Önce yeniden yapılan Börekçiler Sokağı düşündüm.
Sonra da tekrar yapılmasını…
Gülmüşüm.
Niye mi?
‘Biri yapıyor, biri bozuyor’ fıkrası gelmişti aklıma.
Şöyle sağ elim ile sol bileğimi iyicene sıktım.
Sıktım ki,
Kendime geleyim, şu geçici dünya işlerinden sıyrılayım
Nerede durduğumun, kimin karşısında olduğumun farkında olayım.
Da
Allah af etsin, olamadım!
***
La mübarek bi dur, bi otur.
Ne mümkün!
Korona morana, yasak masak tanımıyorum, zıran zıran geziyorum, bir oraya gidiyorum bir buraya.
Şu yasaklar bizi öyle bunaltmış ki, bırak Bolu’yu, Türkiye’yi dolaşıyorum.
Anaaa! Bir baktım İzmir’deyim,
Minarelerden ‘çav bella’ ve ‘yuh yuh’ müziğinin çalındığı şehirde…
Konak Meydanındayım, Dini değerlerimize yapılan bu edepsiz hareketi protesto ederken, o an yanımda nur yüzlü beyaz sakallı bir ihtiyar belirdi.
Dedi ki, ‘Aferin evladım, dini değerlerimize ahlaksız şekilde hakaret eden kişi ya da kişileri kınaman hoşuma gitti’
Gururlandım…
Ama arkasından ‘Senin gibi ihlaslı bir insana, camilerin minarelerine parti bayraklarını asanları, camilerde siyaset yapanları, oy karşılığında berat belgesi dağıtarak, cennet satmayı kalkanları da kınamak yakışırdı, kınadın mı?’ deyiverince…
Utandım...
Acı acı güldü ve Maide Süresi 8. Ayeti okudu
‘Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz öfke, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yakışan( bir davranış) dır. Allah’a isyandan sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı hakkıyla bilmektedir.’
Ve
Giderken de ; ‘Yüzündeki maske seni ve senin gibileri korona virüsten korur ama samimiyetsizlik virüsünden korumaz.’ dedi.
Ve de
Hem YUH NEFSİNE uyanlara, hem de YUH NESLİNE uyan şahsıma iyi bir ders verdi.
***
Nasıl oldu bilmem, bir ara İzzet Baysal Anadolu Lisesinin arka tarafında bulunan ve milyonlar dökülerek yapılan yemyeşil futbol sahasına bile gittim.
Gördüm ki, koskoca Bolu’da sanki başka yer yokmuş gibi, sahanın tam ortasına Milli Eğitim Müdürlüğüne yeni bina yapıyorlar.
O an, şimdi Balıkesir İvrindi Belediye Başkanı olan ama daha önce ilimizde Milli Eğitim Müdürlüğü yaparken bu güzelim sahaya bina yapılmasının projesini hazırlayan Sayın Yusuf Cengiz Bey’i.
Ve
‘Saha saha’ diye yırtınan amatörleri, otelcileri
Ve de
‘Bakan yemez, kapan yer’ sözünü hatırladım.
***
Tövbe tövbe, erdim mi ne; ne ara gittim Büyük Kaplıcaya ben de anlamadım, millet namaz da, ben ise kaplıca da…
Mehmet İnceayan Başkanımın ikram ettiği çayı yudumlarken,
‘Başkanım şu koronovirüsten önce kaplıcanın tavanları, duvarları yemyeşil yosun tutmuştu boya badana yaptırıverdiniz mi?
Dinimize göre göbek ile diz üstü arası açık kalmayacak, biz peştamalı belimize doladığımız da kısa kalıyor, aşağıya çekiyorum göbek açık kalıyor, yukarıya çekiyorum mini etek gibi oluyor, dizler açık kalıyor.
Haliyle de dinen caiz olmuyor, yeni peştamallar yeni havlular alıverdiniz mi? Diye soruyorum.
Tam Mehmet Başkanımdan cevap alacakken ‘Allahüekber’ sesi ile kendime geldim. Cemaat oturuyordu.
Ya ben?
Ayağa kalkarken peştamal sandığım pantolonumu aşağı doğru çekiştiriyordum.
***
Hâlbuki ne güzel başlamıştım 74 gün sonraki ilk Cuma Namazına.
Ama
Kabahat ben de değildi, eskiden namaza başlar iken hocalarımız, aramızdan şeytan geçmesin diye,’ Safları sıklaştırın.’ Derdi.
Şimdi ne diyorlar,
‘Sosyal mesafeyi koruyalım’
İşte bu sosyal mesafe şeytana yaradı, şeytan cemaat arasında en zayıf beni görmüş olmalı ki, yuları boynuma doladı, fitne fesada bulaştırdı.
***
’Kıldığımız ay da yıl da bir namaz onu da şeytan komaz.’ Derler ya, aynen bu durumdaydım.
‘Helal olsun!’ dedim şeytana
Hoca efendi ile beraber kıldığım İki rekâtlık bir Cuma namazında, türlü türlü fesatlıklar yaptırtmıştı ya bana.
Ama
Yine de şükrettim O Yüce Yaradan’a.
Ya teravih namazı kılıyor olsaydım?
19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramında İzzet Baysal Caddesine asılamayan Atatürk posterleri ve Türk bayraklarından bir girer, E devlet, eczane arasında dolaşıp duran maskelere, evlerde oturmaktan sinir hastası olan 65 liklere, pek ama pek çok yere kadar giderdim valla.
***
Kıymetli insanlar!
74 gün aradan sonra kıldığım Cuma Namazını aramızda fink atan şeytan yüzünden hakkıyla eda edemedim; Allah beni afetsin.
Ama
Her şeyi benim yaptığım gibi şeytana yıkmayalım.
Şu zor günlerde mecburiyetten dolayı SAFLARI sıklaştıramıyorsak, İmanları SAFLAŞTIRALIM Lütfen.
31.05.2020
Muharrem Demirel