Grup toplantılarının olduğu Salı günü Ak parti grubuna Erdoğan'ı dinleyip ardından vekillerimizi ziyaret etmek için Erol İpekçioğlu ağabey ile Ankara'ya TBMM'ye gittik

Öncesinde TC'lerimizi vererek kayıt yaptırdık, onayın ardından ziyaretçi kartlarımızı alarak grup toplantısını izlemek üzere salona geçtik.

Grup salonu hınca hınc dolu, ülkenin her yerinden Erdoğan'a destek ve dinlemek için gelmişler.

Erzurum, Tokat, Çanakkale, Konya, Niğde, Kırşehir, Çorum, Giresun, Sakarya…

Erdoğan kürsüye çıkana kadar vekillerine destek veren grupların Erdoğan'ın konuşmaya başlaması ile sloganlar atarak kesmeye başlamaları bir oldu…

Cumhurbaşkanımızın konuşması ağırlıkta çıktığı Afrika turu ve Afrin harekatı üzerine oldu, muhalif medyanın “operasyon esnasında şehit olanların rakamları saklanıyor” iddialarına 41 şehidimiz ve 150 ÖSO askerinin hayatını kaybettiğini söyleyerek nokta koydu.

Grubu izlemeye gelip slogan atanlara çıkışta Erdoğan'ın verdiği mesajları sorsak sanırım çoğu cevap veremeyecektir, burada ana amaç Beka mücadelesi veren ülkemizi ve başkomutanını yalnız bırakmamak, bulunduğu her ortamda destek vermek olarak özetleyebiliriz

Zaten salon küçük, sadece Ankara'dan geleceklerin bile doldurup taşırması muhtemelken yüzlerce km öteden (Erzurum-Çanakkale) gelenlerin başka ne gibi izahı olabilir ki?

Grup toplantısının ardından Meclis katibi MV miz Fehmi beyin odasında biraz dinlendik. Fehmi bey nöbetçi olduğundan yoktu ama danışmanları ilgi ve alakasını eksik etmediler.

Diğer Vekilimiz Ali Bey yurt dışında olduğundan görüşemedik, sanırım Bolu kongresi tamamlanana kadar yurt dışında kalması uygun görüldü J

15 Temmuzda hainler tarafından bombalanan ve o haliyle bırakılan yerleri gezdikten sonra Millet vekillerinin bulunduğu yeni binaya geçtik. Bolu vekillerini göremesek de diğer hemşerimiz Trabzon millet vekillerimize uğrayıp çayını içip hatıra fotoğrafı çektikten sonra Ekonomi Bakan yardımcımız Fatih beyi ziyaret etmek için bakanlığa doğru yola çıktık.

Mecliste dikkatimi çeken korumalardan danışmanlara herkesin vatandaşa nezaket ölçüsünde davranmalarıydı.

Uluslararası platformlarda “güvensiz ülke algısı” için ABD nin konsolosluğunu kapalı tutması, Erdoğan'la demokratik yolarla baş edemeyenlerin kalleşçe suikast dahil yollara başvurabilecek olması güvenliği üst düzeye çıkarmış. Salonda ve dışarıda Erdoğan'a yaklaşmak isteyenler ve aşırılık yapanlara dahi kibarca davranıp uyarılıyor.

Bir diğer dikkatimi çeken nokta grup toplantısını biz balkondan izlerken hemen önümüzde alt katta, arka sıralarda oturan dahiliye nazırımız Süleyman Soylu bey oldu. Konuşmaları ve başarılı operasyonlara imza atmasıyla Milletimizin taktir ve dikkatini çeken Soylu'nun elindeki kalemi çevirmesinden biraz stresli olduğu anlaşılıyordu.

İnşallah söylendiği gibi hanedan ailesi ile sorunları yoktur, dışarıda beka mücadelesi veren milletimizin içerideki hainlere karşı güçlü bir SOYLU'ya ihtiyacı var

Voltaire'nin dediği gibi Ben düşmanlarımla başa çıkabilirim. Tanrı beni dostlarımın şerrinden korusun.”