11 Ekim 2016, Bolu Kültür Müdürlüğü Salonuna,

Bolu Valiliği ve Bolu Belediyesi koordinatörlüğünde başlayan Köroğlu Yazarlık Okulu” projesinin açılış törenine umutla, heyecanla gidiyoruz.
Bolumuzda son zamanların en büyük projesi start alacak,
Projenin ilk ve en önemli hedefi insan,
Sizin bizim evlatlarımız, Bolu'nun insanı, bizim delikanlılarımız.
Aydınlanacak olansa, günümüz ve yarınlarımız..
***
Şiir, Hikaye, Deneme ve Portre
Proje Konularımız bunlar. Okullarımızdan itina ile seçilmiş 100 gencimizde hazır.
***

Türkçe Dilimiz
Öğrencilerin sosyo-kültürel, psikolojik ve zihinsel gelişimlerinde, etkili bir dil eğitiminin ve dilimizi kullanabilmenin hayati önemi vardır.
Dil, millî kültürün temel ögesidir.
Dil, iletişim aracıdır. Dil, düşünme aracıdır.
İnsan dil aracılığıyla düşünür. Diliyle kendini ve olayları ifade eder. Ülkemizde büyük önem verilen dil öğretiminin temel amacı, bireylerin iletişim becerileri yanında ” düşünme” yeteneklerini de geliştirmektir.
Bu nedenle Türkçe düşünebilmenin ancak Türkçenin yeterince bilinmesiyle gerçekleşebileceği unutulmamalıdır.
Dil, ulusal kültürü gelecek kuşaklara aktarmanın en etkili aracıdır.
***
Bolu'da son zamanların en önemli ve dikkat çeken projelerinde biri olan
Köroğlu Yazarlık Okulu” projesi son zamanların en klas projesi olarak karşımıza çıktı.
Bu nedenle Başta
Bolu Valiliği'mizi, Bolu Belediyesi'ni, Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzü tebrik ederiz.
***
Köroğlu Yazarlık Okulu projesinin açılış törenine, Bolu Valisi Sayın Aydın Baruş, Belediye Başkanı Sayın Alaaddin Yılmaz, İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Yusuf Cengiz, projenin koordinatörü Fahri Tuna, Yazarlar Sadık Yalsızuçanlar, Fahri Tuna, Mukadder Gemici, Âdem Karafilik, Mehmet Şeker, Bütün Okullarımızın müdürleri, bir çok öğretmenimiz ve salonu hınca hınç dolduran öğrenciler katıldı.
***
Sunucu Cihat Zafer'in sunduğu törende ilk olarak İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Yusuf Cengiz, katılımcılara seslenerek proje hakkında bilgiler verdi.
İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Yusuf Cengiz Bey, eğitim alanında kendisini çok iyi yetiştirmiş, nazik, kibar, iyi bir eğitim lideri, iyi bir aile reisi, halktan bizden biridir. O'nun Kültür Müdürlüğü Salonundaki konuşmasının bazı bölümlerini buraya alıyorum:
-Öncelikle 15 Temmuz da hain kalkışmanın yaşandığı gecede şehit olan tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Köroğlu yazarlık okulu projesinin hayata geçmesinde bizlere çok önemli desteği verenlere teşekkür ediyorum. Orta öğretim öğrencilerimizden 100 öğrenci seçtik bu öğrencilerimiz Fen lisesinde, Sosyal bilimler lisesinde, Anadolu liselerinde, İmam hatip liselerinde ve Meslek liselerinde okuyan öğrencilerimiz. Bu öğrencilerim 4 atölyede çalışmalarını gerçekleştirecekler.

Bizim amacımız ne? Bizim amacımız Bolu'da geleceğin yazarlarını yetiştirmek. Bunun için alt yapı hazırlamak. Neden Köroğlu ismini verdiğimize gelince Köroğlu bolu ile özleşmiş isim. Bolu deyince akla Köroğlu geliyor. Köroğlu deyince akla Bolu geliyor. Yiğitliği ile adaletliyi ile nam salmış efsaneleşmiş. Bunun yanında bir önemli özelliği var ki edebiyat dünyasının çok ilgisini çeken bir kişi bir sembol” diyerek konuşmasını sürdürdü.
Belediye Başkanımız Alaaddin Bey de:
“Bizim işimiz şehir imal etmek ama biz içindekileri imal edemeyiz. İşte bu tür programlar sayesinde siz değerli öğrencilerimiz de bu projelerle eğitiliyorsunuz. Bu projenin isminin başında ayrıca Köroğlu olması bizleri mutlu etti. Umarım bu proje son derece yararlı olur ve geleceğin yazarları, şairleri Bolumuzdan yetişir. Emeği geçenlere sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

