İNGİLİZ AJANI NOEL'İN GÜNEYDOĞU'DAKİ ÇALIŞMALARI

Amiral Sir A. Galthorpe 10 Haziran 1919 da Lord Curzon'a bir yazı gönderir. Bu yazıda Binbaşı Noel'in Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu'sunda hangi çalışmaları yapacağını ve bunun sonunda da neler amaçlanıp planladığını anlatır:

“…Binbaşı Noel Kürt şefleriyle görüş birliğine varırsa bundan büyük faydalar sağlayacağını söylüyor. Bunlar İstanbul'da Abdülkadir ve Bedir Han ve daha az önemli bazı kimselerdir. Bunlar şüphe uyandırmamak için Noel'den ayrı olarak Kürt bölgelerine gidecekler. Kürtler henüz Mustafa Kemal'e karşı ayaklanmadı ama Noel bunu sağlayacağından emin…” diye yazar. 39

Yine İngiltere Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlarından Hohler, 21 Temmuz 1919 tarihli bir başka yazı gönderir İngiliz Dışişleri bakanlığına. Bir rapor durumunda olan bu yazısında Hohler de İngiliz Binbaşı Noel için şunları yazar:

“… Benim problemim Kürtler. Noel, Bağdat'tan buraya geldi. … Kürtlerin peygamberi olmak istiyor…

Mezopotamya şimdi bizim olacağına göre ona bir Kürt devleti kurdurup kuzey dağlarını böylece koruyabiliriz. Ancak Kürtlere fazla güvenilmez. Majeste'nin Hükümetinin amacı Türkleri azami derecede zayıflatmak olduğuna göre, Kürtleri bu şekilde harekete geçirmek fena bir plan değil.”40

Noel, Musul'dan hareketinden beş gün sonra Nusaybin'e gelir. Buradaki ahalinin ve aşiretlerin Ermenilerle İngilizleri eşanlamlı olarak değerlendirdiklerini, halkın Türk yanlısı olduğunu hemen anlar. Yörenin siyasi havası hakkındaki görüş ve düşünceleri değişmiştir:

"Birkaç hafta öncesine kadar halkın İngiliz işgaline karşı çıkmayacağının beklenildiğinin; fakat şimdi ise Ermeni iddialarında Paris'te sahip çıkılmaya başlanmasıyla durumun değişmeye başladığını", "bu durumda halka sert çıkılmamasını, bu yöntemin ters tepki yaratacağını", "Kürtçülüğün hiçbir zaman tabanı olmadığını, fakat Ermeni tehdidi ve İngilizlerin Ermeni yanlısı tavırlarının bu insanlarda milli bilincin uyanmasında katkıda bulunduğunu" yazar.

İngiliz Binbaşı Noel, İngiltere'nin Kürt Lawrence'i gibidir. Lawrence, Arabistan'da Araplarla neler yaptıysa, Binbaşı Noel'de Anadolu'nun Güneydoğusunda aynı misyonu yüklenmiş, aynı yıkımı yapmıştır.

İngiliz Binbaşı Noel, bölgedeki gezisine devam eder. Nusaybin'den Mardin'e gider. Burada da arzuladığı ortamı bulamaz Noel'e Mardin'de de halk yüz vermez. Temas ettiği aşiret reisleri de ona soğuk davranırlar. Bunun üzerine Mardin'de de tutunamayan Noel, Haziran'ın başında Karacadağ üzerinden Diyarbakır'a hareket eder. Bu yolculuğu sırasında da yolda aşiretler tarafından durdurulur. Kendisine oldukça kötü davranılır. İngilizlerin ülkeye girmelerini istemediklerini, bunun çok kötü sonuçlar doğuracağını, Müslümanların selameti bakımından kötü gelişmelere gebe olacağı hatırlatılır. Sonra da hemen bölgeyi terk etmesi istenir.

Beklemediği bu durum karşısında oldukça zor durumda kalan ve canını kurtarma derdine düşen Noel de bilindik İngiliz taktiğini uygular. Yalan üstüne yalanlar uydurur. Yalanlarına yeni yalanlar ekler. İngilizlerin de onlar gibi aşiret hayatı yaşadığını, onların halinden çok iyi anlayacaklarını, benzer ve ortak yönlerinin olduğunu söyler. İngilizler de onlar gibi aşiret hayatı ve göçebe olarak yaşadıkları için onlar kadar, şehirlilerin fesadından nefret ettiklerini, anlatır. Bundan dolayı da İngilizlerin bölgeye gelmesinin, onların açısından büyük kazanç olacağını, söyler.

Sonunda da yalanlarla kandırır bazı aşiretlerin adamlarını; canını kurtarır ellerinden. Bu cevap karşısında aşiret liderleri inanmış görünürler Noel'e. O da hayatını kurtararak yola devam eder ve Diyarbakır'a varır. Bu arada da Londra'ya gezisi, yaşadıkları ve gördükleri ile ilgili raporlar verir. Kürtler hakkındaki düşüncelerini belirtir. O şehirdeki (Diyarbakır'da) eşrafın 'istismarcı' ve 'soysuz komplocular' olduğunu söyleyerek daha Diyarbakır'a varmadan Kürtlerle ilgili gerçek düşüncelerini, ortaya koyar. Noel'e göre; Diyarbakırlı eşraf İttihad ve Terakki yandaşıdırlar. Cemiyet ile Fırka'nın mütareke ile birlikte lağvedilmesiyle söz konusu zevat Kürt derneklerine girmişlerdir. Türklerin himayesinde bir Kürt muhtariyetine bel bağlamışlardır. Bu hedeflerine de ulaşamayınca Amerikan Başkanı Wilson'un öne sürdüğü ilkelerin kendilerine yardımcı olacağına inanmaktadırlar.” Noel, Kürtçü derneğin ılımlı üyelerinin İngiltere himayesine ve yönetimine de ikna olabileceklerini” düşünmektedir.

2 Haziranda Diyarbakır'a gelen Noel, burada (Diyarbakır'da) son derece yoğun bir İngiliz aleyhtarlığı ile karşılaştığını, adamlarının halk tarafından tartaklandığını, hakaretlere uğradıklarını” yazmaktadır. Diyarbakır'da 12 gün kalarak büyük bir Kürt isyanı için çalışmalar yapan Noel, orada da umduğunu bulamayınca 14 Haziranda Diyarbakır'ı terk ederek Halep'e doğru yola çıkar.