Merhum Süleyman Demirel ve Doğru Yol partisi sürecinde, seçim meydanlarında, otobüs üstlerinde bulunan, en fazla yazışmaları olan bir gazeteciydim. Bolu'da -5-0 beklenti böyleydi. Düzce bize bağlıyken. Tevfik Türesin'e ait TIR'lar meydanda, seçim kazanmak için yerlerini almışlardı. Ankara'da Tunalı Hilmi'nin arka caddesi Güniz Sokakta ki evine de, tesadüfen o yıllarda antikacı dosttum Cafer Bey'in iş yerinin oraya yakın oluşu sayesinde olmuştur. Demirel her ne kadar yok Mason, Rotaryen, 6 kez gitmiş, 7 kez gelmiş, GAP benim GAP'ı kimseye kaptırmam, yollar yürümekle aşınmaz, siyasette 24 saat çok önemlidir vs desekte, siz onun ağzından kötü bir laf duyamazdınız. Benim işcim, benim köylüm, benim memurum diyen Demirel'in, İzzet Baysal'ın takıldığı yerlerde, bizzat takipçisi olduğunu, bunu da; yazı ile belirttiğini unutmamak gerekir. Kim ne derse desin, bir siyaset adamıydı. Günahı ve sevaplarıyla, bu dünyadan bir Demirel geldi ve geçti.
BOLU BAĞIŞCILAR VAKFI VE HALDUN TAŞMAN
12 Haziranda yemek var. Haldun Taşman'ı ve vakfı onere etmek. Şerafettin abimizi, cenaze de, Ahmet Baysal'ın yanında sohbet ederken söylemişti. Bolu'ya gömülmeyi arzu eden Şefik Akman'ın defin işleminde Paşaköyde ki, ayak üstü sohbet. Sonra Ahmet Amcam'a İstanbul'a hafta sonu uğradım. Haldun Bey'den Allah razı olsun. Ahmet Amcam yemeğe katılmadı ama Haldun bey, İstanbul Yakacık'da, Ahmet amcamı ziyaret etti. Bazı gazeteci diye çıkan, tarih bilgisi yoksun arkadaşımız, keşke anlamadan suçlayıcı yazılar yazmasaydı. Bu karalamalar nedeniyle, kendisini haksız yere üzdüğümüz Haldun bey; sizler vakıf geleneğini ve dışardan Bolu'muza ne yapabiliriz sevdasındasınız. Sizler sayesinde Bolu yol almaya devam edecektir. Yeter ki, sizler desteğinizi, sevdanızı Bolu'dan çekmeyiniz. Lütfen densiz gazeteciyim diyen, karalayan insanlara da, prim vermeyiniz.
BONZAİ-UYUŞTURUCU-BOLU
Kaçakçılık Şube de çalışan Kadir Baba(tecrübe ve yaşından dolayı ) ve Şükrü Bey'den uyuşturucu konusunda, zaman zaman sohbetlerim oldu. Duyarsız kalan biz gazeteciler, algılayamasak da bu konuda da, İçişleri Bakanlığına rapor hazırlayan birisi olarak, gelinen noktanın, yavaş yavaş içimize sindirildiğini, bali-esrar cigara arayışlarının, bonzai'ye doğru kaydığını, gelen son haberlerden anlamaktayız. Benim evladım kullanmaz demeyiniz. Lütfen çocuklarınızda bir değişim olursa lütfen ama lütfen bildiriniz. Yarın geç olacak, belki de, evladınızı göremeyeceksiniz. Ölmüş olacak, siz hayata tutunmakta yardım etmezseniz. Vakit henüz varken... Ve sevgili basın camiası arkadaşlar, sizlerde bu konuya lütfen eğilin yazılarınızda...