SAYIN VALİMİZİN İFADELERİNDEN BİR BÖLÜMÜ DE ŞÖYLE:
Müslümanların Aşure gününü tebrik ederek konuşmasına başlayan Bolu Valimiz Sayın Aydın Baruş'un ifadelerinin satırbaşlarını aşağıya yazalım.
-İnsanların düşünmesiyle ve hisleriyle diğer canlılardan ayrıldığını aktardı. İnsan olarak dünya üzerindeki varlığımızı anlamlandırmak ona bir mana kazandırmak için marifet sahibi olmak yani hakikati bilmek gerekir. Marifetin en önemli şartı ise kendini bilmektir. Kendini bilmek bu dünyaya geliş amacını kavramaktır
-“Marifet sahibi olmak, düşünmeyi, tefekkür etmeyi, analiz yapmayı gerektirir. Düşünmek ve tefekkür etmek aynı zamanda sorumluluk sahibi olmaktır. Tefekkür eden insan bu sorumluluğu omuzunda taşıyan insandır. Tefekkür etmek, düşünmek, tahlil etmeyi ve bu tahlil süresi sonucunda hakikatin bilgisini doğru olarak bulmak için elzem bir koşuldur.
- Düşünme süreci sonunda sağlıklı bir yargıya varabilmek için doğru bilgiye sahip olmamız gerekir. Doğru bilgiyi de ancak kafa yorduğumuz husus üzerinde daha önce söylenmiş sözlerin, açık edilmiş düşünceleri tahlil ederek bulabiliriz. Bu sürecin yolu ise okumaktan geçer. İslam'ın ilk emri de okudur. Okumak aynı zamanda düşünmektir. Okumanın en önemli kaynağı ise kitaplardır. Merhum Cemil Meriç'in ifadesiyle kitap, esrara ve sonsuza açılan bir kapıdır. Okurken kendimizi çok başka bir dünyanın eşiğinde buluruz. Okurken keşfedilecek nice kapılar açılır. Okumayan insan sorumluluk üstlenmeyi istemeyen insandır. Başkaları ile düşüncelerini paylaşmak ise daha büyük bir sorumluluk düzeyi gerektirir. Kalbinizi, düşüncelerinizi başkalarına açmak cesaret ister. İşte biz bu cesareti gösterecek gençliği istediğimiz için böyle bir proje başlattık.
-
Eğer kendi kanaatinize sahip olarak, özgür düşüncenizle bazı şeyleri inşa edemeyecek güçteyseniz başkalarının kulu, kölesi olursunuz. Yaşadığımız 15 Temmuz gecesi halkımızın, milletimizin özgür iradesine sahip çıkarak hainlere karşı durması işte bu tefekkür ve düşünmenin sonucudur. Bu, bilgisiyle amel etmektir. Yoksa düşünceleriniz, vicdanınızı başkalarına kiraya verirseniz ve başkalarının himayesi altında yaşamak isterseniz ki, dünya bunun üzerindeki örneklerle doludur. Bunu kabul eden toplumlar savaş ve ölümler yüzünden acı denizi içerisinde yüzmektedirler.
- Çok önemli bir uğraş içerisine giriyorsunuz. Unutmayın ki yazarlar ve şairler insanın hakikati bulma çabası için ter döken insanlardır. Düşüncelerimizi ve hislerinizi başkalarıyla paylaştığınız ölçüde dostane ilişkiler geliştirebiliriz. Eğer düşüncelerinizi cesaretle başkalarıyla paylaşamıyorsanız, gizliyorsanız böyle bir toplumda hoşgörü, samimiyet nasıl oluşabilir.
- Başkalarıyla düşüncelerimizi paylaşmanın en önemli yöntemlerinden biri de yazmaktır. Yazmak, aynı zamanda başkalarının bizi anlamasına katkı sağlar ve diğer insanlarla aramızdaki hoşgörü ve samimiyet duygularını geliştirir. Bu manada gençlerimize düşüncelerini ve hislerini başkalarıyla paylaşmalarını, cesaretle göstermeyi çok iyi anlatmamız gerekiyor.
***
Valimiz Sayın Aydın Baruş'un ifadelerinin bir bölümünü burada çok önemli olması nedeniyle aktardık.
***
Rahmetli Adnan Menderesin asılması kararı karşısında kararsız, suskun kalan bu milletin, 15 Temmuz 2016 tarihindeki hainlerin Kalkışma hareketi karşısında dik duruşu, iradesine milletine ve vatanına sahip çıkmasının temel gerçeği, okuyan yordayan düşünen milletimizin ortak değerleri yüreklerinde hissetmesi, milyonların ortak karar verebilmesinin ortak tezahürüdür.
***
Bu harika projeyi uygulamaya başlamaları nedeniyle Sayın Valimize, Belediye Başkanımıza ve İl Milli Eğitim Müdürümüze teşekkürlerimizi sunarız.

Süper proje Köroğlu Yazarlık Okulu”nun faaliyetleri sonrası, sonuçlarının hayırlı olacağına kalben inanıyoruz.