Geçtiğimiz hafta Iza buğdaylarına ilişkin üretim tarlalarının gelişme durumlarını incelenmesi, Türkiye Yerel Buğdaylar Projesi” çerçevesinde kadın çiftçilerin bilgi birikimlerini derlenmesi ile Türkiye'deki tohumların yok oluş nedenleri ve bunun dünyaya olan etkilerinin araştırıldığı projeler kapsamında Bolu'nun Seben ve Göynük ilçelerinde araştırma gezisi düzenlendi.

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) Bolu Fen-Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Nusret Zencirci, Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü Öğr. Gör. Dr. Elif Başak Aksoy, Uluslararası Mısır ve Buğday Geliştirme Vakfı (CIMMYT) Ziraat Mühendisi Emrah Koç, Bolu Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü Ziraat Yüksek Mühendisi İlknur Özkök Kaşıkçı, Kanada'dan Araştırmacı Gazeteci ve Biyolog Miriane Demees Lemay, BAİBÜ Biyoloji, Fen Edebiyat Bölümü Doktora Öğrencisi Huri Melek Yaman, Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü Doktora Öğrenci Edibe Erdem ve benim katıldığımız bu gezide kadın çiftçilerle, üreticilerle bir araya gelinerek konu ile ilgili sorular yöneltilip bilgiler alındı..

Kanadalı Gazeteci ve Biyolog Miriane Demees Lemay Türkiye'deki genetik çeşitlilikteki erozyonu, tohumların yok oluş nedenleri ve bunun dünya üzerindeki etkilerine ait bilgileri toplarken, Türkiye Yerel Buğdaylar Projesi” çerçevesinde Kadın Çiftçilerin Bilgi Birikimlerini Derlenmesi” kapsamındaki projenin sosyal boyutunu araştıran Öğr. Gör. Dr. Elif Başak Aksoy ve öğrencisi Edibe Erdem kadın çiftçilerle görüştü. Ziraat Mühendisi Emrah Koç Türkiye Yerel Buğdaylar” projesinde bilgileri araştırırken, Prof. Dr. Nusret Zencirci, Dr. öğrencisi Huri Melek Yaman ve Ziraat Yük. Müh. İlknur Özkök Kaşıkçı da Iza çalışmalarını gözlemleyip, diğer buğday türleri ve çiftçilerin çalışmalarıyla ilgili araştırmalarda bulundular.

-Seben ve Göynük'te gerçekleştirilen projeler ve araştırma gezisinin amaçlarına yönelik bilgi paylaşabilir misiniz?

Prof. Dr. Nusret Zencirci; “02-03 Mayıs 2019 Perşembe ve Cuma günü 3 konu için Seben ve Göynük'te gezi yaptık. 1.si, Belediyenin ve üniversitenin birlikte yürüttüğü ‘Iza Projesi' çerçevesinde yürütülen Iza buğdaylarına ilişkin üretim tarlalarının gelişme durumlarını inceledik. Yapılması gereken işler konusunda fikir oluşturduk. 2.si, ‘Türkiye Yerel Buğdaylar Projesi' çerçevesinde kadın çiftçilerin bilgi birikimlerini derlenmesi amacıyla Hacettepe Üniversitesi'nden Prof. Dr. Elif Başak Aksoy hocanın bilgi toplaması için gerekli ortamı oluşturduk ve onun bilgi toplamasına yardımcı olduk. 3. olarak Kanada'dan gelen Araştırmacı Gazeteci Miriane Demees Lemay'in Seben ve Göynük'de ‘Ortadan Kalkmakta Olan Gen Kaynakları'nın' durumunu inceleyip, bilgi toplamasına yardımcı olduk. Miriane Demees Lemay Türkiye'deki gen kaynaklarının ortadan kalkmasının, erozyona uğramasının Dünyanın öteki ülkelerinde yol açacağı sıkıntıları ve zararları tespit etmek amaçlı bir yazı hazırlamaktaydı. Bu yazısını hazırlamasında gerekli verileri toplaması için ona gerekli ortamı oluşturduk. Gereken çiftçilerle, insanlarla görüşmesini sağladık.”

-Yerel Buğdaylarla ilgili yürütülen proje kapsamında şu ana kadar ne tür bir çalışma yapıldı ve nelerin yapılmasını planlıyorsunuz?

Prof. Dr. Nusret Zencirci; Bu sene ‘Tarla Günü' veya ‘Hasat Günü' yapacağız. Selçuk Güçbilmez Beyle ‘Yerel Buğdaylar Projesi' yürütülüyor. Bu proje 65 ilden toplanan buğdaylar temizlendi, içindeki arpası, yulafı, ot tohumları ayıklandı, tekrar alana illere, ilçelere gönderildi. Bizde burada eski su deposunun içinde ektik bunları. O projenin içerisinde Emrah Bey, Elif hoca ve öğrencisi Edibe hanım çalışıyor. Bu proje içerisinde kadınlarımızın tarıma ilişkin bilgilerini derleyip topluyor. ‘Yuvayı yapan dişi kuş!' Biz her ne kadar bu işleri biliyoruz desek de bizim arkamızda her şeyi daha iyi bilen kadınlarımız var. Bolu çevresinde bu konuya ilgi duyan ilçelerimiz ağırlıklı olmak üzere, bu çalışmaları devam ettiriyoruz.”

