Tesadüfen gelişen ve hayatın akışını değiştiren bazı şeyler vardır. Bunlar bazen bizi sinirlendirse de bize ve hayatımıza anlam katar, heyecan verir ve renk getirir. Eğer tesadüfler olmasaydı hayatımız tekdüze olmaz mıydı? Bence kesinlikle sıkıcı olurdu. Her tesadüf bizi mutlu etmese de eminim ki her tesadüfün sonunda kendimize bir şeyler katarız. Hem siz hiç yağan yağmurun tüm etkilerini silen güneşe küsen bir bulut gördünüz mü? Ben görmedim aksine yağan yağmur ardından çıkan güneşin sonunda beliren gökkuşağı gördüm. Hayatımızı da bu örnek ile bağdaştırabiliriz. Tesadüfler hayatımıza renk katar kimi pespembe kimiyse kapkara ama eminim ki bir şeyler katar. Umarım yorucu ve bir o kadar da tek düze olmuş olan hayatımızda güzel tesadüflerle karşılaşarak hayatımızı renklendirebiliriz.


Hayat bir haykırıştır duymasını ve yaşamasını bilip sesimizi kesip dinlersek. Anlamak, düşünmek, empati kurmak, anlamsızlıkları bile sevmek. İnsan olmanın farkındalığına varabilmek ve bu yolda azimle kararlılıkla önündeki engelleri putları yıkmak. Yaradılışına uygun olarak insan gibi yaşamak, araştırmak, okumak, gözlemlemek, öğrenmek, sevmek, sevilmek. Dünyanın bir çarkı var yarın çok geç olabilir, ne olursa olsun her şeyden önce insan olmaktır hayatın anlamı.


Elbette bir yerleri kurcalarken ya da başka bir şekilde fotoğraf albümlerinize denk geldiğiniz olmuştur. Anılarınızı zihninizin derin bir köşesinde canlandırmanın verdiği hazla beraber, sayfanın sonuna kadar özünde kısa, mazisinde uzun bir yolculuğa çıkmışsınızdır. Düşünmeye çalışsanız kırk yıl aklınıza gelmeyecek hatıralarınız, o sayfalarda hayat bulmuş, tekrar canlanmıştır. Satırlara işlediğiniz kelimeler yıllar sonra tekrardan yaşatmıştır o anı…


Ben ufacık şeyleri bile köşelere iliştiren bir insan olarak, geçmişimi omuzlayıp gidiyorum geleceğe… Bir nesnenin seneler önce yapılan o anda hissettiğim duyguları hissettirdiğine defalarca şahit oldum. Hislerin her zaman farklı olduğunu, kalbin her zaman aynı ritim de çarpmadığını deneysel olarak ispatlayamam belki ama bana inanın… Yazmasam deli olacaktım” demiş Sait Faik. Ne doğru demiş. Yazın, cümleleriniz devrik olsun aldırmayın. Bir çok yükleminiz olsun nesnelerinizin azlığı sıkmasın canınızı… Bazı güzellikler tek bir yüklemden oluşur. Ben kalemsiz kalınca, dilsiz kaldım. Cümleler her zaman anlatmaz içimizden geçenleri. Yazarken akıp gider duygular…


Dışarı da olan kasvetli havayı birazdan bembeyaz bir güzellik süsleyecek bir fincan kahvemi alıp çekiliyorum köşeme… Bütün karanlıkları bölen bir aydınlığınız olacak inanın.