Yazıyı Özge Nur Dilber'in sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın...

"Videoyu İzlemekte Sorun Yaşıyorsanız Buraya Tıklayın..."

Evet, geldik 2016 yılının son yazısına aslında bu gün size başka şeyler anlatmayı yeni yıl dileklerinde bulunmayı planlıyordum ama geçtiğimiz pazar akşamı gördüğüm bir haber baya canımı sıktı ve bu gün hiçte yeni yıl dileği havasında değilim. Zaten bu aralar mümkün olduğunca televizyonda haber izlememeye çalışıyorum ancak haberler benim işimin bir parçası olduğu için mecbur takip etmek zorunda kalıyorum.

Şimdi ne oldu Onur seni bu kadar sinirlendiren şey ne? Diyeceksiniz hemen anlatayım

Şimdi önce birazcık düşünüp empati yapalım %50 zihinsel engellisiniz ve çalışarak ailenize destek olmak istiyorsunuz iş olarak en kolay yapabileceğiniz iş ne olur? Herhalde hepiniz limon ya da simit satmak dersiniz. Ben böyle bir durumda kalsam simit satmayı tercih ederim. Peki devam edelim. Simitler elinizde sokaklarda dolaşıp simit satarak hem kendi haçlığınızı çıkarıyorsunuz hem de ailenize azda olsa bir faydanız oluyor en önemlisi engellenen bir birey olarak sokağa çıkmaktan ve bir işe yaramaktan mutlusunuz

Durum böyleyken siz günde ortalama 30 tane simit satacağım derdindeyken. Karşınıza üniformalı abiler çıkıyor. Sen simit satamazsın diye bağırıyor anlamıyorsunuz korkarak niye diyorsunuz. Ben niye simit satamıyormuşum? Siz anlamayınca üniformalı abiler simitlerinizi dağıtıp başlıyor sizi dövmeye. Burnunuz kırık ve yüzünüz mosmor gidiyorsunuz eve evdekiler sizi böyle görünce şaşırıyor haliyle kolunuzdan tutup doktora götürüyorlar.

Peki, bunlar niye oluyor engellenen bir birey olarak günde ortalama 30 simit satıp harçlığınızı çıkarmaya çalıştığınız için. İyide hani biz sokağa çıkacaktık hani bir şeyler yapıp mutlu olacaktık? Şimdi bazılarınız bana Onur yine iyi senaryo yazdın anladık iyi yazarsın diyorsunuz ama bu yazdıklarım senaryo değil tamamen gerçek.

Olayın Haberi kısaca şöyle

Ankara Sincan Belediyesine ait Zabıta memurları Sokakta simit satan %50 zihinsen engelli Ramazan Bağlıcak'ın sokakta simit satmasına engel olmak istedi. Bağlıcak'ın elindeki simitleri zabıtalar vermek istememesi üzerine simitleri zorla almaya çalışan zabıta ekipleri Ramazan Balıcak'ı önce sokakta sonra zabıta aracında darp ederek simitleri elinden aldı.

Zabıta memurlarının engelli genci sokak ortasında darp ettikleri anlar güvenlik kameraları ile saniye saniye görüntülenirken olaydan sonra Ramazan Bağlıcak ve ailesi doktordan darp raporu alarak zabıta memurları hakkında yasal işlem başlatacaklarını ifade etti.

Gördüğünüz gibi olay böyle zabıta kanunlarını pek bilmem ama hayatta yazılı olmayan insani kanunlar vardır. Ramazan arkadaşımızın 30 tane simit satmasının kime ne zararı olabilir. Ayrıca eğer bir sakıncası varsa para cezası ya da başka bir formül bulunabilir. Oradaki normal bir insan bile olsa devletin memurları simit satıyor diye kimseye dayak atma yetkisine sahip değildir ki anlattığım gibi olayda dayak atılan insan özel bir insan ve engelleri aşmaya çalışken devletin memurlarından dayak yemiş

Soruyorum size nerede kaldı insanlık?

Bakın arkadaşlar maalesef ülkemizde bu tür olaylar çok yaşanıyor. Mevki sahibi olan insanlar birde üniformayı üstlerine giyince cepleri de birazcık para görünce bir şey oldum sanıyor her işi kaba kuvvet ile çözmeye çalışıyorlar bir bakıma insan olduklarını unutuyorlar. Bence bir insanın hayatta yapabileceği en büyük hata dediğim nedenlerden dolayı insan olduğunu unutup kendini her şeyden üstün görüp çevresindeki herkese böyle zarar vermesidir

Unutmayın arkadaşlar tatlı dil yılanı dendiğinden çıkarır.” Sözünden hareketle yola çıkmalıyız önce insan demeliyiz ve kendimizi hiçbir zaman büyük görmemeliyiz inanın bana eğer böyle yaparsak daha engelsiz ve daha güzel bir dünyada yaşarız

Bu arada yeni yıl dilekleri ne oldu diyenler için onları gelecek haftaya yani 2017 yılının ilk yazısında yazacağımı belirtmek istiyorum haftaya yeni bir yılda görüşmek üzere…

Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Özge Nur Dilber – Bolu Ekspres ve Bolu Takip gazetesi…