Ben bir garip keloğlanım eşeğimin yok palanı varım yoğum doğruluktur hiç de sevmem ben yalanı…
Bu şarkıyı bilmeyen yoktur sanırım çünkü özellikle keloğlan sinema filmlerini izleyerek büyüyen bir adam olarak benim hep aklımdadır ve o filmleri ne zaman izlersem izleyeyim hep gülümserim. Zaten 1970'li ve 80'li yıllarda çekilen sinema filmlilerinin çoğu unutulmaz filmlerdir. O filmlerdeki doğal anlatım ve oyunculuklar şimdiki filmlerde yok.
Düşünsenize Kemal Sunal ve Şener Şen'in o yıllarda yaptığı filmleri komik ama küfür yok. Ne kadar cesur olsalar da hep bir çekingen tarafı vardır. Yani şöyle esas oğlan kıza ulaşmak için her şeyi yapar sonunda ulaşır ama film boyunca kızın elini bile tutmaktan çekinir. Sizi bilmiyorum ama ben o filmlerde anlatılan sevgileri tatlı çekingenlikleri özlüyorum.
Ozamanki sevgiler belki böyle tatlı çekingenliklerle yaşandığı için daha uzun süren daha gerçek sevgilerdi. Günümüze bakarsak o tatlı çekingenlik kalmadı artık sevgileri bile hızlı yaşıyoruz bu yüzdende her şey gibi sevgimizi de çabuk tüketiyoruz. Şimdi bazı arkadaşlar bana sen yazılarında hep bizlere çekinmeyin dersin burada tam tersini yazmışsın diye bilirler
Doğrudur hep hiçbir şeyden çekinmeyin derim. Ancak anlattığım gibi hayatta eski filmlerdeki gibi tatlı çekinmeler veher şeyi keyifli hale getiren nazlanmalar olmalı ki daha güzel daha tatlı bir hayatımız olsun. Yoksa tabi ki hiçbir şeyden çekinmeyin korkmayın. Hele hele sizi diğer insanlardan farklı yapan bir özelliğiniz varsa asla korkmayın ve çekinmeyin
Niye mi böyle diyorum?
Bakın çok iyi biliyorum aranızdan bazıları,Ben farklıyım. Farklı görünüyorum, farklı konuşuyorum diye düşünüp kendilerini dünyada 1 adım geriye çekiyorlar hâlbuki bu insanların her konuda herkesten geride değil ileride olması gerek kendilerini farklı farklı şeylerle ifade etmeleri gerek. Ancak üzülerek görüyorum.Çoğu insan kendinden farklı gördüğü birinden hoşlanmıyor. Bence bu çok yanlış çünkü biz insanlar farlılıklarımızla güzeliz ve dikkat edin öğrendiğimiz her şeyi bizden farklı görünen ve düşünen insanlardan öğreniriz.
Farklı olmanın güzel bir şey olduğunun en iyi örneklerinden biride yazının başında bahsettiğim keloğlan karakteridir. Kafasında hiç sacı yoktur yani diğer insanlardan farklıdır ve tüm öykülerde bu farklılığını ve zekâsını kullanarak bir şekilde padişahın kızını alır. Ben farklı görünüyorum dur bir saç ektireyim yada peruk takayım daha yakışıklı olayım diye bir derdi yoktur. Kişiliği ve zekâsıylaönüne çıkan tüm engelleri aşar
Evet, böyle anlatınca gülümsediniz ama her zaman her yerde farklı olmak iyidir buradan engelli arkadaşlarıma ve ailelerine seslenmek istiyorum. Farklı olabilirsiniz, farklı görünebilirsiniz, hatta farklı düşünebilirsiniz. Ancak sakın bunlardan dolayı insanlardan çekinmeyin dünyada bir adım geri durmaya çalışmayın unutmayın yapacağınız bir farklı hareketle dünyayı değiştirebilirsiniz.
Şimdi yazıdabu kadar Türk sinema filmlerini anlattıktan sonra bir ustaya anmadan geçemeyeceğim. Biliyorsunuz birkaç gün önce Hababam Sınıfının Damat Ferit'i Mavi Boncuk filminin Yakışıklısı ve daha sayamayacağım birçok filimde birçok karaktere can veren büyük usta Tarık Akanı kaybettik buradan bir kez daha Tarık abiye bize bıraktığı her şey için teşekkür ediyor. Bizi bir yerlerden izlediğini düşünerek kocaman bir selam çakıyorum. Haftayafarklı bir konuyla görüşmek üzere….
Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Meryem Coşkunca – Bolu Ekspres ve Bolu Takip gazetesi