Stres kavramını, bireyin herhangi bir fiziksel veya psikolojik bir unsur ile karşılaştığında gerekli uyumu gösterebilmesi şeklinde tanımlanabiliriz.

Tükenmişlik ise; bireyin bulunduğu ortamda motivasyon düşüklüğüne bağlı olarak yaptığı herhangi bir eylemle ilgili yeterli verimi alamaması durumudur. Stres ve tükenmişliğin iş doyumu ve iş motivasyonu üzerindeki etkisini anlayabilmek için öncelikle stres, iş doyumu, iş motivasyonu ve tükenmişlik olgularının doğru analiz edilmesi gerekir. 
Günümüzde küresel dünyanın yarattığı sistem içerisinde bireyler için bir iş sahibi olmak, örgütsel yapının bir parçası olarak sunulan imkanlardan faydalanmak oldukça önemli. 
Ne var ki sunulan imkanlar yanında çalışanların iş dünyasında olumsuzlukların da fazlaca yer aldığı bir gerçek. 
Çalışanlarda stres, iş yükü, iş motivasyonu ve iş doyumu alanlarında memnuniyete dayalı sıklıkla yapılan anketlere baktığımızda “iş doyumu” ve “mesleki tükenmişlik” kavramlarıyla örgüt psikolojisi alanlarında oldukça yoğun bir şekilde karşılaşıyoruz.
Çalışanlarda tükenmişlik ve iş doyumsuzluğuna neden olan unsurlar incelendiğinde, stres kavramının ön plana çıktığı, bireylerin strese neden olan durumlarla nasıl başa çıkacaklarını bilemedikleri ve bu durum karşısında çaresiz kaldıklarını belirttikleri yapılan çalışmalarca da sabit! 
Hepimizin bildiği gibi günümüzde bireyler, modern hayatın gerektirdiği birçok unsurla birden baş etmek zorunda. Bu zorlamalar bireyin psikolojik dengesini bozarak, bir taraftan yaşamın devamı için gerekli olan enerjiyi açığa çıkarmakta, diğer taraftan tüm enerjisini yok edebilecek bir paradoksla bireyi çaresiz, savunmasız ve zayıf bırakabilmektedir. İş tükenmişliğinin özellikle  insanlarla yüz yüze çalışılan mesleklerde ön plana çıktığı, eğitim ve hizmet sektörü gibi alanlarda tükenmişliğin daha yoğun olduğu görülmektedir. İnsanlarla sürekli etkileşim halinde olan çeşitli meslek grupları ve örgütsel yapılar içerisinde çalışma koşullarına bağlı olarak yüksek düzeyde stres olduğu görülmektedir. Amerikan Stres Enstitüsü ilgili çalışmalarda öğretmenlik mesleği; günlük rutini sürdürmeye bağlı olarak sağlığı tehdit eden meslekler arasında gösterilmiştir. Yine eğitim örgütlerinde yapılan araştırmalara göre, öğretmenlerin aşırı iş yükü altında olduğu, üçte birinin stres ve tükenmişlik yaşadığı görülmektedir. Dolayısıyla büyük şirketler, üretim zincirine bağlı fabrikalar ve hatta ulusal marka temsilciliklerinde çalışanlar birincil gruplar arasında yer almaktadır.
İş doyumu ile mesleki tükenmişlik ilişkisi değerlendirildiğinde, bireylerin başlangıçta sahip oldukları örgüte bağlılık ve çalışma yeterliliklerini motivasyonel anlamda aşırı strese bağlı olarak zamanla yitirdikleri görülmektedir. Çalışanlar öncelikle iş doyumsuzluğu, daha sonra ise iş tükenmişliği yaşamaktadırlar.