Bir yılın yorgunluğunu atalım diyerek koyuluyoruz yola. Zor memleketinden, sevdiklerinden, tanımadığın bir ortama hareket etmek. Ailecek biniyoruz arabaya ve Skoda'yı sürüyoruz Antalya yoluna. (Bu arada değer verdiğimiz Bolunun Yener Abisine saygılarımızı sunuyoruz. Çünkü Tempra'yı ve halefi Ford'u gazlamak onun deyimi olduğu için.)

Bir an radyoya elimiz gidiyor ve radyoda Metin ÖZÜLKÜ'nün parçası. Havasına suyuna taşına toprağına, bin can feda bir tek dostuma, her köşesi cennetim ezilir yanar içim, bir başkadır benim memleketim” sözleri arasında yolumuza devam ediyoruz. Ama içimizde buruk bir sevinç. Yola devam ederken parça devam ediyor. “Mecnuna Leylasına erişilmez sırrına, sen dost ararsan koş Mevlana'ya, yeniden doğdum dersin derya olur gidersin, bir başkadır benim memleketim” sözleri arasında bir de bakıyoruz Konya'ya gelmişiz.

Artık Bolu'dan uzaktayız ve meçhule yolculuktayız. Az gidiyoruz, uz gidiyoruz, dere tepe düz gidiyoruz ve sonunda varıyoruz daha önce rezervasyonumuzu yaptırdığımız Hane Family Resort Otel'e. Ne yapacağız diye otelde dolaşırken resepsiyona nüfus cüzdanlarını verirken güleryüzlü resepsiyon görevlileri tarafından hoşgeldiniz, Raif Usta'nın misafirlerisiniz herhalde cümleleri ile buyur ediliyoruz. Siz kahvaltınızı yapın, biz işlemlerinizi yapalım diyerek restauranta davet ediliyoruz. Restauranta iniyoruz bir de bakıyoruz Bolu'nun Yeniçağa ilçesinden olan dostumuz Raif SELKİ bütün içtenliği ile karşımızda. Sarmaş dolaş olduktan sonra Raif Usta'nın misafiri olma ayrıcalığı ile tüm personel tarafından ilgiyle ilk günümüze başlıyoruz. Raif Usta çalışanlara tembih etmiş olacak ki her türlü ihtiyacımızda personel yanımızda bitiveriyor.

O an aklımdan geçiyor. Demek ki uzakta olmak önemli değil, eğer seviliyorsan her yer sana memleket. Bir hafta boyunca otelin bütün imkanlarından en iyi şekilde Aşçıbaşı Raif SELKİ sayesinde yararlanıyoruz.

Güzel bir tatil geçirmemize öncülük eden başta Hane Family Oteli Aşçıbaşı Raif SELKİ olmak üzere, Otelin Genel Müdürü Abdullah YILDIRIM'a ve otelin kısım müdürü Ercan ÇAY ve tüm personele minnettarız.

Bu girizgâhtan sonra gelelim yazımızın anafikrine. Belli zamanlarda belli otellerde tatil yapma fırsatı yakaladım. Gittiğimiz otellerde mutfak personelini sorduğumuzda hakimiyetin Bolu'nun elinden ağır ağır gittiğine şahit oluyordum. Mutfak sanatının ustaları Bolu'dan çıkar tezi kafalardan silinmeye başlamıştı. Aşçıbaşı Raif SELKİ ile yapmış olduğumuz sohbetlerde hakimiyetin yine ellerine geçtiğini öğrenmek beni fazlası ile memnun etti.

Çünkü bir otelin can damarı mutfak. Tabi ki bu nedenden dolayı otelde en önemli insanlardan biri oluyor aşçıbaşı. Tatil yörelerinde Bolu'nun gönüllü elçileri olan aşçıların çoğalması ilimiz tanıtımı için önemli.

Aşçıbaşı Raif SELKİ bir de dip not düşüyor. Abi Bolu'dan gelen her misafiri elimizden geldiğince rahat etmesi için uğraşıyoruz.” diyor. Bir Bolulu olarak bu cümle beni fazlası ile memnun ediyor.

Tatilde Bolulu olmanın ayrıcalığını yaşatacak aşçıların tatil yörelerinde artması dileğiyle…

SAĞLICAKLA KALIN…