Şimdi diyeceksiniz ki; bu başlık ne alaka?
Şu alâka!
- Bolu Şehri ve Boluspor Tarihi, efsanelerle dolu.
Yiğit Köroğlu; yıllar önce Bolu Beyine sarmış,
Efsane olmuş,
- Sazıyla sözüyle yedi düvele nam salmıştı.
Köroğlu Dağlarının dili olsa da bi konuşsa..
Diyorum ki;?
- Köroğlu’nun atı bi koşu şehre inse, sazı sinemizi delse bu kadar olurdu.
Ne diyorum!!!
Şunu diyorum?
- Boluspor, deplasmanda Altay’ı yendi atıverdi.
Alınan bu galibiyet gururumuzu okşadı.
Köroğlu aklımıza, sazı kulalarımıza, atı şaha kalktı gökyüzüne ulaştı
Anadolu’nun YİĞİT evlatları, bağrı yanık ŞEHİRLERİ geldi gözümün önüne..
İşte tam da bu sırada!!!
Bir TEŞBİH yakıştırmasında..
- “ALTAY’DAN GELEN YİĞİT” düştü yazımın tam şurasına…
TARİHİ MİSYON
Mevzuya tarihi film boyutunda girecek olursak;
Boluspor, kaleyi içten fethetmiş, kalbimin sağ kulakçığından girip, sağ karıncığıNdaki koltuğuna kurulmuştur.
Böylece;
“Altay’dan gelen yiğit” film olmaktan çıkmış..
Boluspor’umuzun deplasman galibiyetine bahse konu başlık “ŞIK” diye oturmuştur.
O NE ŞIK GOL ÖYLE
O ne şık,
O ne harikulade,
- O ne efsane bir goldü öyle…
Hele!!!
Kayamba’nın ARTİSTİK FANTASTİK golü muhteşemdi.
Hele o gol sevincine de bittim.
Neydi
O RESİTAL…
O RAHATLIK…
Elleriyle yaptığı TAKSİM.
Sahi neydi?
Golden sonra yaptığı, çaldığı enstürman..
Hiç sahalarda görmedim, şahit olmadım.
Ve Fakat.
- Kongo geleneklerine göre SAFAM OLSUN der gibiydi.
Sevimli esmer tenli Kongo’lu Kayamba’nın golüne bittim.
Maçı yazmaya gerek var mı_
Var
Ama gol nerden baksan harikaydı.
BOLUSPOR FUTBOL OYNAMAYA BAŞLADI
Demiştim!!!
Yazmıştım yani?
- Çeneyi değil ayakları çalıştırırsan bu takımı kıvamını bulur demiştim.
Nitekim;
- Boluspor takımını Altay karşısında çok beğendim.
Buradan futbolun beylik cümlelerini kurmaya, kimsenin aklını çelmeye niyetim yok.
Bolusporlu futbolcuların sahanın her bölgesinde iştahli ve verimli oyunundan duyduğum memnuniyeti yazmaya sabırsızlanıyorum.
Kimse ABARTTIĞIMI, OŞARTTIĞIMI zannetmesin.
- Yekten ve birden söylüyorum.
Boluspor takımının zaman zaman oynadığı futbolu, sahaya yansıtmaya çalıştığı karakteri ve futbol aklını MİLLİ TAKIM’ın oyun anlayışına,
- YALÇIN KOŞUKAVAK’ın oyun planlarının içinde, MONTELLA’nın oyun aklının olduğuna şahitlik ediyorum.
Bu takımın bir de saha aklı, playmaker’i, bi harbiden ON NUMARASI olsa diyorum.
Başka bi şey demiyorum..
KONFOR
Ben!
Boluspor yönetiminin konfor alanlarını tesis etmede büyük bir özveri içinde olduğunu düşünüyorum.
- Yönetimin, teknik heyete, futbolculara maddi manevi konforlu alanlar sunduklarını tahmin ediyorum.
Bu futbol iştahı, oyun hevesi, koşusu, presi sadece teknik heyetin verdiği teknik/taktikle olacak şeyler değil.
- Bu futbol iştahının sadece kondisyonla kazanılması da olası değil.
Bu hafta kazanılan üç puanın da, galibiyetin de filmi çekilmiş;
Filmin adı da..
“ALTAY’DAN GELEN YİĞİT” olarak konulmuştur.
İYİLER VE KÖTÜLER
Takım çok koşmaya, pres ve baskı unsurunu kullanmaya, tek top ve yüzü dönük adama oynamaya, çabuk karar verme reflekslerini geliştirmeye, bekleri devamlı ve inatla atak oyunda tutmaya özeniyor.
Kendisine fısıldanan ama çok da kondisyon ve iştah gerektiren bu futbol anlayışına, bir iki kaliteli ayak da elzem tabii..
- Anlık yorgun düşen beden ve kaslar finalde ayağa paslarda sorun yaşıyor.
İlginç top kayıpları ve isabetsiz paslar, tercih hataları sonuca ve duygusal kondisyona olumsuz katkı veriyor.
Bende bu kadar!
Keyifle selam ve dua ile