8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, ATO Congresium'da gerçekleştirilen,Hak-İş Dünya Kadınlar Günü etkinliğinde,Bolulu bir kardeşimizin okumuş olduğu bir mektup, salonda okunduğu sırada,salonda bulunanlara duygusal anlar yaşatmıştı.

Mektubu salonda okuyan sevgili hemşehrimiz, mektubunda: Sayın Cumhurbaşkanım,sizi çok seviyor ve çok değer veriyoruz. Mektubumdaki duamı tekrar etmek istiyorum. Allah'ım Cumhurbaşkanımıza hayırlı,uzun ömür ver.Hizmetlerini tamamlamasını nasip et.Ülkemizin, insanlığın ve İslam aleminin ona ihtiyacı var. Şayet buna ömrü vefa etmeyecekse ve benim ömrüm var ise Rabbimlütfen benim ömrümü ona ver. Ömrüm size annenizin ak sütü gibi helal olsun.Benim iki tane yavrum var,bu yavrularıma herkes annelik yapabilir,fakat benim güzel yurduma, insanlığa ve İslam'a herkes güzel hizmet edemez.” sözleri Sayın Cumhurbaşkanımızı duygulandırmış ve gözyaşlarına hakim olamamıştı.

Aldığımız siyasi terbiye,bize devletin makamlarında bulunanlara saygılı olmayı emreder. Bu yüzden Sayın Cumhurbaşkanına devleti temsil noktasında olduğundan,saygımız vardır. Bu haberi okuduktan sonra,İslam'a hizmetin nasıl olacağı, yapılacağı noktasında epey sorguladım kendimi.

Şöyle, Ak Parti iktidarı döneminde yapılanları gözümün önünden geçirdim…

Yakın geçmişte,Amerika'nın Irak'ı işgalinde,Ülkemizdeki hava üsleri, Amerika'nınemrine verilmiş ve buradan yapılan sortilerle,yaklaşık üç milyon Müslüman kardeşimizin ölümüne, vesile olunmuştu. Acaba bu İslam'a hizmetmiydi? Yine Iraklı Müslüman bacılarımız,işgalci Amerikan askerlerince tecavüze uğrayarak,insanlıkları,onurları,iffetleri ayaklar altına alınmış, bacılarım insanlıklarından utanır hale gelmişti. Hiç unutmam, Iraklı Müslüman bir bacımız, kaldığı hapishaneden,Müslümanlara mektup yazmış.Mektubunda ki feryadı içimizi dağlamıştı. Kardeşimiz mektubunda ‘Ey Müslümanlar, sizlere yalvarıyorum, Allah rızası için gelin bombalayın bizi,öldürün.Öldürün de iffetimizi, namusumuzu kurtarın. Karnımızda Amerikalıların piçlerini taşıyoruz” diye feryat etmiş, utanmıştık Müslümanlığımızdan, insanlığımızdan…

Peki bu feryatlara kulak tıkamak, vesile olmak, İslam'a hizmet miydi…

Yine Maide Suresi 51.Ayette Ey iman edenler, Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin,onlar birbirlerinin dostudur. Sizden kim onlarla dost olursa,onlardan sayılır. ALLAH zalim toplumu doğru yola getirmez.”buyurulduğu halde, İsrail bizim dostumuzdur demek midir, İslam'a hizmet. Yine eski bir bakanın,bakara ayetiyle dalga geçmesi,bakara,makara muhabbeti midir İslam'a hizmet? Şu anda hükümet kabinesinde bulunan bir bakanın, Peygamber,Mekke'yi fethettiğinde,gurura kapıldı,biz iktidar olunca gururlanmadık demesi ve bu sözü nereye koyacağımızı bilemememiz mi İslam'a hizmet? Avrupa Birliği uyum yasaları gereğiaile yapımızı,yok eden, mayamızı bozan, yuvaları dağıtan,insanları ateşe atan zinanın serbest bırakılmasımıdır İslam'a hizmet?

‘Faiz bir dünya gerçeğidir' demek midir İslam'a hizmet?

Yine Maide suresi 8.Ayette Ey müminler,ALLAH için hakkı ayakta tutan hakimler ve adaletle şahitlik eden kimseler olun. Adalet yapın ki, O takvaya en çok yakın olandır. Allah'tan korkun. Çünki Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”buyurulduğu halde, zamanında kol kola olunmuş,daha sonra fikir ayrılığı oluştuğunda, her nasıl düşünürse düşünsün,başörtülü bir kardeşimizi, yerlerde sürüklemek ve onları kan revan içine sokmak mıdır İslam'a hizmet? Eğer yukarıda sadece birkaç örnekle açıklamaya çalıştığım şekil ise İslam'a hizmet; Daha çok çekilecek çilemiz,daha çok dökülecek göz yaşımız var demektir…

İslam coğrafyasının tek kurtuluş reçetesi İslam Birliği'dir… Haçlı zihniyetli,ikiyüzlü Avrupa Birliği değildir. Asla ve asla Amerika'nın, NATO'nun müttefiki olmak değildir. Helehele Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim'de lanetlenen Yahudiler hiç değildir. İsrail hiç değildir. Yaşanması gereken ORİJİNAL İslam olmalı,Rehber Kuran ve Sünnet olmalı? Olmalı ki,insanlık ve İslam alemi mutluluğa,saadete ve huzura erişebilsin.