Osmanlı İmparatorluğu'nun 1.Dünya Savaşı'ndan yenik çıkması ve ardından vatanın her bir karış toprağının İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmesi sonucunda, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Paşa önderliğinde, silah arkadaşları, Kuvayımilliye direnişleriyle, Misak-ı Milli sınırlarının korunmasıyla başlayan Ya İstiklal Ya Ölüm” diyerek yeniden kazanılan topraklar.
Yurdumuzun doğusundan, batısına, kuzeyinden, güneyine hep birlikte; yaşlısı, genci, çocuğu, kadını, hatta kundaktaki bebesiyle, azmin, inancın, birlikteliğin zaferi yokluk ve yoksulluk içinde yapılan, büyük bir mücadeleyle kazanılıp, geri aldığımız bu vatanımızın varlığı da 97 yıl önce kurulan Cumhuriyet'imizle yeniden vücut buldu.
Egemenliğimizin, hak ve eşitliğin, demokrasinin, uygarlığın yolu da yine kurulan Cumhuriyet'le sağlandı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye Büyük Millet Meclisi yalnız ve yalnız ulusundur." diye belirttiği T.B.M.M. 23 Nisan 1920'de kuruldu. 1921 Anayasası'nın getirdiği millî egemenlik ilkesi sonucu boşlukta kalan saltanat makamı da 1 Kasım 1922'de T.B.M.M. aldığı kararla kaldırdı. 13 Ekim 1923'te oy çokluğu ile Ankara'nın başkent olması ardından, Cumhuriyet'in İlanı'na giden yolda daha da ilerlendi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 28 Ekim gecesi Çankaya'da İsmet Paşa ve bazı kimselerle yaptığı toplantıda "Yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz." diye kararını açıkladı. Toplantıya katılanların ayrılmasının ardından, Atatürk ve İsmet Paşa birlikte, Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda gerekli değişikliği sağlayacak önergeyi hazırladılar.
Türkiye Devleti'nin Hükümet şekli Cumhuriyet'tir.
Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur.
Türkiye Devleti, Hükümetin inkısam ettiği idare şubelerini İcra Vekilleri (Bakanlar Kurulu) vasıtasıyla idare eder.
Bu önerge ertesi gün 29 Ekim 1923'te parti toplantısında tartışıldı, ardından Atatürk ve arkadaşlarının, Anayasanın bazı maddelerini değiştiren teklifi T.B.M.M.'de alkışlarla ve oybirliğiyle kabul edildi. Aynı akşam Büyük Millet Meclisi'nde saat 18.45'te yaptığı toplantıdan sonra 20.30'da "Yaşasın Cumhuriyet" sesleri arasında Cumhuriyet ilan edildi. Artık yeni Türk Devleti'nin adı "Türkiye Cumhuriyeti" ilk Cumhurbaşkanı da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tü.
Babadan oğla geçen padişahlık tamamen ortadan kaldırılmış, halkın söz sahibi olması esasına dayalı olarak Cumhuriyet ilan edilmiş ve yeni Türk Devleti'nin adı da artık Türkiye Cumhuriyeti olarak belirlenmişti. T.B.M.M.'nin varlığı ile egemenliğin kayıtsız-şartsız ulusa ait olan, insan haklarına dayanan bir devlet sistemi kurulmuştu. Halkın kendini yönetecek kişileri seçme ve seçilme özgürlüğü, ülkesinin yönetiminde söz sahibi olma hakkı, kadınların oy kullanma, seçme ve seçilme hakkı, eşitliği de yine Cumhuriyet ile sağlanmıştı.
Türkiye Devletinin idare şekli, halkın iradesini gözeten, demokrasi olan Cumhuriyet'tir.
Hâkimiyet kayıtsız ve şartsız milletindir.
İdare usulü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına dayanır.
Biz bu gün, bu vatan üzerinde özgürce, insanca yaşayabiliyorsak, ibadetlerimizi yapabiliyorsak, bunu bu ülke için canını kanını vermiş atalarımıza, onları büyük bir şuur içinde tek ruh halinde bir araya toplayan Atatürk'e ve bize emanet edilen Cumhuriyete borçluyuz.
Bir ülkeye bu kadar çok özellik ve güzellik getiren Cumhuriyet Bayramımız, diğer milli ve dini bayramlarımızda olduğu gibi sevinç ve heyecan içinde yurdumuzun her bir köşesinde tabi ki büyük bir coşku ile bugüne kadar kutlandı, kutlanacaktır.
Bize, insanca yaşamamız için bu toprakları canıyla, kanıyla savunup, kurtararak bırakan başta Atatürk ve silah arkadaşlarını, şehit ve gazilerimizi rahmet, saygı ve şükranla anıyorum. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız” kutlu olsun.
Fatma Marmara