Hollanda'da arabamda seyahat ederken, Delft teknik üniversitesi mimar profesörlerinden Kees Kaan'la yapılan röportajı dinledim. Ülkemizin kuruluşundan bugüne kadar yapılan şehirleşmenin plan ve programından gurur duyuyorum. Ülkemizin bundan sonraki gelişmesinin devamlı olması için mimarların, öğretmenlerin, bilim adamlarının diyerek meslekleri sıralıyordu.
Spiker sordu neden mimarları öne koydunuz? Evet mimarlar bir ülkeyi şehirleriyle dizayn ederler. Şehirlerin güzelliğini, özelliğini ortaya koyan, zamanında şehirler kurulurken yapılan planlara bağlıdır. Bu planın düzenli bir şekilde devam etmesi mimarlara bağlı, mimarların yaptığı huzur dolu şehirlerde, insanların ruhları huzurla dolar. Şehirlerin yeşil alanla dolu olması, çiçeklerle donatılması, caddelerin alabildiğine geniş olması, kanalların içi ve dışı yaban hayvanlarıyla dolu olması, insanları büyüler. Şehirlerin nefes alması, adeta ciğerimize çektiğimiz temiz hava kadar önemlidir. İnsanların mutluluk içinde olmaları, hayallerini çoğaltır. Çalışmalarını başarıya götürür. Ülkemizi yeni buluşlara kavuşturur. Maddi ve manevi zenginliklerle dolu oluruz. Ülkemizin yerleşim yerlerinin %80 yatay binalardan oluşmaktadır. Çiçeklerle dolu ön ve arka bahçeleri var. Geleceğe ümitle bakıyorum ve mutluyum,dedi.
Amsterdam'ın göbeğindeki Vondel park üçbin hektar, bu büyüklükte birçok parklar bırakmışlar, benim bulunduğum şehirden Amsterdam'a kadar 20 km uzunluğunda bir alan piknik yerleri olarak bırakılmış. İnsanlar beş dakikada ulaşabiliyorlar. New York'ta santral park 1853 yılında zengin tüccarlar ve alan sahipleri tarafından kurulmuş. 3382 dönüm olarak şehir ortasında yer almaktadır. Her iki tarafında çok büyük arkeolojik ve tarihi müzeler yerleştirilmiş. Yaya yolları, top sahaları, hayvanat bahçesi, atlıkarınca, tekne kiralama imkanı ve yapay gölüyle çok büyük bir park. Bütün dünya şehirlerine baktığımızda, Berlin'in ortasında devasa bir park, Paris'in harika parkları ,daha sayabileceğimiz çok güzel örnekler, dünyayı gezdiğimizde, yeşil alanları şehirlerin akciğerleri olarak görüyoruz.
Atatürk Ankara'yı başkent yapınca geleceğin şehri olması için, kent planı yarışması açmıştır. Bu yarışmayı Alman şehirci Herman Jansen kazanır. Atatürk doğaya ve çiftliklere hayrandı. Bu amaçla Atatürk orman çiftliğini ve gençlik parkını kurdurmuştur. Gençlik parkı 28 hektar büyüklüğündeki araziye kurulmuş, Ankara'nın tarihi parklarından biridir. 1936 yılında yapımına başlanmış, 19 mayıs 1943 yılında hizmete açılmış.
Şehirlerin parklarla donatılması, nefes almamız kadar önemlidir. Ülkemizdeki yeşil alanları korumak zorundayız. Çocuklarımıza gelecekte toprağa basacak alanlar bırakmalıyız. Şehirlerde kişi başına düşecek yeşil alan planlanmalıdır. Nüfus gittikçe çoğalıyor, dolayısıyla yüzyıl geleceği düşünerek hesap yapmalıyız. Eğer yeşil alanları katledersek, geleceğimizi kaybederiz, en büyük servetimiz sağlığımızı kaybederiz. Gelecekte yeni nesle, çocuklarımıza bunun hesabını veremeyiz. Doğaya ne verirsek bize geriye aynısını verir. Doğayı güzellikler içinde tutarsak, güzellikler içinde yaşarız. Güzel düşünür güzel işler yaparız. Yoksa asfalt ve beton yığınları içinde boğuluruz. Sağlığımızı korumak için şehirlere nefes aldırmalıyız. Giderek şehir nüfuslarımızın artmasıyla, parklar, yeşillikler hayatı yaşanır kılan yerlerdir.
