Size bir soru nelere gülersiniz? Nelere ağlarsınız? Yoksa sizde günümüzdeki yoğun hayat temposundan neye gülüp neye ağlandığını unutanlardan mısınız? Biliyorsunuz ben insanları güldürmekte birazcık yetenekli sayılırım gülmeyi de severim. Ayrıca Bilim insanlarının söylediğine göre kızlar güldüren erkekleri yakışıklı erkeklere göre daha çok tercih ediyormuş bunun nedeni de yakışıklılığın geçici olması şaka yapma ve insanları güldürme yeteneği ömür boyu devam etmesiymiş. Yani şaka yaparak karşınızdakini güldürerek yapamayacağınız şey kandıramayacağınız kız yoktur.

Neyse kızları bir kenara bırakalım ben ne anlatıyordum? gülmeyin yahu, araya kızlar girince başka konulara girdik. Ama farkında mısınız sizi yine güldürdüm. Şimdi beni örnek alıp bu şakaları evde kendiniz yapmayın. Dozunu kaçırırsanız tehlikeli olabilir. Bu arada örnek almak demişken siz kendinize kimleri örnek alırsınız?

Bu soruya eskiden olsa Anneyi, Babayı, dedeyi yani çeşitli aile bireylerini örnek alırız derdik ama günümüzde özellikle televizyon insanların hayatına bu kadar girmeye başladığından bu yana örnek aldıklarımızda değişti artık televizyonlardaki insanları örnek almaya başladık. Şu ne yiyor bende onu yiyeyim şu ne yapıyor bende aynısını yapayım, aaa bak ağlıyor bende üzüleyim, ağlayayım çünkü ben onu örnek alıyorum onun gibi olmak istiyorum bu yüzdende onun gibi yaşamam lazım diye düşünüyoruz. Bence televizyondaki kişileri bu kadar gözümüzde büyütmek yanlış bir şey ama günün 12 saatini televizyon başında geçiren bir millet olduğumuz için maalesef bunları yapıyoruz

Peki, durum böyleyken televizyona çıkan çoğu insan iyi ya da kötü her yönü ile televizyon izleyicileri tarafından örnek alındığının farkında mı? Bence değil niye mi böyle diyorum. Hemen anlatayım ancak burada isim ve kanal adı vermeyeceğim çünkü televizyonda gördüğünüz çoğu insan zaman zaman böyle şeyler yapıyor.

Geçtiğimiz hafta televizyonu karıştırırken bir programda şöyle bir olaya tanıklık ettim. Programa engel sahibi bir kişi telefonla bağlanıp sunucuya Seni çok seviyorum” dedi sunucu ağlamaya başladı. Şimdi Onur bunda ne var duygulanmıştır diyeceksiniz. Haklısınız böyle bakınca normal gibi geliyor ama bence bu olay normal değil ve sorulması gereken soru şu: o sunucu arkadaşımıza Seni çok seviyorum” diyen insan, engel sahibi olmasaydı Ağlar mıydı?

Bakın arkadaşlar şimdi bana kızabilirsiniz ama bence o sunucuya seni çok seviyorum diyen normal biri olsaydı kesinlikle o tepkiyi vermezdi. Gülümser geçerdi. İyide karşısındaki engel sahibi bir birey olunca niye ağlıyor? İşin kötüsü televizyona çıkan bir kişi böyle yapınca bunun sokağa yansımaları engellilere acıyarak bakan insanlar şeklinde oluyor

Birde dediğim gibi zaman zaman bu olay çoğu televizyon kanalında ve programında yaşanıyor. Peki, bir soru daha Engel sahibi bir insan ile normal bir insanın arasındaki fark nedir ?” Evet bizler yürüyemiyor, konuşamıyor, göremiyor, duyamıyor olabiliriz. Kolumuz, bacağımız, hareketlerimiz sizden farklı olabilir ama unutmayın bizde insanız. Bizimde yüreğimiz var yüreklerimizde engel olmayacağına göre bizde sevebiliriz. Bizde birine seni çok seviyorum diyebiliriz. Bunda oturup ağlayacak ya da yadırgayacak bir şey yok. Size biri gelip seni çok seviyorum” deyince gülümsemeli ve sevinmelisiniz ki sizi örnek alanlarda böyle yapsın.

Beni beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz. Ama hayatı boyunca engellerle uğraşan yıllardır bu satırlarda sizlere engelleri anlatmaya çalışan. Basının içinden biri olarak televizyonda çalışan arkadaşlarımdan bu tür olaylarda ağlayarak tepki vermemelerini rica ediyorum. Unutmayın arkadaşlar eğer iyi örnek olmak istiyorsanız, bizim gibi engelli bireylere engelleri aştırmaksa amacınız. Bu tür durumlara da bol bol gülümsemelisiniz çünkü bazen sıcacık bir gülümseme sevgi dolu bir bakış insanlara birçok engeli aştırır.

Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Meryem Coşkunca – Bolu Ekspres ve Bolu Takip Gazetesi.