“İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal…
İkinci Mustafa Kemal, onu ben” kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir!
O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur.
Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir.
O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz.
Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!”
Ne güzel söylemiş değil mi?
***
Dünün o muhteşem Cihan Devletini yıkan yobaz düşünce, bugün elele vermiş
Hem
‘Benim naçiz vücudum bir gün toprak olacaktır' dediği et ve kemikten geçici olan birinci Mustafa Kemal'i unutturmaya,
Hem de
‘…o, ben değil, bizdir!
O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur.' Diyerek kurmuş olduğu Cumhuriyetini yıkmaya çalışıyorlar
Da
Unutturamıyorlar, yıkamıyorlar.
***
Ne yaparlarsa yapsınlar
Nafile…
Çünkü
O,
“Kaya” gibidir, yerinde ağırdır…
Sallamacılar ise rüzgâr…
Dolayısıyla, rüzgâr ne kadar sert eserse essin, kayadan sadece toz alırmış, o kadar.
***
O çağın gerisinde kalmış yobaz düşünceye
Ve
Bizi Atatürk heykellerinin içine hapsetmeye,
Ve de
Atatürkçülükten geçinmek isteyenlere rağmen, öyle bir işlemiş ki hayatımızın her bir yanına; ölmüyor!
Her 10 Kasım' da daha iri, daha diri, hem de dipdiri olarak
Ve
Ülke olarak, içeride ve dışarı da yaşadığımız her sıkıntımız da, daha heyecanlı, daha kararlı olarak çıkıyor karşımıza.
Birlik beraberlik çimentosu oluyor,
Hayırlı işlerimizde ayaklarımızın altına yol, musibetlerde ise elimize şemsiye olan kol olup, evelallah koruyor.
Tıpkı ikinci Mustafa Kemal'in' ‘…O ben değil, bizdir…'dediği gibi, herkes ona sarılıyor.
***
Ne yaparlarsa yapsınlar, silemezler.
Çünkü
O
Mücadele, bağımsızlık, medeniyet, çağdaşlık, çalışkanlık, üretkenlik, eşitlik olarak yaşıyor.
Çünkü
O
Sevgi saygı, barış olarak karşımızda duruyor.
Çünkü
O
Yaşıyor.
***
O'nun naçiz vücudu, Ankara da, birinci Mustafa Kemal olarak Anıtkabir'de yatsa da…
O
İkinci Mustafa Kemal var ya…
Her 10 Kasım'da,
19 Mayıs olup gençleşiyor,
23 Nisan olup çocuklaşıyor,
29 Ekim olup, Yunus Emre'nin ‘ Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası.' Dediği gibi yeniden doğuyor.
Ve
Türkiye'ye güç veriyor, umut veriyor, güven veriyor.
O
Hayatımızın her alanında yaşıyor.
Ruhun şad, mekânın cennet olsun BÜYÜK ATATÜRK.
09.11.2020
Muharrem Demirel