Benim çocukluğumda Bolu Atatürk orman parkının yeri tomruk deposu idi. Bolu Kent Konseyi Başkanı Refik Özçelik'ten aldığım bilgilere göre depo olan 100 dönümlük araziyi, Bolu Orman Baş Müdürlüğünde çalışan, Gürzap Yılmaz isminde orman mühendisi olan bey efendi tarafından ağaçlandırılmış. Ne büyük iş yapmış, sağ ise kulakları çınlasın, öldüyse Allah rahmet eylesin. Ben 90'lı yılların sonları idi, tatilde koşmak için gittiğimde, o ağaçlık atıl bir vaziyette idi, içi pislik ve köpeklerle, arzu edilmeyen kişilerle doluydu. Orasını bolu belediyesi başkanı Alaaddin Yılmaz, uzun uğraşlar sonunda orman bakanlığından satın almış. Şu an düğün salonu olan 10 dönümlük arazi de, Kayışoğlu kurtarma ekibi, lastik tamircisi, oto elektrikçisinden satın alınmış. O 10 dönümlük arazi de kötü görüntüsünden kurtarılarak Atatürk orman parkına eklenmiş.
Bin metrelik daire şeklinde yürüme pisti, bisikletler için, bisiklet sürme yeri ve bisiklet binmek isteyenlere yarım saatliğine parktan bisiklet veriliyor. İki tane basketbol sahası, iki tane tenis sahası çocuklar için harika oyuncak alanlarıyla, İnsanların her renkten, her fikirden bir arada oturup, birlikte kaynaştığı, harika bir yer olmuş. Çocuğu ölmüş bir vatandaşın, çocuğu adına yaptırdığı bir mescit, manevi havayı tatmak için, parkın köşesine yaptırması da eksikliği ortadan kaldırmış. Park tam da Atatürk'ün adına layık bir şekilde yapılmış. Böyle bir parkı Bolu'ya kazandıran belediye başkanına ve emeği geçenlere sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Sayın Refik Özçelik'in bildirdiğine göre Bolu içinde mahallelerde 400 yakın Bolu halkı ve çocuklarımız için küçük parklar yapılmış.
Geçtiğimiz sonbahardı, Parkta yürürken, sağlık meslek okulunun öğrencileri heyecanlı bir şekilde sigara içilmemesi için uyarı tabelaları asıyorlardı. Buna rağmen yumuşak yanıcı zemine gözümün önünde yanan sigarayı atan insanlara rastladım, utansınlar diye söndürüp kendim çöpe attım. Böyle güzel bir parkı özenle korumalıyız.
Köroğlu düğün salonun karşısında beton zeminde küçük yerde çocuklar futbol oynuyorlar. Keşke o park İzzet Baysal Köroğlu hastanesinin olduğu yere kadar uzanabilseydi. Herhalde orman başmüdürlüğüne ait, lojmanları içinde basketbol sahası ile mini futbol sahası var, kullanan kimler var ki? Kamuya açık olsaydı da gençler yararlansaydı. Atatürk Orman parkında Ramazanlarda ve yaz aylarında insanlar masa ve yer bulmakta zorlanıyor. Diyeceksiniz ki zaten 5-10 km uzaklıkta doğa ile kucaklaşıyorsunuz, ama şehir merkezinde yaşayanlar, heran yarım saatliğine de olsa, çocuğunu alıp götürme imkanını her zaman bulabiliyor. Şimdi belki pek önemli görünmüyor ama 20 yıl sonra yeşile olan ihtiyacımız artacak. Apartmanlar arası kamelyalar bile insanların bir araya gelip çay, kahve içmeleri, kaynaşma açısından harika. Şehir içindeki anıt parkın orada çocuklar, insanların arasında (skate Board) kay kay yapıyorlar. Onlar içinde herhangi bir yere, kay kay yeri yapılsa iyi olur. İnsanların şehirlerin akciğerlerinde, temiz hava almalarına çok ihtiyaçları var.
Dünya hava kalitesi endeksi verilerine göre her onkişiden 9'u her nefes alışında zararlı hava soluyor. Greenpeace visual derneğinin hava kalitesi raporunda dünya genelinde üç bin kentten alınan veriler incelendi, ölümlerin en büyük nedenlerinden birikirli hava solumak. Dünya sağlık örgütü hava kirliliğinden her yıl 15 yaş altı 600 bin çocuğun ölümüne neden olduğunu açıkladı. Örgüt raporunda dünya genelinde 1,8 milyar çocuğun %93 sağlık ve gelişimlerini ciddi şekilde tehdit eden çok kirli bir havaya maruz kaldığını belirtti. Kirli hava her yıl 7 milyon insanın ölümüne yol açıyor.
Belediyenin şehir konusunda elbette çalışmaları ve planları vardır. Cennet Bolumuzun bu güzelliğini ve özelliğini yitirmemesi için yeni başkanımız sayın Tanju Özcan Merkez TV verdiği Röportajda, gece gündüz çalıştığını ve Bolu'yu yeşille buluşturacaklarını söyledi. Kendisine yeni görevinde sonsuz başarılar dilerim. Bu günü değil geleceği kurtaralım.
Kaynakça: (reisgids) seyahat yaptığım yerlerin rehber kitapları.
- Çankaya yolunda Atatürk, Kahraman Yusufoğlu.
-Greenpeace derneğinin raporu.
-Dünya sağlık örgütünün raporu.
Şükrü Karataş
(10 -7-2019)