2011-2012 sezonunda son yıllarda olduğu gibi yine hayal kırıklığı yaşayarak kapattık. Sezon başında 30 futbolcuyla başladığımız ligi A2 takviyeli kadroyla 3 hoca değiştirdik, sonucun böyle olması aslında normal gözüküyor. Birde buna iç saha sendromumuz eklenince başarı beklemek hayalcilik olurdu. Ligin 2. Yarısına baktığımızda ise 6 mağlubiyet iç saha maçlarında yaşamışız 2 karşılaşmada ise galip gelmişiz. Evimizde oynadığımız toplam 8 karşılaşmanın hesabını yapmak iç saha maçlarında bu kadar puan kaybetmek hedef koyan bir takım için başarılı bir sezon geçirmediğimizin kanıtı. Oysa bu yıl takımlar arasındaki futbol oyununa baktığımızda öyle aman-aman oynayan hak ederek zirvede olan takımda yoktu. Geçen yıllardan daha kötü bir sezon geçirdi bütün takımlar. Ama bizim gibi 1 sezonda 34 haftalık maratonda iç sahada oynanan 17 karşılaşmanın 7 sini kaybedip de zirveye oynayan takımda yok. Biz sezon içinde ve sonunda bu kadar puan toplamışsak aslında başarı bile sayılır. Dünyada bütün liglere baktığımızda şampiyon olan takımlar yada zirveye oynayan takımların iç saha karşılaşmalarını en az kaybıyla tamamladığını görüyoruz. Deplasmanda ise aldığı her puan hanesine artı olarak yazılıyor. Bizim ise dışarıda aldığımız puanlar şampiyon olmamıza yetiyordu. Son evimizde oynadığımız Kasımpaşa, Konya, Denizli ve Rize karşılaşmalarını alsaydık şimdi şampiyonluk şartlarını biz söylüyor olurduk. Kaybettiğimiz bu 4 karşılaşma 12 puan eder, var olan 48 puanı da eklersek 60 puan yapar aslında hesap bu kadar basit ama bizde ne yönetim nede futbolcular buna inanmadılar. Koskoca bir sezonu biz taraftarlara iç sahada adeta zulüm yaparak izlettirdiler. Şimdi hesaplar kapandı defterler yırtıldı. Bunlardan ders alıp seneye güzel bir kompozisyon yazalım. Neleri doğru yapmışız neleri yapamamışız bunun muhasebesini yapıp kongre sonrasında yeni oluşturulacak yönetim kurulu aynı hataları yapmamak için önümüzdeki yılın hesabını iyi yapsınlar. Takımın isteklerini fazla bozmadan yapılacak nokta transferlerle bu takımdan ortaya kazanan bir takım yaratılabilir. Şimdi artık her şey önümüzdeki yıla kaldı. Bizlere de yeni oluşacak yönetime başarı dilemekten başka bir şey düşünmüyor. Hayırlısı neyse o olsun. Başarı kişilerin değil yalnızca Boluspor?un olsun