Bu sezon öyle bir lig yaşıyoruz ki anlatılmaz yaşanır. Boluspor'umuz içerde yok dışarıda ise bileği zor bükülüyor. Sezon başından beri dış sahadaki başarımız gerçekten takdire şayan. Ligde topladığımız 40 puanın 26 sını dış sahada almışız bu azımsanacak yâda küçümsenecek bir puan değil. Dış saha galibiyetleri bize ilk altıya tutunmamızı sağlıyor desek yeridir.
Yine böyle bir hafta sonunun son karşılaşması olan Adanaspor Boluspor karşılaşmasını ekranlardan izledik. Geçmiş karşılaşmalarda olduğu gibi ilk prensibimiz akıllı savunma yakalarsak ta atarız felsefesi ile başladığımız bu karşılaşmayı da 3 puanla kapatıp rakiplerimizle puan eşitliğini devam ettirdik. Aynı zamanda da iki Adana takımına da kabul ettirdik.
Peki, iç saha karşılaşmalarında bunu niye yapamıyoruz. Sorun gayet basit aslında. Bizim deplasmanda rakiplerimize yaptığımızı iç sahada rakiplerimiz bize karşı uygulayınca sonuç aynı oluyor. İç sahada kapalı savunma duvarını aşmakta zorlanıyoruz. Kanatlardan destek gelmeyince3 de oyun orta sahaya yâda rakibin ceza alanının ön çizgisi bölümüne sıkışıyor. Bireysel anlamda teknik beceriyi gösterip rakibin direncini de kıramayınca şansımız duran toplar yâda uzaktan atılacak şutlara kalıyor. Bu oyun şeklimizi iç sahada değiştirmedikçe galip gelmemiz gelmemiz gerçekten çok zor.
Örneğin bu haftaki Karşıyaka karşılaşmasını 3 puanla kapatırız diyemiyoruz. Çünkü iç sahadaki oyun formatımız belli sadece kenar beklerimizi kullanıyoruz. Onlarda bir yere kadar orta alandaki yâda hücum bölgesindeki kanat oyuncularımız ya yedek kulübesinde yâda oynayanlar kenardan hücum etmeyi düşünmeyip onlarda orta alana girerek bol bol kalabalık yapıyorlar. Buda rakibin işine geliyor. Sonuç iç sahada oynanan 13 karşılaşma 5 mağlubiyet 5 beraberlik 3 de galibiyet, bu sonuç zaten her şeyi özetliyor. Haydi, bu hafta bizi yanıltında Karşıyaka'yı yenelim, iddiamızı devam ettirelim. Bu taraftara kendi evimizde galibiyeti çok görmeyelim. Bu bilinçle hazırlanalım hafta sonuna diyerek iyi haftalar.