GEREDE'YE CEZAEVİ YAPILACAKMIŞ…
Gözlerimizi Dünyaya açtığımız, havasını teneffüs ettiğimiz, suyunu içtiğimiz, yollarının tozunun ta ciğerlerimize kadar işlediği, köyünde, yaylasında ömrümüzün en güzel çağı olan çocukluğumuzu yaşadığımız, buram buram doğallık, samimiyet, içtenlik, çalışkanlık ve mücadele kokan insanların yaşadığı ve bu özelliklerin, kişiliğimizi doğrudan etkilediği… İnsanının, unutulmuşluğun, fakirliğin, çaresizliğin, yalnızlığın, değişmez kaderi olan memleketim…
Bir ilçe düşünün, hastanesi sağlık ocağına çevrilmiş, uzman hekimi olmayan, en ufak sağlık vakalarında bile hastaların civar il ve ilçelere sevk edildiği…
Askerlik şubesinin kapatıldığı…
Zorunlu görev bölgesi olduğundan, tercih edilmeyen, tercih etmek zorunda kalanlarında, daha göreve başlamadan, nasıl geri dönerim hesabı içine girdiği bir ilçe düşünün…
Genç nüfusun, sabahtan akşama kadar kahvehanelerin değişmez müdavimi olduğu, zaman öldürdüğü ve kötü alışkanlıklarla baş başa bırakıldığı ve hayattan uzaklaştırıldığı bir ilçe düşünün…
İnsanının ümitsizliğin ve karamsarlığın pençesinde inim inim inlediği bir ilçe düşünün…
İşte o ilçe benim memleketim KIBRISCIK…
Bir bireyi olarak ve aktif olarak yürüttüğümüz siyasi yaşantımız süresince, yetkililere hep ilçe ekonomisinin güçlenmesi için çözüm önerileri sunmaya çalıştık, ilçemizin haritadan silinme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ilettik…
İlçemizin coğrafi konumunun elverişli olması sebebiyle, Abant İzzet Baysal Üniversitesi bünyesinde Orman fakültesi kurulmasını ve yine ilçemize cezaevi yapılması görüşlerimizi ilgililere beyan ettik…
Ama sanıyorum ki siyasi gücümüzün yüzde bir seviyelerinde seyretmesi, bu isteklerimizin taleplerimizin yeterince duyulmasına engel oldu…
Kıbrıscık'a yapılması anasının ak sütü gibi helal olan cezaevinin, Siyasi iktidara yüzde seksen civarında katkıda bulunan, Gerede ilçemize yapılmasına karar verildi…
Emeği geçenlere teşekkür ederiz…
Maalesef günümüz siyaset anlayışında her şey güç ile orantılı hale geldi, siyasi gücünüz varsa hizmet almakta öncelikli olursunuz, eğer siyasi gücünüz yoksa belki bir ara hatırlanırsınız…
Geçmişte Düzce ilçemizken, İlimizin kaynaklarının büyük bir kısmını alır ve ilimiz siyasetini de Düzceli siyasiler belirlerdi…
Düzce il olduktan sonra, derin bir oh çekmiştik…
Yatırımlar geçte olsa ilimize yapılmaya başlamıştı…
Şu aralar BOLU olarak ikinci bir düzce vakası yaşamaya başladık, artık BOLU siyasetine Geredeli siyasilerimiz yön vermeye başladı… Ve bu konuda oldukça da başarılılar…
Ben buradan Ak parti BOLU milletvekili sayın Fehmi KÜPÇÜ'ye ve Ak parti BOLU İl Başkanı Sayın Nurettin DOĞANAY'a seslenmek istiyorum…
Sayın KÜPÇÜ, sizi iyi tanırım, alçak gönüllü, hatırnaz, mütevazi, seçkin karakterde bir kişiliksiniz, bir siyasi olarak ta, hizmetlerinizde seçim bölgenizin öncelikli olması olağandır ama BOLU milletvekili olarak, ilimizin bütün bölgeleri de sorumluluğunuzda olduğundan, hizmet noktasında, Gerede dışına çıkmanız ve tüm BOLU insanına ulaşmanız en büyük temennimizdir…
Sayın DOĞANAY, isminde ADALET” ve KALKINMA” kavramlarının bulunduğu İktidar partisinin, BOLU'muz da en kilit noktasında bulunan bir siyasetçisiniz… Deyim yerindeyse, hak ve adaletin dağıtıldığı makamın en üst noktasındasınız… Adalet dağıtırken hemşericilik duygularınızın etkisi altında kalmamanız en büyük isteğim ve dileğimdir…
Her ne kadar belediyesi CHP'lide olsa, Kıbrıscık ilçemizle ilgili acil eylem planlarına ihtiyaç vardır ve bu eylem içinde sizin düğmeye basmanız gerekmektedir… İlçemiz sorunları ivedilikle masaya yatırılmalı teşhis konulduktan sonrada, tedaviye bin an önce başlanmalıdır…
Yarın çok geç olabilir…
Selam ve dua ile…