Öğretmen öğrencilerinin gözü önünde cebinden parayı çıkarmış,'10 Kasım'ın hürmetine.' Demiş.

Ve sonra Atatürk'ün resmine tükürmüş.

‘Müş', diyorum.

Çünkü ben de Bolu Olay Gazetesindeki habere göre yorum yapıyor,

Ve

Bu yazıyı da 10 Kasım'ın hürmetine yazıyorum.

***

Bu Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı ne be Hocam!

Bu kin bu öfke niye?

Şöyle bir otur soluklan hele, belli ki tükürük bezlerin aşırı salgı yapıyor.

Ağrı da yapar bu meret, kırgınlıkta, ağızda tat bozukluğu da…

Yapılacak tek şey ne?

Tükürmek!

***

Tükür! Ama tüküreceğin yeri iyi bil.

Hatırlatayım; 1699 tarihine kadar üç kıtaya hükmeden ve 24 milyon kilometre kare etki alanına sahip Atam Osmanlı var ya, son dönemlerin de çağın gerisinde kalmıştı.

Topraklarımız elimizden birer birer çıkıyordu.

Ve 1. Dünya Savaşı.

Sonrası malum…

Parçalanmış ve önüne Sevr antlaşması dayatılmıştı.

Önümüzde iki yol vardı.

Ya

Antlaşmaya boyun eğecek bize bırakılan küçücük vatan toprağında

İngiliz himayesindeki gibi bir Hindistan,

Fransız himayesindeki bir Cezayir,

İtalya himayesindeki bir Libya,

Amerikan himayesindeki şu an ki Irak gibi olacaktık,

Ya da

Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale! Diyecek ve bir Bozkurt önderliğinde kurtuluş savaşı başlatacaktık.

***

Bir başkası çıkar mıydı?

Bilemeyiz ki!

Ama O çıktı, yani Atatürk.

Bugün bize siyasal anlamda çoğulcu, tam demokrat anlayışına ve beraberinde getirdiği kazanımlarla bize insanca yaşama imkânı sunan

Ve

Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir birey olarak yaşamamızı sağlayan,

Ve de

İslam Dünyasının en gelişmiş, en demokratik, laik, sosyal hukuk devletini yani Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmamıza vesile olacak olan Kurtuluş savaşını başlattı.

Başlatma samıydı?

Aziz cemaat, kalesinde düşman bayrağı dalgalanan bir millet hürriyetini kaybetmiş sayılır, hürriyet olmayan bir yerde cuma namazı kılmak caiz değildir.'diyen Müslüman Türk Milletinin hislerine tercüman olmasa mıydı?

‘Bu bedene namahrem eli değdi.' diyerek kocasının önünde canına kıyan Ayşelerin, Fatmaların, namuslarına sahip çıkmasa mıydı?

***

Dedik ya hastasın, kırgınlığın da var, ağzının tadı yok,

Tedavi olmalısın.

Tedavinin ilk yolu da ağız temizliği unutma!

Şifa bulman için gerekli olan zamanda ağzında yine tükürük birikebilir.

Tükür korkma!

Ama Atatürk'e değil

Ya?

Üç kıtaya hükmeden; adaleti, medeniyeti, gittiği her yere götüren,

Ama çağın, ilmin, fennin, teknolojinin gerisinde kalarak, Atam Şanlı Osmanlı Devletinin çöküşünü hazırlayan o kafaya…

***

Tükür korkma!

Beraber tükürelim, hem de yan yana.

Ama

Bu memleketin birlik beraberliğe en fazla ihtiyacı olduğu dönemde,

Seni, beni, onu, hepimizi,

Atatürkçü- Abdülhamitçi, Hilafetçi-Cumhuriyetçi diye ayıranlara,

Dün ile bugünü kucaklaştırmayanlara…

12.11.2016

Muharrem Demirel