Ey gidi Bolu, soğuğu şiddetli, ayazı sert Bolu. Bir kış geçti sefaletle, titredi gariban çocuklar viranelerde...
Biliyoruz ki Dünya'nın her yerinde yardıma muhtaç onlarca insan var. Durum Türkiye'de de aynı Bolu'da da... Muhtaç derken öyle gece gündüz çalışıpta asgari ücret ile ev geçindiren ailelerden bahsetmiyorum. Çalışma durumu bile olmayan, harabelerde yaşayan, çocukları için ayakta kalabilmiş, yarası derin, derdi büyük, midesi boş ama başı dik... Ne bir dilenci, ne bir hayvan… Bir babadan bahsediyorum...
Anne yatağa bağlı bir hasta, çocuklar daha ufak ve okula gidiyorlar, öyle güzel çocuklar ki, umutla bakıyorlar gözlerinize… O harabeye girdiğinizde o çocuklar öyle güzel bakıyor ki yüzünüze bir sakız verseniz dünyalar onların olacak sanki... Çocuklar okula gidiyor, baba hasta eşinin bakımını yapmak zorunda olduğu için çalışamıyor. Annenin bir umudu kalmamış, bakmıyor yüzümüze, sizin yüzünüzden küsmüş hepimize. Çocuklar mutlu oluyor içeriye girdiğinizde, birşey bekliyor sizden; güzel iki cümle. Canım otur diyorsun, oturuyor küçük kız sobanın dibine, dizlerinin üstüne. Hiç konuşmuyor ama dokunsan ağlayacak. Sarıp sarmalak geliyor içimden yavrucağı, sarılamıyorum ağlar diye.. İçim burkuluyor, dilim damağıma yapışıyor soramıyorum nasılsın diye. Bakıyorum gözlerine, bakıyor gözlerime, heyecanla ve saygıyla dikiliyor karşımda, zar zor bir cümle kuruyorum canım otur diye, oturuyor küçük kız sobanın dibine, dizlerinin üstüne…
Yardım çağrısı yapıyorum. Duyanlar diyor ki Ya heryerde yardıma muhtaç insan var, hangi birine yardım edelim” Ben de size diyorum ki, sizler böyle dediğiniz için yardıma muhtaç insanlar var. Bu insanlar sizin eseriniz. Sizler doğalgazlı lüks dairelerinizde eşiniz ve çocuklarınızla güllük gülistanlık yediğiniz önünüzde yemediğiniz arkanızda yaşarken ve bunlarla yetinmeyip daha iyi şartlarda yaşamak adına içinizi hırs kaplamışken Bolu'da bir aile gözleriniz önünde yitip gidiyor. Onlar yakacak odunu bulamıyor, onlar giyecek kıyafetİ bulamıyor, onların akşam ne yiyelim muhabbetleri yok. Anne soramıyor çocuğuna aç mısın diye, çocuk babasına diyemiyor baba karnım acıktı... Hani komşusu açken tok yatan bizden değildi!
İşimizi gücümüzü bırakıp bu insanlarla ilgilenelim demiyorum ancak önce yardıma muhtaç insanlarımıza yetişelim, hastalarımızı, yaşlılarımızı, zor durumda olanlarımızı ziyaret edelim. Önce onların sorunları ile ilgilenelim. Sonra vicdan rahatlığı ile diğer işlerimize devam edebiliriz. Gölge düşürmeyelim kardeşliğimize, dostluğumuza… Hoşgörünün, iyiliğin, sevginin Vatanıyız biz. Unutmayalım bunu... Bolu'nun soğuk kış şartlarını harabe bir evde hasta eşi ve 3 çocuğuyla birlikte geçiren Yetiş amca ile ilgili yapılan haberler doğrultusunda Sayın Valimiz Aydın Baruş haberleri okur okumaz hiç vakit kaybetmeden ailenin yardımına koşmuş ve gerekli adımları yıldırım hızıyla atmıştır. Bu duyarlı davranışı için kendisine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bir ‘Aydın'ın taşıması gereken vasıfları kendisinde görmek beni çok mutlu etmiştir. Toplumun her kesiminin bu bilinçte ve duyarlılıkta olması dileklerimle…