Geçen gün yine düşünüyordum da düşünmek hele ki olayları geniş açıdan düşünmek çok önem arz ediyor gerçekten. Öyle ki bu sayede birçok şeyin önüne geçilebilir.
Ülkemizde yaşanan her olağanüstü olay sonrasında bilindik açıklamalar geliyor kamuoyu önderlerinden. Diyorlar ki: "Toplumumuz bu oyuna gelmesin." Bu çok önemli bir cümle açık ve net olarak. Evet olayın sıcaklığı ve etkileri bakımından bunu ilk başta anlayacak kapasitemiz olmuyor hepimizin de. Çünkü olay gerçekleştiğinde aklımıza oturup mantıklı bir çerçeveden bakmak değil direkt taraflı bir bakış sergilemek geliyor. Bizi buna iten temel sebepler ise -en azından internet kullanıcıları açısından bakacak olursak- her şeye rağmen taraflı yayın yapan internet siteleri, sosyal medya platformlarındaki hesaplar vs. Olayın gerçekleşmesi ile birlikte sanki planlanmış bir şekilde ortaya atılan iddialar, fotoğraflar, videolar bizim olayın sıcaklığı ile birlikte soğukkanlı düşünemememiz ile birleşince ortaya çıkan tek şey kelimenin tam anlamıyla "kaos". Neyse bu konuyu başka yazıda yeniden geniş çaplı ele alacağım.
Son günlerde gerek yazılı gerek görsel gerekse sosyal medya kanallarında paylaşılan şu malum konu: "Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir bitişiğine yapılmış olan çocuk parkı". Tartışmalara neden olan park meğer 23 Nisan 2016 tarihinde yapılmış. Bunu da sağolsun ülkemizi düşmanlara karşı savunan ve koruyan Türk Silahlı Kuvvetleri açıklayınca öğrenmiş olduk. Peki ya aylar öncesinde yapılan bu çocuk oyun alanı neden şimdi dert oldu. Sebebi benim için çok açık. Birlik olmalıyız, toplum bu oyuna gelmemeli diyoruz ya. İşte bir takım şer odaklar bunu istemediği için ideolojik grupların ortak paydada buluşmaması adına her türlü fitneyi sokuyorlar toplumun aklına. Peki ya ne oldu? Aylar sonra ortaya atılan fotoğraflar ve haberlerden sonra yine siyasi gruplar birbirlerine küfürler yağdırdı ve bir grup da bu gazla gitti parkı tahrip etti. İyi mi oldu? Olmadı elbette. Sonuç olarak iki tane salıncak sebebiyle birlik kalmadı. Ha diyeceksiniz ki bu iki salıncak meselesi değil. Tamam kabul. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, Atamızın ebedi istirahatgahının bitişine bu haliyle bir oyun alanı yapılması bence de doğru olmamış. Doğru olmamış diyorum çünkü bu denli yakınına yapılması bana göre orada olması gereken ciddiyeti zedeleyecek bir durum. Bugün kalkıp atalarımızın mezarlarının olduğu Bilecik'te Ertuğrul Gazi Türbesi, İstanbul'da İstanbul'da Fatih Sultan Mehmet Türbesi bitişiğine de aynı şeyi yapsalar onu da doğru bulmam.
Konuya döneyim en iyisi. Aylar sonra birtakım kişilerce ortaya atılıp medya aracılığıyla halkın tahrik olmasını sağlayıp sosyal medya üzerinden tepki kampanyalarını başlatan o ilk gruplar bizim toplumumuzun bir olmasını birlik içinde olmasını istemeyenlerdir açık ve net! Ülkemizin içinde bulunduğu durum ve son zamanlarda gelişen olaylara bakacak olursak da diğer durumlara nazaran daha küçük olan bu tür konular sebebiyle deyim yerindeyse ortalığı karıştıranlar asıl suçlulardır. Ve hassasiyetlerinden ötürü bu tuzağa düşenler ile bu tuzağa düşenlere karşı uyarı yapmak yerine karşı duruş sergileyenler de ne yazık ki şer odakların kirli çarkını çevirmiş oldular. Toplum içine fitne tohumları eken bu odaklar maalesef sizi o parktaki "salıncakta salladılar." Tabi öyle bir fitne soktular ki kimileri bunu sert bir dille eleştirirken kimileri de Atatürk'ün çocuklara olan sevgisi sebebiyle bunun gayet uygun olduğunu söylüyordu. Tabi bunu söyleyenlerin aynı ideolojik düşünceye sahip olması da durumun ne denli önemli olduğunu gösteriyor. Hele ki parkın Atatürk'ün çocuklara armağanı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın 96. yılı sebebiyle çocuklara bir hediye mahiyetinde yapılmış olması da konuyu özetliyor zaten.
Şimdi diyeceksiniz ki: "E kardeşim susalım da her şeyi rahat rahat yapsınlar mı?" Hayır tabi ki. Size susun demem çok saçma olur. Çünkü her şeye rağmen bir düşünceniz var ve bunu korumaya çalışıyorsunuz haklı olarak. Ancak bir şeylere karşı gelirken, tepki koyarken daha dikkatli olunması ve işleyişe uygun hareket edilmesi gerekiyor. Bunun yapılmaması sonucunda düşünceleriniz sebebiyle koyduğunuz tepki toplumdaki gerilimi tırmandırıyor ve artık herkes bu konular yüzünden ayrışıyor giderek. Buna dur demek lazım. Bu konu asla tek yönlü değil elbette ki. Ülkemizin şu hassas dönemlerinde bir eylem icra ederken bunun farklı din, dil, ırk, cinsiyet ve düşüncedeki insanları incitip incitmeyeceği baz alınmalıdır. Aksi takdirde bugün bir çocuk oyun alanı ile gerilen toplum yarın bir ekmeğin gramajı yüzünden, ertesi gün bir çocuğun matematik notu yüzünden gerilecek ve bunun sonucunda toplum yine farklı gruplara ayrışacaktır.
Kısacası şunu söylemek istiyorum. Siyasi düşüncemiz, dinimiz, dilimiz, cinsiyetimiz ne olursa olsun ortak derdimiz vatan, millet olsun. Küçük oyunlara, medya tahriklerine gelmeden olaylara geniş bir pencereden bakarak hareket edelim. "Salıncakta sallanmayın" ve birlikte olalım sadece. Selametle.