Üflemeyin sakın dostlar uçuyorum oh oh...
Boluspor ilk galibiyetini, üç puanını aldı oh oh.
Bir yanımda arma, bir yanımda forma oh oh..
Ben de hem sevinç, hem de kıvanç var oh oh..
Üflemeyin sakın dostlar uçuyorum oh oh...
XXX
O diil de!
Bülent Ersoy’un kuvvetli söylediği şarkılardan biriydi “Sefam Olsun”
Boluspor Tuzlaspor karşısında ŞARKI hem galibiyetle, hem SAFA’nın olumlu performansı yan yana durunca…
İnsanın oynayası, şarkı söyleyesi geliyor.
Benimkisi de öyle oldu.
XXX
Kadro düzgün, taşlar yerine uygun döşenirse mutlaka karşılığını bulur.
Bu şarkı da olur, alkış da, sevinç gözyaşı da..
Nitekim!
Mutluluktan uçuyoruz ki?
“Üflemeyin sakın dostlar uçuyorum oh oh” şarkısını hatırlıyoruz.
Boluspor, takım oyuncuları koşarak, taşın altından taş çıkararak ve takımdaşlık ruhuyla Yalçın Koşuvak'ın kulağını çekerek rövanşı almış oldular.
Futbolcu bende kalite de var, ruh da var demeye getirdi.
Boluspor’da ne haliniz varsa görün diyen, küsen, dolanan bi topçuya rastlamadım.
Bu maça dair;
Önce oynayalım sonra ne halimiz varsa görelim morali ile çıkmış; iştahlı, hevesli oyuncular gördüm.
Takım ruhu ve bireysel iştah; fizik kalitesini olumlu etkiler…
Bolusporlu oyuncular bulundukları lige yeter de artar…
Fizik ve futbol kalitesi diyerek mevzu ve yer kapmaya gerek yok.
XXX
Ayak sahaya göre değil, yorgana göre uzatılır..
Bana göre mevzu ayağa kafa uzatabiliyor musun?
Yalçın Koşukavak’ın boyu uzun…
“Ekonomik olarak Kocaelispor’un yarısı bile değiliz” gibi laflar edebiliyor.
Boluspor Başkanı Savaş Abak’ın boyu da az değil.
O da durduk yere…
“Biz Hocayı boyunu bizimle uzatsın diye almadık.” derse ne olacak.
Didişmeye gerek yok.
Herkes işine bakacak.
Hoca futbolcusuna dersi anlatacak, futbolcu dersine çalışacak.
Burası Bolu diyerekten; durum, burun karıştırmaya gerek yok.
Elimiz kalem tutuyor.
Sahadaki oyunu, kağıttaki yazıyı okuyabiliyor, sözlerin ne anlama geldiğini anlayabiliyoruz.
Bolu’da da az maz spor yazarı, az maz spor yorumcusu yok..
Kibarlığımızdan değil, şehri ve takımı sevdiğimizden çuvaldız cildimize batıyor.
Kimse kimseyi ateşe atmasın, ateş etmesin..
XXX
Kaleci Çağlar iyi bir kaleci. Ligde her takım onu kalesinde görmek ister
Düzgün bir ayağı, hızlı refleksleri var..
Çağlar'ın öne çıkışları ne kadar yararlı ise bi o kadar da zararlı olmaya başladı.
Yahaya’nın uçurtması kaleyi tutsa; Çağlar şelaleydi.
XXX
Hakan Bilgiç futbolu bilgiçlerinden; mütavazı ve dengeli bir oyun anlayışı var.
Sakin, verimli, taktik sezileri yüksek ve en önemlisi iyi niyetli bir oyuncu.
Tuzlaspor karşılaşmasında kendisi çok verimli oyunuyla alkışladım.
Koşukavak Hoca farkı galiba burda…
Sağ bek Hakan Bilgiç’den bir tek tavşan çıkarmadığı kaldı.
Hakan oyunun kilit isimlerinden biriydi.
Asıl yerinden ayrı; 6, 8 oynadı, 10 bile oynadı diyebilirim. Orta yaptı, kademeye girdi, şut attı..
Oyun kurgusunun baş aktörlerinden oldu.
Futbolun bu ağır abisi, sakin oyunuyla göz doldurdu.
XXX
Takımın tamamı bu maçı alacağız mottosu ile hazırlanmış.
Bu teknik adam dokunuşu kadar, futbolcu karakteri ile de alakalı.
Ben istersem alırım.
Ben istersem kazanırım
Ben istersem galip gelirim gibisinden oynadı takım.
Tuzlaspor, Boluspor’un dişine göre bir takım olarak şehrimize geldi.
Takım çok fırsatlar yakaladı, çok pozisyona girdi ve moral buldu, kendine geldi.
XXX
Takımında kalbi kocaman "SAFA" gibi bir topçun varsa…
SAFA’m olsun oh oh diye mırıldanabilirsin.
Çok fazla detaya, kelimelerle oynamaya gerek yok.
Bu ciğerli çocuk; çok koştu, çok çalıştı.
Çok eksiği olmasına rağmen iyi niyeti onu sahanın iyilerinden biri yapmaya yetti/arttı.
Yorulmak bilmedi, galiba sahanın en çok topla buluşanı ve koşanıydı.
SAFA KINALI, o topu Bİ kontrol edebilse, ayağının dışıyla değil de arzu ettiği şekilde vurabilseydi jeneriklik bir golün sahibi olacaktı.
XXX
Landel, Kayamba, Camara ve Bettaieb’den tek tek bahsetmeyeceğim
Landel iki gol atarak yıldızlaştı.
Kendi kişisel becerisini de katarak iki gol üretti.
Onun saha içindeki vücut dilini ve futbol topuyla buluştuğu anları seviyorum.
Ateşini bekleyen barut misali..
XXX
Adel Bettaieb’e ayrı bir satır açmak isterim VE Yalçın Koşukavak’ın bu çocuğa ihtimam göstereceğinden eminim..
Zira Yalçın Kuşukavak sinekten yağ çıkaracak kadar futbol zeâsına ve tecrübesine sahip bir hoca.
Kadro mühendisliğinden ziyade; şimdilik ve galiba pragmatik bir oyun anlayışı başta takıma, ona ve tabii şehre iyi gelecek.
Koşukavak Hoca; sonuçtan daha ziyade oynanan oyundan keyif alan bir futbol adamı.
Yaratıcı, üretici ve keşfedici özellikleri onu liglerde çok üst düzey takımlarla buluşmasına fırsat vermemiş olsa da;
Boluspor Koşukavak için önemli bir kariyer fırsatı olabilir.
XXX
Takım Tuzlaspor karşılaşmasına “GÖLCÜK” forması ile çıktı.
Arma yeşil beyaz zemin üzerine yeşil ağırlıklıydı.
Onu diyorum!!
Formadaki armanın neden klasik kırmızı beyaz olmadığı şeklinde yorumlar yapılıyor.
Bir de şunu diyorum…
O armayı hiç takmayan, taşımayan, umursamayan profesyonellere ne diyorsunuz.
Ya da demiyorsunuz???
Not: Ben de “KARTALKAYA” forması var arması da üç boyutlu ve çok şık..