Diyorlar ki;
‘İnşallah bu korona virüs illeti bir an önce biter de eski halimize döneriz'
Ama
Temenni de var.
‘Hatalarımızdan ders alarak…'
***
İşte şu içinde bulunduğumuz günler, beraberce içilen KIRK yıllık acı kahvenin hatırına, kılı KIRK yarma, hatalarımızdan ders alma,yardımlaşma, dayanışma barışma günleri.
‘Ben'den ‘Biz'e geçme günleri.
Yıllardır bize hiçbir şey kazandırmayan;
Ama
Bölüp parçalayan, kutuplara ayıran,
Bir ayakta dururken KIRK yalanı sığdıran,
KIRK yıl günahkâr, bir yıl tövbekâr olup, KIRK tarakta bezi olan, çapsız siyaseti masaya yatırma, koronavirüsten uzaklaştığımız gibi bu zihniyetten de uzaklaşma günleri.
De
Kolay değil ki.
***
Güzel günler beklemek öyle kuru kuruya laf ile olmaz.
Ya?
Önce ‘KIRKlanmamız' lazım.
Ülkemizin her bir yanını corona virüsten korunmak için kırkladığımız gibi, birey olarak kendimizi de kırklamamız lazım.
Ama
Bu kırklanmayı da bizden önce, ülke siyasetini yönlendirenlerin yapması lazım.
Hem de tepeden tırnağa…
***
Kolay gibi görünür
Ama
Kolay değildir KIRK yıllık KANİ'yi kırklamak.
Çünkü
Kat kat olmuş
Ve
Her yanımızı sararak tonra haline gelmiş kirlerden kolay değildir arınmak.
***
Önce ihlaslı olmak lazım, sabır da…
KIRK ayrı tastan su dökünmek için yedi ayrı hamamda.
Sonra da
Dökündüğün suyun altında erimesini beklediğin KIRK tuğla…
Yani
Bir iki tas su yetmez bu arınmaya.
***
Bedenimizi, çevremizi kırklamak yeterli mi?
Değil!
Yine kir tutar bu vücutlar, yine tonra olur her bir yanımız.
Onun için bedenimizden, çevremizden önce; aklımızı, ruhumuzu, inançlarımızı, duygularımızı KIRKLAMALIYIZ.
Yoksa
Üzerimize çöken
Ve
Görünmez olan KIRKBASTI/ALBASTI illetinden kurtulamayız.
01.04.2020
Muharrem Demirel