Tanju Özcan koltuğa oturalı dört buçuk ay oldu, 15 yılın ardından gelen başarıyı taraftarları coşkuyla, sosyal medya trolleri ise düşman işgalinden kurtulunmuşça kutladı.

Dört buçuk ayda çok şey yapması beklenemezdi o da öyle yaptı, belediyeyi belediyeciliği çözmeye uğraşıyor, müdürlüklere haklı olarak kendi atamalarını yapıyor, şuan kasaba başkanı gibi döşenen kaldırım taşlarını yerinde inceliyor.

Propaganda günlerinde Alaaddin Yılmaz abisi ile verdiği pozlarda devri sabık yaratmayacağını ve belediyeden işçi çıkartmayacağını söylemişti.

Teşkilatının ve torllerin psikolojik baskısı sonucu belediyede alengirli işlerin döndüğü açıklamaları oldu, çoğu askıda kaldı diyebiliriz, neyse ki kısa sürdü. Eğer gerçekten bankamatik memuru ve alengirli işler varsa bu kişiler için davalar açılmalı, kesinleşen hukuk kararının ardından kameralara çıkıp bu ilişkileri öyle açıklamalıydı.

Seçime 3 gün kala belediye katlarında noter tasdikli ‘çıkarmayacağım' garantisi ile gezip seçilince 97 işçi çıkarması doğru olmadı.

Partisinden çok kendisi ile poz veren eski reisin seçim yatırımı olarak işçileri belediyeye aldığını söylemek basitlik olur, öyleki çıkarılan işçilerden intihar etmek isteyen biri CHP'liydi. İşe alınanlar tamamen işsizlikle mücadele çerçevesinde gerçekten ihtiyacı olan gariban kişiler. O garibanlara ekmeği iade edilmeli.

Bahane olarak ‘maaşları ödeyemeyecektik' denilmesi martta ve daha öncesinde nasıl ödeniyordu sorusunu doğuruyor. Alaaddin bey zengin kulüp başkanı gibi cebinden ödemiyorsa eğer…

Alaaddin Yılmaz'ın eleştirilecek çok yönü var, çoğu projelerin uygulanış şekli hatalıydı, belediyede uzunca zaman kalması altındaki müdürlükleri yeterince denetleyememesine ve gelen raporlara inanmasına neden oldu, bunu görevdeyken de defalarca yazmıştım.

Fakat eski reis ne kimsenin adamıydı nede kimse onun adamı… Kendi ifadesiyle çalışmalarının yüzde yetmişi hukuksuzdu, Türkiye'nin bu anayasasında hukuka tam riayet ile iş yapılmasını imkânsız görüyordu, iş yapmak için para lazımdı, baktığı her yeri kaynak olarak gördü… Geri dönüşüm firmasının hurdalarını 3 katı fiyata aldı ama karşılığında belediyeye sosyal tesisler yaptırmıştı. İşte bahsettiği hukuksuzluk buydu. Bence belediyenin parasını yedirmedi, ben yaptım oldu” yanlış projeleriyle, liyakatsiz firmalara yaptırılan işler sonucu heba olan paralar hatasıydı. Zaten Özcan seçim çalışmalarında istişareye önem vereceğini” söyleyerek bu hatadan kendine oy devşirdi.

Özcan bundan sonra ne yapar? Seçim öncesi birçok vaadi bir kenara, Bolu'nun suyu aksın çöpü temizlensin yolları kaldırımları düzgün olsun iki de bir kazılmasın kendisine bir seçim daha kazandırır…

Bolu'muzun gelişeceği düz satıh olan güneyine hançer gibi saplanacak ve metrelerce yükselecek çevre yolunu durdurarak bence en önemli hizmeti yapmış olur.

Hasan Perçin

[email protected]