31 Mart yerel seçimleri Bolu ilimizde ve ilçelerimizde neticelendi.
Seçilen Belediye Başkanlarımızı ayrı ayrı tebrik ediyor,
İlimize, ilçelerimize, seçenlere, seçilenlere, vatandaşlarımıza hayırlı olsun diyorum.
Belediye Başkanlarımız, seçim beyannamelerinde yer alan projelerini tek tek hayata geçirecekleri dönem bir nisan tarihi itibariyle başladı.
Rabbim;
Seçilenleri istedikleri oy,
Seçenleri verdikleri oy mesabesinde mahcup etmesin.
Seçimler gerçekleşeli iki hafta,
Yazıma konu mevzu, gündeme düşeli bir hafta bile olmadı.
Bolu Belediye Başkanı Sayın Tanju Özcan, koltuğuna oturur oturmaz!
İsminin gündemde kalacağı çok tartışılacak bir icraata imza attı.
Seçim beyannamesinde söz verdiği bir işi işleme koydu.
Yabancı uyruklulara ayni ve nakdi yardım yapılmasını yasaklayacağım diye oy istiyordu.
İstediği oyların karşılığı olan yasaklama talimatı, ilk işi oldu.
Seçim beyannamesinde de yer alan bu yasağın hayata geçtiği gün;
Dokuz Nisan günü facebook sayfamdan peşi sıra iki paylaşım yapmıştım.
https://www.facebook.com/mustafaNgursoy
"Bolu Belediye Başkanı açıkça ırkçılık ve hukuk tanımamazlık yapıyor.
Ben bu kışkırtmaları Avrupa'daki ırkçı söylemlerden çok iyi bilirim.
CHP hukuk tanımaz başkanına hukuku hatırlatmalı!
Bolu Belediye Başkanı değerleri değersizleştiriyor.
Bolu Belediyesi'nden yabancı uyruklulara ayni ve nakdi yardım yapılmaması talimatı uluslararası bir skandal olarak tarihe geçmiş bulunmaktadır.
Bayrağımızı öpen, Kur'an'a el basıp yemin eden Bolu Belediye Başkanı mültecilere verilen bi tas yemeği kesin talimatı ırkçılığın geldiği ve hortladığı son noktadır."
https://www.facebook.com/mustafaNgursoy
Bolu Belediye Başkanı Uluslararası imaj peşinde.
Bolu Belediye Başkanı ucuz ve ferasetten uzak davranışları ile CHP'ye lider olmanın da peşinde.
Bu ırkçı ve ferasetten uzak Kur'an ve Bayrağımızla bağdaşmayan deneme sürüşleri, meşhur olma girişimleri..
Ekrem İmamoğlu ile olan benzerliği ikiz gibi.
XXXX
Köşe yazarı ve yorumcu Sayın Muharrem Demirel
12 Nisan 2019 tarihli köşe yazısında aynı mevzua tatlı tatlı girişmiş.
İçinden cımbızla aldıklarım var.
Diyor ki; hocamız
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan için.
"Ya!
Zafer sarhoşu?
Ya!
Sağlıklı kararlar verebilecek bir durumda da değil"
İnanıyorum ki iyi bir Akşemseddin, Sayın Tanju Özcan'a, böyle bir zamansız açıklamanın yapılmasına müsaade etmezdi."
Kibar bir dille kaleme alınmış çok manidar ve mühim bir uyarı yazısı.
Yazının tamamını okumak lazım.
XXXX
Bolu Havadis yazarı gazeteci Sayın Mehmet Demirci kendine has tarzı, siyasi repartuarı ve edebiyat dili eşliğinde facebook sayfasından döktürmüş!
"Garibanın yerlisi, yabancısı olmaz!
Gariban her coğrafyada ezilendir.
Bu toprakların büyüklüğü,
Köroğlu'nun soyluluğu,
Yoksula, ezilene sahip çıkmasından gelir.
Parası olan mülteci bizden,
Gariban olanın canı cehenneme anlayışı
Köroğlu dağlarının dili değildir.
Sürme gözlü Ahla'ya söyle Safinaz!
Çöl güneşinden sakladığı teni benim namusumdur"
Safinaz ile sürme gözlü Ahla'sına selam, yazımıza devam!
XXXX
Ulusal gazeteler şunu demiş,
Ulusal yazarlar bunu demiş,
Ulusal köşe başları demiş, dememiş çok umurumda değil.
Herkes bir şeyler yazabilir,
Herkes bir şeyler konuşabilir.
Benim için yerel yazarlarımızın bakış açısı çok daha kıymetli.
Ve elbette ulusal basından önce tepki ve fikir verebiliyor olmak çok daha önemli.
Demem o ki;
Seçim beyannamesinde yer alan bir projeyi uygulamak ne kadar doğru ise.
Yabancılara yardımı keseceğim kestirmesi o derece yanlış bir düşüncedir.
Bu cümleyi Avrupa ülkelerinin bir çoğunda kullanamazsınız, kullandırmazlar.
Bunu seçim beyannamesine koyamazsınız bile.
Zira ırkçılık suçtur.
Nitekim; CHP Sözcüsü Sayın Faik Öztrak; Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın ağzından "Ben Suriyelilere tüm yardımı keselim diye bir şey söylemedim. Suriyelilere belediye olarak yardım etmeyeceğiz ama hiç yardım almıyorsa yardım edeceğiz" konuşmasını içine yumuşatıcı katılmış, yazıklarımızın haklı olduğunu varsayan bir açıklama olarak görüyorum.
Bolu Belediye Başkanı Sayın Tanju Özcan'ı galiba yerel veya ulusal manada gündemde olması onu kesmeyecek.
Sayın Tanju Özcan'ın uluslararası gündem gibi bir gayretinin olduğunu seziyorum.
Neyse bu mevzu başka bir yazımın konusu olacak kadar uzun!
Ne diyordum.!
Şunu diyordum.!
Nedir ne değildir.
Kime ne veriliyor, ne verilmiyor'un araştırması, devlet kurumlarının başı Sayın Vali tarafından yapılacaktır.
Eksiklikler olabilir.
Rakamlar üzerinden yaratılan algıya, yanlış anlamalara sonuna kadar karşı çıkmak doğruları dile getirmek çok mühim.
Sosyal manada rahatsızlık söz konusu olduğunda rehabilitasyon önerilerine sonuna kadar açığım.
Çözümler üretilebilir.
Konuşulabilir.
Tartışılabilir.
Milliyetçilik başım gözüm üstüne.
O şurada bir ayrı dursun.
Onu her daim koruyalım kollayalım.
Üzerinde itina ile duralım.
Lümpen faşizm olarak gelişmekte olan, akli insani ve vicdani olan her şeyi yok sayan,
Avrupa merkezli bu popüler/lümpen ırkçılık,
Türk Milletine layık bir şey değil.
Onu diyorum.
Bir de şunu diyorum.
Bolu,
Belediye Başkanı ile birlikte ismi çok anılır bir il olacak.