Kainatın esrarını çözememiş, yaşama gayelerinden habersiz, insani melekelerinin farkına varamamış, büyük bir hüsran ve cahiliyenin pençesinde kıvranan insanlığın üzerine İSLAM güneşi doğalı yaklaşık 14-15 asırlık bir zaman dilimi geride kaldı.
En son ve münezzeh olan İSLAM dininin Anayasası olan Kur'an-ı Kerim, Miladi 610 yılında vahiy yoluyla Peygamber efendimize Sevr mağarası'nda indirilmeye başlanmış ve Miladi 612 yılında tamamlanmıştır.
Devamında…
“Allah indinde tek din İslamdır” (Al-İmran 19)
“İşte bugün sizin dininizi kemale indirdim ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Sizin için din olarak İslam'ı beğendim.”(Maide 5/3) ayetleri müjdelenmiştir…
Peygamber efendimiz, insanlığın üzerine doğan bu nurlu İSLAM güneşinin,insanlığın üzerine yansımalarına engel olmak isteyenlerle, çevresinde kendisine inanmış çok az ama inançlı bir grup insanla mücadele etmiş ve bu uğurda büyük sıkıntılara maruz kalmış, bu mücadele esnasında büyük eziyetler çekmiştir…
Yüce ALLAH, tüm noksan sıfatlardan münezzeh olan İSLAM dininin tebliğini, tüm insanlığa yapmakla şereflendirdiği efendimiz için,,,
” Peygamberin çağrısını,kendi aranızda birbirinizi çağırmanız gibi tutmayın.Allah,içinizden sıvışıp gidenleri şüphesiz bilir.O'nun buyruğuna aykırı hareket edenler,başlarına bir bela gelmesinden veya can yakıcı bir azaba uğramaktan sakınsınlar” (Mücadele suresi 5.ayet) ayetini inananlara müjdelemiştir.
İşte bu ayet doğrultusunda inananlar, Yüce İSLAM dininin tebliği esnasında yaşadığı tüm sıkıntıları yok saymışlar,,,Rabb'imizin rızasını kazanmak ve Efendimizin şefaatına nail olmak için, tüm dünyalıklarından vazgeçmişler,bu uğurda gerektiğinde canlarını hiçe saymışlardır.
Bu mücadele esnasında,nice fitne ateşleri yakılmış, insanlar İSLAM'IN izzetinden,şerefinden huzur ve saadetinden mahrum edilmeye çalışılmış lakin,
“Onlar,ağızları ile Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Ancak gerçeği yalanlayan nankörlerin hoşuna gitmese de Allah nurunu tamamlayacaktır.”(Saf suresi 61.ayet) ayetiyle kendilerinin hüsranda ve büyük bir gaflette oldukları bildirilmiştir.
Ve günümüzde de yaklaşık 14-15 asır evvel yanan ve hiç sönmeyen ve kıyamete kadarda hiç sönmeyecek Kur'an hükümleri ve Peygamber efendimizin Hadis-i Şeriflerini kendimize rehber ederek İSLAM ‘ı orijinal şekliyle yaşamaya çalışırız…
Zaman zaman bizleri İslam'ın özünden kopararak farklı mecralara çekmek isteyen ve asıl amacın yüce dinimizin evrensel ilkelerinden inananları soyutlamak olan farklı projelere de şahit oluyoruz,
Ve zaman zaman , Yüce dinimiz İslam'ın, günümüz şartlarında ki ihtiyaçlara cevap veremediği gibi, zehirli düşüncelerle beynimiz istila edilmeye çalışılır.
İçinde bulunduğumuz günlerde, Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yapmış olduğu
İslam'ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar aciz bunlar,
İslam'ın hükümlerinin güncellenmesi vardır. Siz İslam'ın 14 asır,15 asır öncesi hükümleriyle kalkıp da bugün uygulayamazsınız.Böyle bir şey yok.” açıklaması kafaları epey karıştırdı, kafalarda soru işaretleri oluştu. Bazı kesimlerde deyim yerindeyse bir nevi beyin travmasına sebebiyet verdi…
Bu yapmış oldu açıklama ile dün olduğu gibi bu günde rahmetli Erbakan hocamı anlamadıklarını ortaya koydular.
