Geçtiğimiz hafta Camiler ve Din görevlileri haftası idi.
Hayırlı olsun.
Ama bu hafta da ne yapıldı?
Yapılan sadece yemekli bir toplantı ve bu toplantıda Valimiz Sayın Aydın Baruş'un;
‘…Allah bizlere bir irade yeteneği vermiş. Düşünme ve analiz yeteneği vermiş…'
Eğer bağımsız bir iradeye sahip nesiller yetiştiremezsek, başkalarından medet umup, başkalarının kollarının altına saklanıp bu dünyada var olacağını düşünen asalak nesiller yetişir…'
Diye devam eden güzel ifadeleri ve temennileri…
Belediye Başkanımız Sayın Alaaddin Yılmaz'ın;'
15 Temmuz gecesinde camilerden salaların okunmasına öncülük ettiği ve ‘… ‘Kula Kulluk yapmayacak nesillerin' yetişmesinde emeğiniz geçer…' Söylemleri…
Başka?
Bir de Cuma namazında okunan hutbe!
Hani nerede bir bilgi şöleni,
Hani nerede, İlahiyat Fakültesi olan gözbebeğimiz üniversite?
***
Cami insanları bir araya getiren ve Müslümanları en iyi yönlendiren, eğiten, aydınlatan kutsal bir mekân.
Buradan evdeki anaya da ulaşırsın, babaya da, evladının eğitim ve öğretim görmüş olduğu okula da…
Diyanet işleri Başkanlığı ve Sayın Müftülerimiz başta olmak üzere bu kutsal yerlerde görev yapan Din Görevlileri vasıtasıyla,
Ya
Geri kalmış Müslüman âleminde olduğu gibi uyutulan, güçlü devletler tarafından ensesinde boza pişirilen, kullanılan toplumun bir bireyi olursun,
Ya da
İslam'ın nurlu ışığı ile aydınlanmış, AKLIN ve BİLGİNİN ve de İLMİN ışığı altında, dünyaya örnek olan toplumun bir ferdi.
***
İşte bunun içindir ki;
Camiler susmamalı, aydınlatmalı, kimseden korkmamalı, uyumamalı, uyutmamalı, korkutmamalı,
Pasifleştirmemeli, sindirmemeli.
Üzgünüm ama bu yapılıyor,
Çalışalım, korkmayalım, hak arayalım, yanlışlıklar karşısında susmayalım, konuları ana tema olarak işlenmiyor.
Ya?
‘Alnımıza ne yazılmışsa onu yaşarız, kader, takdir.' Diyor.
‘Bugün karnını doyur, yarına Mevla Kerim.'
Ya da
‘Senden kötü olanlara bak haline şükret.' diyor. Müslümanlar tembelleştiriliyor.
***
Dolayısıyla
Akıldan, ilimden ve bilgiden uzak, uyuyan ya da uyutulan Müslümanlar içinden eskisi gibi bir Mimar Sinan,
Eserleri Avrupa üniversitelerinde 600 sene temel kitap olarak okutulan dahi doktor. Fizikçi, bir İbn-i Sina,
Matematik, Jeoloji, Coğrafya, Tıp, Felsefe, Fizik, Astronomi gibi dallarda eserler yazan bir Beyruni,
Matematikçi ve doktor bir Farabi,
Astronomi ve matematik bilgini Ali Kuşçu çıkmıyor.
Bilgisayarı Japon yapıyor, Müslüman kullanıyor, aracı İtalyan yapıyor, Müslüman biniyor, hapı Alman yapıyor, Müslümanlar ise yutuyor.
***
Cami iyi anlatılıyorsa, iyi kullanılıyorsa İLİMDİR
Kubbesi altında idrak edilen hakikatse, gök kubbe altında dünyaya ışık olan MEDENİYETTİR.
Dünya görüşü ne olursa olsun 15 Temmuz darbe girişiminde olduğu gibi insanları ayıran değil, kucaklaştıran bir görevi yerine getiriyorsa BİRLİKTİR.
Ama aynı cami, 15 Temmuz öncesindeki dini bölünmeyi de görmek ve söylemektir.
Çünkü cami inananların boyun büktüğü GERÇEKTİR.
Cami arınmaktır, çalışmaktır, çağı yakalamaktır, güçlü devletler karşısında EZİLMEMEKTİR.
***
İşte bunlar ve bunlar gibi pek çok gerçeğin farkında olmadığımız içindir ki;
Aynı Allah'a, aynı kitaba, aynı peygambere inanan insanlar bir araya gelemiyor,
Uyutulduğumuz içindir ki; İslam coğrafyasında Müslüman Müslüman'ı boğazlıyor,
Uyutulduğumuz içindir ki; İslam âleminde çocuklar anasız babasız büyüyor, insanlar aç sefil, yaşıyor.
Ve ne acıdır
Uyutulduğumuz içindir ki; Müslüman yaşamıyor, emperyalist devletlerin istediği kadar yaşamalarına izin veriliyor.
Bunların farkında olamıyorsak, anlamıyorsak, anlatamıyorsak,
Muharrem Hoca'da borcunu ödemek için ha bankaya gitmiş, ha Camiye…
09.10.2016
Muharrem Demirel