Bolu'yu Bolu yapan,
Eşi ve benzeri olmayan,
Herkesin “Babamız” dediği,
Emsalsiz bir adam.
Verdiği o tarihi kararı sonrası,
Bolu'da izleri hâlâ tap taze, canlı ve her yanımızda yaşıyor.
…
Ne var ki, Hak Teala'nın emriyle,
5 Mart 2000'de, saat 07'de
İzzet Baysal'ımız,
Hakka yürümüştü .
….
Rahmetli Baysalın kökleri Seben'dir.
1907 yılında Bolu'da Karaçayır Mahallesinde dünyaya geldi.
Dar gelirli bir ailenin ferdiydi.
Sonrasında, zor fakat onurla mücadeleler içinde geçen,
Yaşanmış dolu dolu zor yılların içinden, büyük hedeflere yürüdü.
Memleketine olan hasreti ve sevginin emareleri olan,
Eserleri, sevgisi, merhameti, şu an her yerde ve her gönülde yaşıyor.
Ve dev eseri olan Üniversitesinin,
Tıp Fakültesini gören, sakin sessiz yamacında,
Ebedi istirahatgahında, öğrencilerle ve halkıyla iç içedir.
***
Sevgili Baysalımız, 18 yıl sonra, yine bu 5 Mart günü, bizlerde, sevenlerinizle, yine aksatmadan SENİ ziyaret edeceğiz.
Valimiz, Belediye Başkanımız, Rektörümüz ve şanlı halkımız, sevgili öğrencilerimizle her zaman kadrinizi ve kıymetinizi iyi biliyoruz.
Gönüllerimizden gelen sayısız, sonsuz dualarımızı Allahüteala'ya arz ediyoruz.
***
Ayrıca, SİZ zaten her evde, her yürektesiniz,
Her öğrencide, her üniversitelinin beyninde,
Her vicdanlı inanın yüreğinde,
Yani insan olanlarda,
Yani hepimizde, eskinden daha çok kök saldınız, daha da salıyorsunuz.
…
Bir değil, beş değil, on beş hiç değil,
Sayabildik mi eserlerini,
140 aşkın muhteşem eserin,
Ana kucağı şefkatinde ve sıcaklığında,
Bir şehrin her yanını sarıyor.
Fakire, fukaraya, zengine, yaşlıya, gence,
Kadınımıza kızımıza,
Yiğitlerimize şifa, eğitim, deva, huzur saçıyor.
…
Sayın Baysalımız,
En büyük emsalsiz eseriniz, Baysal Vakfı'nızdır.
Bir de uzun ömürleri dilediğimiz,
Biricik Esin Hanımefendi ve Ahmet Baysal Amcamızdır.
…
Baysalımız; yaptıklarınız, yapacaklarınız ve yapılacakları da düşünün ce,
Bu hizmetler karşısında dilimiz ve nutkumuz tutuluyor.
Baysal Vakfınız ise,
Emanet ilk günkü gibi, emin ellerde, halkın gönlünde yükseliyor,.
…
Bütün bu yaptıklarınızın karşılığı olarak aşağıda verdiğiniz cevapta,
Hakiki ve muhteşem büyüklüğünüz okunuyor.
Demiştiniz ya,
Halkımızın ve gençlerimizin bakışlarında hissettiğim sevgi,
bunların hepsine bedeldir”
…
Sevgili İzzet Baysal Baba,
Bu ne muhteşem bir nezaket ve hassasiyet,
Kibirsizliğinizin yanında, bilgi birikiminizin,
İnsana hizmet sevdasıyla, halkla kaynaşmasının en billur ifadesidir.
İfadenizde, Rabbimizin sevgili kulu olduğunuzun işaretleri gizlidir.
…
Rahmetli İzzet Baysal'ı tam anlayabilmek için
Kişilerimizde engin bir kültüre, derin bir ilme,
İrfana, vicdana, merhamete, hikmete,
Kirlememiş bir yüreğe İhtiyaç vardır.
***
Sevgili İzzet Baysalımız,
1994 yılında, aldığınız en büyük paye olan
“TC Devlet Üstün Hizmet Madalyası” her Bolulunun hizmet madalyasıdır.
Hele beş (5) ayrı üniversiteden aldığınız
“Eğitimde Onursal Doktora” payesi, Bizlerin onur payesidir.
***
Hastanenizde doğan bir çocuğun,
okul öncesi, ilk ve ortaokulu, lisesini ve üniversitesini,
lisans ve doktora eğitimlerini Baysal eserlerinde sürdürebiliyor.
Bu nedenle Sen bir ömre bedelsin İzzet Baysal ”
Yaşlılara değer vermeyi,
Medeniyetin göstergesini, eserlerinde gösteriyorsun.
Baysalımız, sen daha güçlü bir şekilde “her zaman da” halkın içinde yaşıyorsun.
***
Bahar mevsimindeyiz. Bahar yağmurları çok bereketlidir.
Bu aralar yağmurlarla birlikte her yerden nebatlar, bereketler fışkırıyor.
Tıpkı sizin de Bolu üzerine yağan iyilik yağmurlarınız gibi,
Her yandan fışkıran birbirinden nadide eserleriniz gibi.
Bu eserlerinizden ortaya çıkan insani, ihsanlı, rahmani,
Rabbani, ihlâslı, hakiki bereketli iyilikler gibi.
Yağan bu bahar yağmurlarının bize SENİ hatırlıyor.
Baysalımız, Siz de bahar yağmurları gibisiniz.
İkinizde Yağdığınız yerleri yeşertiyorsunuz.
***
Baysalımıza gıpta etmemizin diğer bir nedeni de,
Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir mümin vefat edince her ameli kesilir.
Yalnız üç amelinin sevabı, amel defterine yazılmaya devam eder.
Bunlar, sadaka-i cariyelerinin, faydalı kitaplarının ve salih
çocuklarının kendisi için ettikleri dua ve istiğfarların sevaplarıdır.) [Ebuşşeyh]
Sadaka-i cariye, devam eden hayır hasenat demektir. Cami, çeşme yol yapmak, ağaç dikmek, okul yapmak, su kanalları yapmak gibi, insanlara faydası dokunan bütün işlerdir.
***
O zaman,
Kim demiş İzzet Baysal öldü, diye
O,
Her yerde ve her zamanda,
Dualarımızda ve kalplerimizde sımsıcak şekilde yaşıyor.
Ve bir baba şefkatiyle,
Bolu'yu bir bütün olarak, kucaklamaya devam ediyor.
Not: Sınır ötesindeki Mehmetçiklerimizi destekliyor ve onlara dualar ediyoruz. Emperyalistlerin oyunlarına karşı halk olarak bir ve diri olmak zorundayız Bolu'da her breyimiz, partiler üzeri düşünerek, karşımızda ki BirLEŞmiş olan sayısız iç ve dış düşmanlarımıza karşı, tek cephede bir olmak zorundayız. Zaman felsefe yapma zamanı, işi hafife alıp sulandırma zamanı değildir. Mücadele, ilelebet var olma mücadelesidir.