Piyasalarda, Borsa ve konut satışı coştu,

Dolar dibe çakıldı.Altın düştü.
Terörle mücadelede büyük yol kat edilmiş,
İçte ve Ülke dışında bile, hainlere nefes aldırılmıyor.
***
Bataklıklardaki sinekleri kurutmak gerekir diye öğrendik, öğretiyoruz.
İkinci Kandil denilen, Sincar'a bu nedenle hava harekâtı yaptık.
PKK ve PYD'ye gece harekâtı gerçekleştirdik.
Hainlere, müthiş bir darbe vurduk.
Yankısı, ne gariptir ki, Beyaz saraydan geldi.
Şaşırdık mı? Hayır.
Pensilvanya'nın komşusu Beyaz saray,
Sözde diplomatik dil kullanarak konuşsa da,
Dilerini altındaki zehir çok net göründü.
***
ABD li generaller, üst rütbeli askerler,
Orta doğuda PKK lı PYD'li teröristlerle aleni olarak görülmekten çekinmiyorlar.
Fotoğraf çektiriyorlar,
Yani ABD, tarafını aleni ortaya koymuş durumda.
Bunu biliyorduk ta, hainliklerini bu kadar açık ve seçik sergilememişlerdi.
Şimdi ABD ve Rusya, bu son durum karşısında
Tercihini yapmak durumunda,
Ya Türkiye,
Ya teröristler.
Bekleyip, göreceğiz.
***
Alman Merkel de, ciğersizliğini ortaya koydu.
Ülkemize çelme takmak için, elinden geleni ardına koymuyor.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde (AKPM)
Hele Türkiye, 54 yılık Avrupa Birliği mücadelesi içindeyken,
Skandal bir karar aldı.
2004 yılında, çıktığımız siyasi denetim sürecine, yeniden alınmasına karar verildi.
Oylamada 113 üye kabul, 45 üye ret oyu verdi.
Dikkat çeken se, zamanlaması.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), FETÖ alçak saldırı sonrası ilan edilen OHAL'in de kaldırılmasını utanmadan istiyorlar.
AKPM'nin 47 ülkeden 324 temsilcisi var. Bu temsilciler, teröre karşı dim dik duran bizleri alkışlayacakları yerde, terörü yok etmek isteyen Türkiye'ye destek olacakları yerde,
TÜRKİYE'yi denetlemek istemeleri, onların başta FETÖ, PKK, PYD ve diğer canileri sevindirdi.
Peki, Onlar sevinirken bizler ne yapmalıyız, ne yapabiliriz?

(AKPM), Gazi Meclisimizi bombalayanları, masum insanlarımızı kalleşçe öldürenleri görmezden geliyorlarsa, bizler de ONLARI denetlemeliyiz, DENETLEME içine almalıyız.
Demokrasini beşiği(!) (nasıl beşikse ) Komşu(!) Yunanlılar'ın, Türkiye'den kaçan asker elbisesi giymiş cani katilleri iade etmemeleri dikkatlerimizi çekmiyor mu?
Trump, bu konuda nedense sessizliğini koruyor.
***
Medeni(!) Fransa'da, referandum öncesi TV'lerde akıl veren, yorumculuk yapan,
Ünlü, Philippe Moreau Defarges,
Referandum seçimleri sonrası, Fransız ve AB halkına televizyonda ,
Söyledikleri, kanımızı donduran cinstendi.
Türkiye'de hukuk yollarının kapandığını, ancak iç savaş çıkması veya Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a suikast yapılmasıyla sonuç alabileceğini “ ileri sürdü.
Bu alçak için,
Fransa'dan, hiçbir hareket yok.
Ne zamanki,
Türk halkı sesini yükseltti,
Adam çark etti. Kem küm ifadelerin arkasından kaçamak konuştu, pıtsı kaldı.
Peki, Fransa yasal olarak ne yaptı?
Koca bir Hiç !

***
Bu alçak adamın ifadeleri, devletimize ve milletimize edilmiş en ağır hakaretlerdir.
Philippe Moreau Defarges denilen haysiyetsiz adam kısaca şunu diyor.
Ey seksen milyon, birbirinizin gırtlağına binin, iç karışıklık çıkarın, Cumhurbaşkanına suikast düzenleyin!
Peki, neden, böyle diyor bu haysiyetsiz alçak adam?
Hedef, onlara göre yıkılması gereken bir Türkiye'dir.
Bu sömürgeci zihniyet, başımıza alçak çorap örmektedir.
Tehlike nereden gelirse gelsin, Bizler de birleşmemiz gerek.
Bir olmamız gerek.
***
Biz bu gün, Hasta millet değiliz.
Allahütealâ için yaşar, Onurla bu dünyadan vakti zamanı gelince, çeker gideriz.
Gideceğimiz yer sevgilinin” yanıdır,
Ahiret gününe inanırız. Cennetin ve cehennemin layıklarının olduğunu da hiç unutmadık.
Buna samimiyetle inanır, bunu bu şekilde biliriz.
Yaşayacaksak da, ölçülü ve sorumlu olarak yaşarız.
İç ve dış düşmanlara, Allah için birlikte, omuz omuza karşı koyarız.
En büyük silahımız birlik ve beraberliğimizdir.
Gün birleşme vaktidir.
Yarınlar Milletimizindir.
Yarınlar elbet elbet bizimdir.