Türkiye tarihinin ikinci büyük iç ve dış saldırısı altında. Tam anlamıyla ateş çemberinde! 1918-1919-20 yılları yeniden yaşanıyor. Türk vatanı Anadolu bir hali gibi milletimizin altından çekilmek isteniyor. Sözde aydınların ihaneti haddini aştı. Bölücülerin yuları koptu. Din maskesi altındaki çakallar işgal ettikleri yerlerden her türlü entrika ve oyunlarını sergiliyorlar. Sözde aydınlar, bölücüler, din maskesi altına girmiş simsarlar, sahtekarlar, devletin makamını işgal eden devletin her türlü nimetlerini kullananlar sülükler TÜRKİYE'YE KARŞI İHANETTE BİRLEŞMİŞLERDİR.
TÜRKİYE VE TÜRK DÜŞMANLIĞI BU İHANET ODAKLARININ ORTAK PAYDASIDIR.
Peki, bu düşmanlığın sebepleri nedir? Nelerdir?
En önemli sebebi bunların büyük bir kısmının soyu ve sütünün bozuk olmasıdır.
Bir diğer nedeni gaflet ve delalet içinde olmalarıdır.
Bir diğer nedeni de kalemlerini, vicdanlarını, dinlerini hatta insanlık duygularını satmış olmalarıdır.
Taş kaldırılınca bütün haşarat ortaya çıkar. Birileri Türkiye'de taşları yerinden oynatarak her türlü yılanı, çıyanı, akrebi börtü böceği sokağa salmıştır.
15 Temmuz darbe girişimi başta FETÖ ve işbirlirçisi PKK olmak üzere bütün haşaratın bütün Türkiye'yi ele geçirme, Türk devletine hakim olma girişimidir.
15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesiyle Türkiye büyük bir işgalden kurtulmuştur. İç savaşın tam anlamıyla eşiğinden dönmüştür.
Lakin bu haşaratın bir kısmı etkisiz hale getirilmiş olmakla birlikte bir kısmı tekrar deliklerine girmişlerdir. Çıktıkları taşların altına saklanmışlardır. Kimisi siyasetçi, kimisi hoca, kimisi iş adamı, kimisi hakim, kimisi savcı, kimisi asker, kimisi polis, kimisi memur, kimisi esnaf vs. olarak tekrar deliklerine girmişlerdir. Her taşın altında yine bu haşarat vardır. Yeni bir fırsat kollamaya başlamışlardır. Amaç; Türkiye'yi, Libya, Mısır, Tunus, Irak, Suriye gibi içten karıştırmak, iç savaş çıkartmak ve dış işgale zemin ve ortam hazırlamaktır. Amaç, Türkiye'nin sınırlarını değiştirmektir.
Peki, bu iç ve dış ihaneti Türkiye ve Türklere karşı birleştiren ana sebep nedir?
Bu düşmanlığın ve ihanet odaklarının önce kendi aralarında, sonra da dış ihanetle birleşmesinin ÜÇ ANA SEBEBİ VARDIR:
1-Türk milletinin şanlı tarihi; Orta Asya bozkırlarından gelerek dünyanın en güzel yeri olan Anadolu'ya yerleşiyorsunuz. Burada yaşayan Avrupa Hıristiyan dünyasının en uzun ömürlü, en eski devleti Bizans'ı yıkıyorsunuz. İstanbul'a yerleşiyorsunuz. Yetmiyor, Avrupa'da Almanya'ya kadar ilerliyor, bütün Avrupa'yı boydan boya çiğniyorsunuz. Dört yüzyıl dünyanın en güçlü devleti olarak Orta ve Doğu Avrupa'ya hakim oluyorsunuz. Bütün bunları bizler unutsak da ONLAR UMUTMUYOR… UNUTAMIYOR!
2- Müslüman olmamız. Türklerin Müslüman olması dünyanın kaderini değiştirmiştir. İslam'ı yok olmaktan kurtarmıştır. Bu gün Çin'de, Rusya'da Güney Asya'da, Balkanlarda, Kafkaslarda, Anadolu'da, hatta Kuzey Afrika'da İslam varsa, Allah'ın kelamı okunuyorsa, semalara ezanlar yükseliyorsa bunun tek sebebi Türklerdir. Türk Müslümanlığı da Arap İran Müslümanlığına benzemez. Türk Müslümanlığı Ahmet Yesevi, Hacı Bayram-ı Veli, Hacı Bektaş-i Veli, Yunus Emre Müslümanlığıdır. Saf, arı, riyada ve gösterişten uzak bir Türk Müslümanlığıdır.
İslam dünyası bir vücutsa bunun beyni Türkler ve Anadolu Türkleri, yani Türkiye'dir. O halde Türkiye'nin başı ağrısa, İslam dünyası yataklara düşer. Bunu biz bilmesek de onlar bilmektedir. Onlar UNUTMAMAKTADIR.
3. Bu Müslüman Türklerin Anadolu gibi gerçekten de dünyanın en güzel yerinde yaşıyor olmasıdır. Bu toprakları vatanlaştırmasıdır. Bu topraklar jeopolitik ve jeo stratejik olarak dünyanın en önemli yerindedir. Bu topraklara sahip olan devletler dünyaya hakim olmuşlar, tarihin en büyük uygarlıklarını kurmuşlardır. Bu topraklar büyük medeniyetlerin doğum yeridir. Lakin bu toprakların bir diğer adı da MİLLETLER MEZARLIĞIDIR.
Yani önümüzde iki seçenek var:
Ya dünyada yeni büyük bir medeniyet kurmak ve Türk milleti olarak hak ettiğimiz tarihi yerimize gelmek, ya da MİLLETLER MEZARLIĞINDA YERİMİZİ ALMAK…
Bu, seçim değil KADERİMİZDİR….