CHP Merkez İlçe Kongresinde ilçe başkanı seçilen Sayın Ersan Türkoğlu'nun,
CHP Kongresindeki sunum konuşması sırasında salona hitabını duyunca,
Nezahat ve nezaket sahibi bir insan olduğunu fark ettim.
Ve Fakat;
Ersan Türkoğlu..
Kıbrıscık, kadın, arap kültürü, mutfak ve küçük moskova gibi benzetme ve tespitlerinin içini dolduramamış,
Siyaseten ve ziyareten, sığ tespitlerle mevzuyu işin içinden çıkılamayacak hale sokmuştur.
Ülke siyasetine göndermeler yaparken,
Örneklemelerinin sadece Kıbrıscık'la sınırlı kalması, hem yazık olmuş, hem de aileye ayıp olmuştur.
Önceden tanış olduğu bir aile üzerinden, siyaset yapmaya kalkmasını şık bulmadım.
İnsanların kişisel tercih ve inançları üzerinden ideolojik eleştiri çıkarımını beğenmedim.
Yetmedi.!
Bunlar önceden CHP'li idi.
Ama erkek mutfaktan yemekleri getirdi; kritiği midemi burktu, üzüldüm.
Kara mizah gibi bir şeydi bu.
Robot mu getirmeliydi; ne bekleniyordu; şaşırmışım; bu yazıyı kaleme aldım!!!
Mesele dikkatimi çekmişti ve videodan konuşmayı hem izledim, hem dinledim.
Sosyal medyaya da baktım.
Ersan Türkoğlu,
Küçük moskova, mutfak, kadın, adam, arap, Kıbrıscık gibi ortaya karışık kelimeler ve birkaç slogan cümle bırakmış.
İlk tespitim!
Acemi ve duygularına teslim olmuş bir konuşmaydı.
Bu kadarını söyleyip; mevzuyu şuraya getireceğim.
En isabetlisi de belki de bu olacaktır.
Önceki dönem CHP Bolu Milletvekili,
Şimdiki Bolu Belediye Başkanı Sayın Tanju Özcan.
Ersan Türkoğlu'na,
Git.!
“Kıbrıscık ilçesini ve sosyolojisini araştır” diyerek bir ev ödevi vermesini buradan teklif ediyorum.
Böylece?
Hem!
Cumhuriyet Halk Partisi için iyi bir kaynak ortaya çıkmış olur.
Hem de!
Türkoğlu, Kıbrıscık Halkından özür dileme fırsatı bulur.
Kıbrıscık şimdi şunu da merak ediyordur.
CHP Merkez İlçe Başkanı tarafından!!
Övüldük mü.
Dövüldük mü.?
Orası konuşma sırasında askıda kalmış.
Bir berraklık yok.
Bu yazının ana konusu da bu zaten.
Sahi!
Kıbrıscık.!
Övüldü mü?
Dövüldü mü?
Ersan Beyin bu eleştirisinden sonra, mutfaktan yemekleri kim getiriyor.
Yabancı biri kapıyı çaldığında kapıyı ilk kim açıyor.
Kimse kusura bakmasın.
Vakıaya;
Bir eğitimci, bir tv programcısı ve bir yazar olarak iştirak ediyorum.
Bir diğer merak edilen konu da!
Misafir olarak gidilen evin adabı, muaşereti ve mahremiyeti bu kadar açık ve aleni olarak neden ve nasıl deşifre edilir.
Kültürse hadi kültür.
Yazımı sosyolojik, pedagojik, siyasi cümleler kurarak, atasözleri bırakarak bitirmek isterdim.
Bunu yapmayacağım.
Ne yapacağım.
Şunu yapacağım.
Gazi Mustafa Kemal'in bir sözünü buraya bırakmamın uygun olacağını,
Kulağa daha rahat geleceğini,
Muhataplarına ise nasihat yerine geçeceğini tahmin ediyorum.
xxx
“Medeniyetin esası, ilerlemenin ve kuvvetin temeli, aile hayatındadır.
Aile hayatının bozulması, yozlaşması, dejenerasyona uğraması; muhakkak sosyal, ekonomik ve siyasi bozulmaya neden olur”
xxx
Yani..
Yanisi şu.
Aile hayatı özeldir; kamusal alan değildir.
Siyaset kurumu, aileyi çekiştirme yeri hiç değildir.