bir durun, derin bir nefes alın, etrafınıza bir bakın.

Ve o can alıcı soruyu sorun; “Ne yapıyorum ben? Bunu yapmazsam ne olur? Her şeye yetişmek zorunda mıyım?”.

Elbette bu sorular çeşitlendirilebilir. Siz, size uygun olanını seçin ve cevaplayın lütfen.

HİÇ BİR ŞEYE YETİŞMEK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ. Siz bir şeyleri kendinizi ertelemek uğruna yapmadığınızda, dünya durmaz, korkmayın!

Ne demişler; “ACELE ETME; GEÇ KALIRSIN!”.

Rahatlayıp gevşeyin, gevşeyin ki duygusal esnekliğiniz artsın. Unutmayın ki madde ne kadar sert ise o kadar kolay kırılır. İşte psikolojik sağlamlık dediğimiz olgu da tam olarak budur. Psikolojik sağlamlık eşittir, psikolojik esneklik.

Hayır ben değişemem, o değişsin mantığıyla hareket eden ve değişime direnç gösteren bireyler maalesef sert olan ve kolay kırılan tarafı temsil ediyorlar. Ve çok çabuk kırılıyorlar bir şeylere.

Hayat zor, daha da zorlaştırmayın kendinize. Ve her şeyin daha basit bir yolla çözülebileceğini unutmayı. İyi bakın kendinize..