“Neymiş Avrupa Birliği'ne girecekmiş…
Avrupa Birliği dediğin ne senin be?
Ne aile kalmış, ne çocuk kalmış…
Uyuşturucu, içki, her türlü felaket…
Çökmüş, çürümüş…
Sen hangi inancın evladısın?
Hangi tarihin çocuğusun?
Bırakıp nereye gidiyorsun…
Deli misin? Be deli misin?”…
Cennetmekan Erbakan hocam, geçmişte böyle seslenmişti Avrupa birliği sevdalılarına…
Ve şöyle devam etmişti
Avrupa Birliği'ne gireceğim diye tutturdun deli gibi…
Koştun onlara…
Her türlü hakarete maruz kaldın…
Kapıdan da kovuldun…
Hani şurada havai fişekler atmıştın…
Niye ağzını açıp konuşamıyorsun?
İşte akılsız başın cezasını ayaklar çeker…
Gidip geldin! Gidip geldin! gidip geldin!
sonunda onlardan gördüğün muamele ortadadır…”
Fazla söze gerek var mı?
Bugün yaşananları yukarıda söylenen sözlerden daha iyi anlatabilecek başka bir analiz var mı?
Ama Erbakan hocamı anlamak için…
En önemli nokta, Milli görüş okulunu bitirmek…
Arka bahçeden kaçmamaktır…
Arka bahçeden kaçanlar…
Hocamın tabiriyle ‘kafasını vuracak taş' ararlar…
Elhamdülillah… Hocamızın yanından hiç ayrılmadık…
Göstermiş olduğu hedeflere ulaşmak için
Güçlü bir TÜRKİYE için, Ümmet için, TÜM insanlığın huzur ve refahı için…
Yaşanılabilir bir dünya için
Hiçbir menfaat gözetmeksizin…
Her daim davamızın peşinde koştuk…
Yılmadık… Usanmadık… Hiçbir zaman ümitsizliği kapılmadık…
Her zaman, kelebeklerin kanat çırpışları olmaya çalıştık…
Fırtınalara yön vermek için…
Bu dava bize çok şeyler öğretti…
Çok şeyler kazandırdı…
Her zaman haklı olmanın, haklı çıkmanın huzurunu bize iliklerimize kadar yaşattı…
Bir dava eri daha başka ne isteyebilir ki?
Rahmetli hocam kafamıza çivi gibi çakmıştı…
Avrupa birliği=Haçlı ittifakı diye…
Avrupa değil İSLAM birliği diye…
Nato değil D 8'ler diye…
Avrupa bizi değil, ancak biz Avrupa'yı bir şeye biz layık görürüz diye…
Al-İmran suresi 28.Ayette mealen ‘Müminler, müminleri bırakıp, inkarcıları dost edinmesin,
Kim böyle yaparsa ALLAH ile ilişiği kalmaz,
Ancak onlardan(gelebilecek tehlikeden)korunmanız başkadır.
ALLAH asıl size, kendisine karşı dikkatli olmanız hakkında uyarmaktadır,
Çünki dönüş ALLAH'adır.”
İşte yukarıda ki ayet ,bizim neden ısrarla İSLAM birliği vurgusu yaptığımızın kuvvetli bir delilidir…
15 Temmuz hain darbe girişimine dikkat ettiniz mi?
Kimler yanımızdaydı?
Kimler sessiz kalıp ,hain darbenin gerçekleşmesini bekledi?
Şanlı ,şerefli bu vatanın evlatları sokaklara inip ,darbeyi engelleyince…
Şeref fukarası…
Onursuz…
Haysiyetsiz…
Avrupalılar…
Gerçek yüzlerini ortaya koymadılar mı?
Her şey gün ışığı gibi ortada…
O zaman neyi bekliyoruz?
Bundan sonra yapılması gereken ,Ak Parti iktidarınca kurulan Avrupa birliği bakanlığının lağvedilmesi ve Avrupa birliği ile olan tüm ilişkilerin ivedilikle bitirilmesidir…
Bu onurlu, şerefli, izzetli milletimizin temsilcileri,
onursuz, ikiyüzlü, sahtekar, haçlı zihniyeti taşıyan insanlık fukaraların oluşturduğu, nifak birliği kapılarında beklemek yerine…
Ümmetin son ümidi olan, her zaman silkinip, ayağa kalkmamızı dört gözle bekleyen…
Silkinip, ayağa kalktığımızda… Ümmetinde canlanacağı, ayağa kalkacağı, bütün zincirlerini kıracağı…
İSLAM Birliği'ni kurmaktır…
İşte bize yakışan budur…
Selam ve dua ile…