Sezon başı;

-Başkanımız yönetim kurulumuz iyi, taraftar ise müthiş bu camia şampiyonluğu hak ediyor.

-Kadro olarak iyiyiz, çalışacağız hedefimize ulaşacağız.

-Teknik direktörümüz bizi lige en iyi şekilde hazırlıyor, bu sezon fırtına gibi eseceğiz.'

-İyi transferler yaptık, hocamız iyi, bu sezon o sene bu sene olacak.'

***

Sezon ortası;

-Üzerimize oyun oynayanlar var.

-Düzeleceğiz, hatalarımız varsa bulup üzerine gidecek ve bu camiayı istediğimiz hedefe ulaştıracağız.

-Bizim oramız buramız oynamıyor, biz kendimize güveniyoruz. Bize bu sözleri söyleyen insanları utandıracağız.'

***

Sezon sonuna doğru;

-Sahalar kötü, hakemler adil maç yönetmiyorlar, bizim bakanımız yok.

-Bir anda leş kargaları ortaya çıktı.

-Camiada nifak tohumları ekenler ve laf taşıyanlar var.

-Kötü olmamız için fırsat bekleyenler var.

-Kadro olarak ilk altı içinde olmayı hak ediyoruz. Ama işler istediğimiz gibi gitmedi.

-Bu sezon amacımıza ulaşamadık önümüzdeki sezona bakacağız.'

***

Son 6-7 sene de Boluspor'da görev yapan başkanlar, teknik direktörler, kaptanlar, futbolcular tarafından yapılmış bu açıklamalar.

Yani

Başkanlar, teknik direktörler, futbolcular gelmiş gitmiş, değişmiş,

Ama

Her sezon yapılan açıklamalar hemen hemen aynı, hiç değişmemiş.

Ha değişmeyen bir şey daha var.

Boluspor'un kaderi…

***

Amacımıza ulaşamadığımız her sezon da, bir bahanenin arkasına sığınmış, suçlu aramış ve bu tekrarları yaşamışız.

Ama

Nerede yanlış yapıyoruz diyerek, doğruyu kulüp içersinde bulunan ve başarı ya da başarısızlığa doğrudan etkili ANA UNSUR olan yönetim kadrosu olarak,

Yine ANA UNSUR olan teknik heyet ve futbolcular üzerindeki yönetim anlayışımızı;

Hocayı biz bulduk, transferler biz yaptık, antrenman yaptırmayı, 18 i sonra ilk 11'i belirlemeyi, taktik vermeyi hocamıza bıraktık başarı ya da başarısızlıkta en büyük pay bizimdir.' diyerek kendimizi sorgulayacağımıza;

İhaleyi; başarı başarısızlıklarda doğrudan etkisi olmayan ARA UNSURLARA yıkmışız.

Kimin ne yazdığını, kimin ne söylediğini,

Kimin kiminle gezdiğini,

Kimin muhalefet ettiğini, araştırmak için ayırdığımız zamanı, kendimizi sorgulamak için ayırmamışız.

***

Kısacası;

Yazılanlardan, konuşulanlardan rahatsız olmayalım.

Günü yaşayarak umut tacirliği yapan, hayal satan insanların vermiş oldukları günlük gıdalar zaten bolca var.

Onlar ile mutlu olalım.

Çünkü çalışma şevkimiz için buna gerçekten ihtiyacımız var.

Ama karşınızda durur gibi gözükmesine rağmen, sizin başarınıza katkı sağlayacak olan eleştirililerden de rahatsız olmayalım.

Onların düşüncelerinde doğruluk payı varsa alalım, doğru gelmeyenlerini ise ters motivasyon için kullanalım.

***

Rahatsız olacaksak;

İmkânlarımızın her anlamda daha fazla artmasına,

İyi hocalarla çalışmamıza,

İyi futbolcular transfer yapmamıza rağmen, yıllardır başarıyı yakalayamıyoruz esas bundan rahatsız olalım.

Yani deme o ki;

Çuvaldızı başkalarına batırırken, iğnenin ucunu hafifçe kendimize bir dokunduralım.

Ve

Yönetici değil, yönetme anlayışımızı sorgulayalım.

Çünkü bu sezon hem size inananlarımız var, hem de fırsatımız…

24.03.2017

Muharrem Demirel