Yine geçmişte dinle reform fitnesi ortaya atılmış, bu fitneyle ilgili cennetmekan hocam
“Bir süreden beri modern Müslümanlığın savunulması adı altında, İslamın tüm kalıpları günümüz şartlarına göre gözden geçirilmeli…
Din elbisesi bu bedene göre yeniden dikilmeli denmektedir…
Şu hale bak,
Din elbise filan değildir,
Çocuk oyuncağı da değildir,
Din Allah yapısıdır.
Ve sadece bu çağın değil çağların ötesine de yol gösteren, çağlar üstü kitabımızı iyi öğrenelim.
Ne yazık ki bu faaliyet bir zamanlar Milli Görüş gömleğini taşıyanlar tarafından yapılmaktadır.
Ne büyük talihsizliktir onlar adına”
Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az gelirmiş derler…
Dilerseniz bu sözler doğrultusunda burada aklımdaki soruları sormak isterim…
1-Kainatın yaratıcısı, yarattığı insanların yaşadıkları zaman dilimleri içerisinde ki ihtiyaçlarını,,,Kur'an-ı indirmeye başladığında düşünememiş olabilir mi?
2-İslam halifeleri, İslam'da güncellemeye gerek duymadıkları halde,kim hangi bilgi ile güncelleme yapacak?
Yeni vahiy mi geldi?
Yeni bir emir mi geldi?
Yeni bir yasak mı geldi?
3-Faiz helal mi kılınacak?
4-Zina helal mi kılınacak?
5-İmanın şartlarımı değişecek?
6-İslamın şartlarımı azalacak?
7-Namaz vakitlerimi azaltılacak?
8_Hac,zekat kaidelerimi değişecek?
9-İnsanların arzu ve isteklerine göre yeni bir dinmi oluşturulacak?
Acaba neden İslam'da güncelleme ihtiyacı hissedildi?
Güncellenmemiş İslam ağır mı geldi nefislere?
Güncellenmiş İslam'la, Dine göre insan değil de, İnsana göre mi din olmalıydı?
Evrensel ilkeleri olan İslam dini, hükümlerinden arındırılıp şekle ve gösterişe dayalı bir hale mi getirilmeliydi?
Vesaire, Vesaire…
Ve de en önemlisi bu konularda otorite mekanizmalarının hala sessizliğini korumaları ve zihinlerde oluşan karışıklıkların giderilmemesidir…
Tabi ki bu konuda en önemli muhatabımız Diyanet İşleri Başkanlığı…
Merak ediyorum Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ilgili birimleri hala neden bir açıklama yapmıyor?
Kanaat önderleri hala niye sessiz kalmayı tercih ediyorlar?
İlgili, ilgisiz her konuda açıklama yapıp gündemi meşgul eden medyatik hocalar, acaba hala daha niye sessizler?
Eğer ki bu sessizliğinizin sebebi, İslam'da güncelleme yapılmasını tasdik anlamındaysa, bizlere de anlatın sebeplerini, bizlerde bilelim…
Yok eğer, İslam'da güncelleme” olamayacağını adınız gibi biliyor fakat konuşmuyorsanız…
Vallahi hesabını veremezsiniz?
Ve bizlerde deriz ki?
ALIN,,, GÜNCELMİ DEĞİLMİ BİLMEDİĞİMİZ İLMİNİZİ…
İŞGAL ETTİĞİNİZ MAKAMLARDAN
ÇEKİN VE GİDİN…
YA ANLATIN BİZE DOĞRULARI…
YA DA DÜŞÜN BU MİLLETİN YAKASINDAN…
Şimdi belki yukarıda bahsi geçen zatlar bana Destur de dinden çıkacaksın”diyecekler?
Evet ben, güncellenmiş bir dinin mensubu olmadım ve olmam hiçbir zaman…
Ben, Rahman ve Rahim olan Alemlerin Rabb'inin indirmiş olduğu…
Rehberinin de Peygamber Efendimiz olduğu GÜNCELLENMEMİŞ İSLAM DİNİ'NİN” Mensubuyum ELHAMDÜLİLLAH…
Ve GÜNCELLENMEMİŞ İSLAM DİNİ'NİN” doğrularını haykırmaktan da bedeli ne olursa olsun asla ama asla vazgeçmem ELHAMDÜLİLLAH…
Selam ve dua ile…