Daha öncede yazmıştım kahkaha aynalarını,

Ya da diğer adı ile yalancı aynaları…

Ve

Akpınar Mahalleli Talat Amcamızın elle çevirdiği atlıkarıncaları, halkacıların tezgâhlarına ise Kulüp, Sipahi, Hisar, Bafra, Yenice, sigaralarına halka atıldığı zamanları

Ve de

Bolu Panayırını…

***

İşte o günlerde ve çocuksu duygularla bizi kılıktan kılığa sokan o kahkaha aynalarının karşısına geçer gülerdik

Birbirimizin o görüntülerine bakıp eğlenirdik.

Kimi ayna, kısacık boylarımızı upuzun yapardı.

Sonra

Bir diğer aynaya geçerdik.

Bir bakardık ki; kafalarımız kocaman,

Ya bir diğeri?

Oldukça zayıf, ötekinde ise şişman…

***

Aynalar çadırından ayrıldığımızda, düşündürmeyen aynalar karşılardı bizi gerçek hayatta.

Ne ise oydu insanlar!

Samimiydiler, içtendiler, göründükleri gibiydiler.

Yani

Devse dev, cüce ise cüce,

Deli ise deli, veli ise veli!

Vezir ise vezir, rezilse rezil!

Zengini bile bir başkaydı; adam gibi adamlardı, nazik ve kibarlardı…

Fakir yine aynı fakirdi.

O fakir ki;

Dişlerinin arasında yine gurur abidesi olan o muhteşem kürdanını eksik etmezdi.

***

Karaçayır'da panayır kurulmuyor artık, aynalar da gelmiyor.

Varsın kurulmasın, varsın gelmesin.

Çünkü

Her bir yanımızda abdalı ata bindirip BEY sandıran, şalgamı aşa atıp, YAĞ kılığına sokan,

Halkçıyı haltçı, haltçıyı halkçı,,dindarı kindar, kindarı dindar, çakalı asil kurt, asil kurt'u ise çakal yapan,

Devleri cüce, cüceleri dev gösteren, vezirleri rezil, rezilleri vezir eden

Ve

Bizleri güldüren aynalar var.

Görüntüler o kadar düşündürücü ve acı ki; artır artırabildiğin kadar.

***

Üç kuruşluk menfaat için eğilip bükülenler, mevki ve makam sahibi olabilmek için el etek öpenler,

Yağcılığı meslek edinenler,

Bu vıcık vıcık yağdan etkilenip, kendilerinden geçenler,

Yalana kırk takla attıranlar, ay çiçeği gibi güneş nerden gelir ise o yana dönen fırıldaklar,

Tavuğu bol kümeslere dadanan kurnaz tilkiler, artan bekleyen çakallar…

Ayna bol; yaz yazabildiğin kadar.

***

Yukarıda da dedik ya; günümüzde yaş arttıkça, hayatı tanıdıkça, kahkaha aynalarına bakmaya gerek duymuyor insanlar.

Çünkü

Yalancı aynalar

Siyasette, ticarette, ibadette, spor da, her alanda varlar.

Görüyoruz

Ve

Yine gülüyoruz.

Hem de çocukluğumuzdaki gülmelerden daha fazla...

Ama tek farkla;

Eskiden olsa ağlarken bile gülerdik,

Ama şimdi?

Gülerken ağlıyoruz…

09.07.2019

Muharrem Demirel…