-Bolu Belediyesi'nin Iza Buğdayı konusundaki görüşleri ve bu konuda yapmış olduğunuz çalışmalarınız nelerdir?

Ziraat Yük. Müh. İlknur Özkök Kaşıkçı; “Biz Bolu Belediyesi olarak doğal, tarihi ve kültürel mirasımızı koruma kullanma dengesi gözeterek sürdürme bilinciyle hareket ediyoruz. Iza'ya sahip çıkmak, koruma altına almak ve Bolumuzun katma değeri yüksek tarım ürünleri arasında yer almasını sağlamak için hem Belediyemiz hem de Üniversitemiz bünyesinde yoğun şekilde bilimsel ve teknik çalışmalar yürütüyoruz. Öncelikle Iza'nın Bolu-Seben coğrafyasına özgü bir tarım ürünü olduğunu tescillemek için Coğrafi İşaret süreci başlattık. 14 Şubat 2018 tarihinde Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitemizle bir protokol imzaladık. Bu protokol kapsamında yer alan maddeler eksiksiz yerine getirilmektedir.”

-Bolu Belediyesi olarak bu protokol kapsamında süreç devam ederken, Bolu il ve ilçelerinde ne gibi çalışmalar yaptınız?

Ziraat Yük. Müh. İlknur Özkök Kaşıkçı; “Süreç devam ederken, 2017 yılında Bolu kent merkezinde ve Seben'de toplam 200 dönümlük bir alanda deneme ekimi yaptık. Çiftçilerimize tohum verdik ve ekmelerine katkıda bulunduk. 28 Haziranda BAİB Üniversitesi ile birlikte ‘1. Iza Buğdayı Paneli' ve ‘Tarla Günü' düzenledik. Yine 5 Temmuzda Seben Belediyesi ile güzel bir tarla gününü de çok kıymetli hocalarımızla ve yoğun bir misafir katılımıyla gerçekleştirdik. Ağustos ayında ilk hasadımızı yaptık, 10 tondan fazla tohumluk Izamız oldu, bu Iza'ların 3000 kg Göynük'e, 240 kg Mudurnu'ya, 4231 kg Seben'e ve 1000 kg.dan fazlasını da Bolu çiftçisine geri alım garantili sözleşme yaparak dağıtımını sağladık. 4231 kg Seben'e ve 1000 kg.dan fazlasını da Bolu çiftçisine geri alım garantili sözleşme yaparak dağıtımını sağladık. Bu çalışma oldukça ilgi gördü, talepler oldukça fazlaydı, Bolu Merkezde, Göynükte, Mudurnu'da ve tohum bankası olacak olan Seben'de toplam 47 çiftçimize 8500 kg tohum dağıtılarak 569 dönüme Iza ekimi sağlandı. Ayrıca Bolu Belediyesi olarak 60 dönüme de kendimiz organik olarak Iza üretimi gerçekleştirdik.”

-Bolu Belediyesi olarak Iza Buğdayı çalışmalarınızdaki amacınız, hedefleriniz nelerdir ve sizce bu konuda önemli olan nedenler nedir? Bununla ilgili bilgi paylaşabilir misiniz?

Ziraat Yük. Müh. İlknur Özkök Kaşıkçı; “Bu çalışmalardaki esas amacımız Iza'nın tanınmasına, çoğalmasına katkıda bulunmak ve ticarileşmesini sağlamak. Biz Iza'yı çiftçimize tanıtıp, yaygınlaştırıp, Tabiatın Kalbi'yle özdeş ekonomik ve ticari bir değere dönüştürmeye çalışıyoruz. Bolu Belediyesi olarak önce çiftçilerimize, ardından ülkemize örnek olmak istiyoruz. Çünkü yapılan bilimsel çalışmalar da gösteriyor ki Iza Buğdayı verimi ve katma değeri yüksek bir tarım ürünü. Biz aynı zamanda belediye- üniversite- yerel işletmeler işbirliğiyle kentimizde Iza ürünlerinin üretimi, satışı, pazarlaması ve tanıtımı alanlarında da çalışmalar yapıyoruz. Şu an Karacasu yolundaki Park ve Bahçeler Müdürlüğü fidanlık sahasına kurulacak olan taş değirmen ve satış ofisinin inşaatı devam etmekte, burada Iza'dan üretilecek bulgur, un, makarna, boza ve erişte gibi ürünleri Bolu'dan tüm Türkiye'ye ve dünyaya ulaştırmak istiyoruz. Bu değerli besinin bilim, tarım, ekonomi ve tıp çevrelerince tanınması ve layık olduğu değere erişmesi için yürüttüğümüz çalışmalar hız kesmeden sürecektir. Bu çalışmaların en önemli ayağı Iza Buğdayına coğrafi işaret alma çalışmasıdır. Iza'nın coğrafi işaretinin alınması hem çiftçimizin, hem yöremizin menfaatlerinin korunması hem de tüketicinin yanıltılmaması bakımından son derece önemlidir.

Devam edecek