İngiliz ve Fransızların karaya çıktıkları ve bu arazide savaşarak öldükleri yer olan Morto Koyu” (Ölüm Koyu) ile 50 bin Fransız askeri anısına dikilmiş Fransız mezarlığının yanından geçiyoruz. Bu yarım adada yabancılara ait 33 mezarlık ve 4 anıtın bulunduğunu yine detaylı şekilde rehberimiz Cemil Kalyoncu'dan dinliyoruz.

Harapkale'yi ve İngilizlerin 33 m. yüksekliğindeki Helles Anıtını” görerek geçiyor, Seddülbahir Köyü'ndeki Seddülbahir Kalesi” hakkında bilgileri dinliyoruz. Ertuğrul Koyu'ndan karaya çıkmak isteyen 3 bin İngiliz askerine karşı, 63 arkadaşıyla 12 saat direnen ve bin kişiyi öldüren Ezineli Yahya Çavuş ve arkadaşlarının yattığı şehitliği, Yahya Çavuş Direniş Anıtını”, 26. Alay Şehitliği” ve Ertuğrul Koyu'nu” görüyoruz. İngilizler tarafından bu koya, Kanlı Koy” denildiğini öğreniyoruz.

Bolu Belediyesi'nin anlaşma yaptığı Alçıtepe (Kirte) Köyündeki Şelale Restoranın nefis öğle yemeğinin ardından, Arıburnu, Albayrak Sırtı'nda bulunan, kucağında yabancı yaralı askeri taşıyan Mehmetçiğe Saygı Anıtı'nda”, bizim askerimizin yüceliğini görüyoruz. Erzincanlı Ömer Çavuş'a ait bu anıt, Mehmetçiğin cesaretini, şefkatini, merhametini ve insanlık sevgisini dünyaya mesaj olarak vermek amacıyla dikilmiş.

Yolumuzun devamında Kanlısırt'a ulaşıyoruz. Yer altı tünellerinden geçerek gelen binlerce Anzak askerleri 6 -7 Ağustos gecesi ulaştığı sırtta, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 16. ve 19. Tümen askerlerinin siperlerine saldırıyorlar ve o gece 1520 Mehmetçiğimizi süngüleyerek şehit edip, 4750 askerimizi de süngüleyerek siperler içinde ağır yaralıyorlar. Askerlerimizden dökülen kan, bu sırtı kana buladığı için buraya Kanlısırt Yazıtı” dikiliyor. Kırmızı Sırt üzerinde doğal halde bulunan Anzak siperlerini ve yer altı tünelinin ağız kısmını görüyoruz. Bu tünel ve siperlere de Kırmızı Sırt Tünelleri”, Kırmızı Sırt Siperleri” deniliyor. Elinde süngüleri olan 10 bin civarında Mehmetçik, makineli tüfeklerle ateş açan Anzaklar tarafından bu Kanlısırt ile kırmızı Sırt'a vuruluyorlar ve Çataldere Şehitliğine” üst üste gömülüyorlar.

Arıburnu Bomba Sırtı'nda, 8-10 metrelik siperler arasında karşılıklı yoğun el bombası muharebelerinin yapıldığı yerden, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 19. Tümeni olan ve Conkbayırı, Arıburnu, Anafartalar bölgesinde yaptıkları muharebelerde, tümünün şehit düşüp yattıkları temsili şehitlik olan 57. Piyade Alayı Şehitliğine” (Şehitler Tümeni) ulaşıyoruz. Bu şehitlikte, 110 yaşında hayata veda eden Gazi Hüseyin Kaçmaz'ın tunç heykeli ile şehitlik rölyefi ve duvarlarla çevrilmiş alan içerisinde, 57. Alay'dan 1817 er ve subayının isimlerinin yer aldığı mezar taşları mevcut.

Son ziyaret noktamız, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşına, çekirdek subay kadrosunu oluşturduğu, askerlere Süngü tak yere yat”, Ben size taarruzu emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Bizler ölünceye kadar geçecek zaman zarfında, yerimize yeni kuvvetler gelecektir. ” dediği, en önemli muharebe alanı olan Conkbayırı'na geliyoruz. Atatürk'ün saatinin şarapnel parçası ile parçalandığı, 1.-2. Anafartalar muharebeleriyle, Conkbayırı süngü hücumunu gerçekleştirdiği yer burası. Atatürk Anıtı'nı” ve Atatürk'ün gözlem yaptığı yerden Anafartalar ovasını, Anafartalar Tuz Gölü'nü, Conkbayırı Mehmetçik parkı Yazıtları'nı” kazılmış siperleri ziyaret ediyoruz.

1915 Yılında sadece Türk askerinin silahından çıkan mermilerin bu topraklarda düşmanı öldürmekle kalmadığını anlatan rehberimiz Cemil Kalyoncu, Yüce Allah, haksız olarak çıktıkları bu topraklarımızda İngilizleri de Fransızları da afetlerle durdurdu diyerek anlatmaya devam etti.

Rehber Cemil Kalyoncu; Yüce Allah, 26 Kasım gecesi düşmanı öyle bir tabii afetle cezalandırmış ki o gece bu tepeler üzerinde muazzam bir sağanak yağmuru meydana geliyor. Burada oluşan seller, Conkbayırı'nda yer alan 3 m. derinliğindeki siperleri aniden dolduruyor. Saat 24.00'den sonra yoğun kar yağışı ve ardından don oluyor. 7 bin İngiliz askeri o gece Conkbayırı'ndaki siperlerde donarak ve boğularak ölüyor. O zaman İngiliz üst rütbeli subay; İnandığımız tanrı bizimde, Türklerinde tanrısı ama haksız olarak çıktığımız bu yerde o Türklerle beraber oldu ve bizi tabii bir afetle cezalandırdı.”diyor.

Rehberimizin dinlettiği, Çanakkaleli Kevser Kemani Hanım tarafından sözleri yazılmış, bestelenip söylenmiş olan Çanakkale Türküsü” ile buralardan ayrılıyoruz.

Çanakkale içinde aynalı çarşı

Ana ben gidiyom düşmana karşı

Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde bir uzun selvi

Kimimiz nişanlı kimimiz evli

Of gençliğim eyvah

Feribotla karşı tarafa, Aynalı çarşıya geçerken gördüklerimiz, duyduklarımız, yaşadıklarımız ve hissettiklerimiz karşısında o yüce ruhlara, şehitlerimize, gazilerimize ne kadar dua etsek, şükranlarımızı sunsak azdır diye düşünüyoruz. Bu topraklarımızın, bu vatanımızın hiç de kolay kazanılmadığını bir kez daha belleğimize kazıyoruz.

Bizlere buraları görme imkânı sağlayan Bolu Belediye Başkanımız Alaaddin Yılmaz'a, Başkan Yardımcılarımız Emine Davarcıoğlu, Zerrin Biçen'e, Kültür ve sosyal İşler Müdürümüz Güler Mert ve ekibine, Rehberimiz Cemil Kalyoncu ve diğer rehberlere, Cengiz Çavuşoğlu ile kaptanlarımıza, işitme engellilerimize bilgileri aktaran Halil İbrahim Uçar'a, çok teşekkür ediyoruz.

Sevgi ve saygılarımla…

Fatma Marmara