Belediye Başkan Yardımcısı Mansur Şen'in odasındayız
Dedim ki;
‘Daha önceki 17 Temmuzlardan tek farkı Haluk Levent oldu, bu günün sanatsal tarafı tamam da, bir panel yapılarak bu gün tarihçiler ile taçlandırılabilirdi.
Kent Konseyi Genel Sekreteri Zuhal Işın dedi ki;
‘Bu da bir adımdır, halkın coşkusunu görmüş olmalısınız. İnsanlar 17 Temmuz'un farkına vardılar.'
Zuhal Hanım'ın söylediği doğru mu?
Doğru!
Ama
Bence Haluk Levent gibi bir sanatçıyı getirebilen belediye, bir tarihçiyi de getirebilirdi.
Bence düşünülmedi.
***
Sonra Sayın Tanju Özcan'ın makamına girdik.
Kent Konseyi Başkanı Haşim Ulusoy konuştu, ardından da Sayın Özcan…
Ve
Konu geldi 17 Temmuz'a…
Tanju Bey sanki eleştirilerimizi duymuş gibi eksikliklerden bahsetti.
Dedi ki;
‘Atatürk'ün Bolumuza gelişi bir gün ile sınırlamayacağız, iki güne çıkarabiliriz.'
Ve
Ekledi;
‘Paneller ve tiyatrolar ile zenginleştirebiliriz.'
***
Ben de nazik bir konuyu gündeme getirdim.
‘Sayın Başkanım, Atatürk'ün Bolumuza ilk adımını attığı yerde bugün Uğur Mumcu Parkı var. Adını değiştirsek, 17 Temmuz Gazi Parkı yapsak. Rahmetlik Uğur Mumcu'nun ismini de başka bir parka versek' Dedim.
Orta da soğuk bir rüzgâr esti.
Tanju Bey güldü
Ve
Dedi ki;
‘Muharrem Hocam beni mi yakacaksın?'
Kibarca dedik ki;
‘Sayın Başkanım ben YAPMAK tarafındayım, YAKMAK tarafında değil.'
***
Sivas'ta Ak Partili bir Belediye Meclis üyesi ‘İstiklal Caddesinin adını, Şehit Muhammed Nursi caddesi olarak değiştirelim.' Diye bir teklifte bulunmuş, bu teklif belediye meclisinden geçmiş
Ama
Valilikçe reddedilmişti.
Teklifleri saçmaydı!
Çünkü
İstiklal Caddesinin Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin kuruluşunun temellerini atıldığı bir yer olarak anlamı vardı.
Ama
Benim teklifim saçma değil; bir anlamı var.
Atatürk, 17 Temmuz ve Bolu'ya ilk adım attığı yer.
Yani
Düşünmeye değer…
***
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Atatürk Bolumuza bir defa gelmiş.
Yani
Kıymetli bir gün…
Bugün ile ilgili vatandaşlarımıza ya da dışarıdan gelen misafirlerimize vereceğimiz hangi mesajlar var elimizde söyler misiniz?
Yok ki!
Benim bu konu da başka önerilerim var.
Mesela
Gazi'nin Bolumuza ilk ayak bastığı yere o karşılanış fotoğrafını koyamaz mıyız?
Anlamlı olmaz mı?
Daha da öteye taşıyayım.
Güzel Sanatlar Anadolu Lisesinden emekli Bizim Akpınarlı Resim Öğretmenimiz Nijat Çelik Hocamız var,
Desek ki, ‘Hocam bu anı ve yeri Rölyef (Kabartma resim sanatı) ile taçlandırsanız.'
Yapar mı?
Yapar!
Mehmet Yücetürk Sanat Merkezinin orada bulunan Köroğlu rölyefi için de gelmiş
Ve
Yapmıştı.
Şimdi de gelir.
***
18.07.1934
Bolu Halkevinde bir gece kaldım. Bolu'nun güzelliğinden, Halk'ın çoşkun sevinçlerinden çok mütehassis oldum.
Gazi M. Kemal
Bu sözü sadece kitaplarda ve 17 Temmuz günü çıkan gazetelerin dışında gören var mı?
Yok ki!
Gazi Paşa'nın bu sözü de, Hıdırlık Tepesi de, Halkevi'nin olduğu yer de mahzun…
Çünkü
Ne
Hıdırlık Tepesi kaldı
Ne de
Halkevi…
Ama
Anılar var, yaşanmışlıklar var.
Demem o ki;
Gazi Paşa'nın Halkevi'ne çıkarken olan fotoğrafını yine rölyef ile yaptırıversek
Ve
Sözünü yazdırıp şu an Fırka Tepesindeki yeşil alan olarak kullanılan yerin tam ortasına koyuversek…
Bakarsınız ardından da aslına uygun bir HALKEVİ binası gelir.
***
‘Her şehrin bir hikâyesi olmalıdır.' Derler.
Bolumuzun da Roma ve Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinden kalma o kadar çok hikâyesi var ki.
Ama
Değerlendiremiyoruz, hikâye değil gerçek olan tarihi ve kültürel değerlerimize bile yeterince sahip çıkamıyoruz.
Kıymetli insanlar!
Dün
Yazılarımız ile Osmanlı yadigârı olan Katırcı Hanına, Bolu Beylerinden Musa Paşa oğlu Mehmet Bey'in mezarına, Hayreddin'i Tokadi Hazretlerinin bulunduğu koruluğa sahip çıkmaya çalıştık.
Bugün de Atatürk'e ve Halkevine…
Çünkü
Dünde bizim, bugün de, ertesi günde; Osmanlı da Cumhuriyette…
21.07.2019
Muharrem Demirel