Bolu, eğlenceye farklı aktivitelere aç. Bunu herkes konuşmalarında sürekli dillendiriyor. Yapacak bir şey yok, gidecek bir yer yok. Hep bir yakınma barındırıyor cümlelerimiz. Üniversitenin başlaması, öğrencinin şehre gelmesiyle birlikte Üniversiteli Akademik Koordinasyon Topluluğu (ÜNİAK) tarafından Kampüse Hoş geldin etkinlikleri, 9 Ekim'de ünlü müzik grubu Zakkum'un verdiği konser aranan kan gibiydi. Fakat gün olarak Hakkari'de şehit olan askerlerimizi unutup bu eğlenceye katıldık. Unuttuğumuz bir diğer şey vicdanımızdı bana kalırsa… Vatan için kan dökmüş, can vermiş olan askerlerimiz düşünce boyutumuzda sıradanlaşmaya başladı. Orada can veren askerlerimizin vatan için, bizim için toprak olduklarını göz ardı edebilecek kadar umursamaz, kendi eğlencelerimizden başka bir şey düşünemez bir hal aldık.
Kalplerimizi bu kadar soğutan çoğalan şehit haberlerimiz mi yoksa kendinden başka bir şeyi düşünmeyen bireyler olamaya yönelten yaşam mı bilmiyorum. Çevremizde olan insanlardan başka hiçbir şey umurumuzda değilmiş edasıyla yaşadığımız şu hayatta kanayan kalpler aslında biziz. Uzak olunca canımız yanmıyormuş gibi hissediyoruz belki ama hepimiz bu vatan uğruna can verecek gözü karalığa sahibiz. Türk'üz en başta!
Duyarlığımızı kaybetmeden bu vatan için bir şeyler yapmak en azından bize düşen kısmı yerine getirmekle yükümlüyüz.
“Şehit.
Arapça'daki şahit kökünden dilimize geçmiş Allah uğruna canını feda eden öldüğünü sandığımız ama ölmemiş olan kişi.
Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüleler' demeyin. Hayır, onlar diridirler. Fakat siz sezemezsiniz.
Kur'an-ı Kerim
Bakara 154 ”
Milletimizin başı sağolsun.