Bayilerde otomobil bulmak zor, bayilerde olmayan sıfır km araçların büyük oto galerilerde daha pahalı olarak satıldığı haberlere düştü, sıfır otomobil karaborsa durumda.
Bir tomar paranın fotoğrafını çekip “para var ama araba yok” diye sosyal medyaya yüklemişler, 2. El otolarınız peşin para alır ilanı.
Faiz yüksekken de, düşük olup dolar çıkınca bile oto satışı engellenemiyor...
Hal böyleyken millet ittifakından ortak Bolu Saadet partisi “yetti artık bu polemikler otopark istiyoruz” diye Rap şarkı yaparak eleştiride bulundular.
Profesyonel şarkı ve klip çekmişler, ortak ittifak adaylarından Bolu’yu kurtarmak istediklerini belirtmişler.
Hadi Cumhur ittifakı kurtarmak istiyor da ortak seçtikleri ittifak daha 3 sene olmadan neden kurtulmak istiyor anlamadım.
Eskinin lüksü şimdinin zaruri ihtiyacı olan otomobillerin istilasını otopark yaparak çözebilir miyiz? Mesela Cami değil de o alana otopark yapılsa kaldırımlarda çekili araç olmayacak mıydı?
Meydana dönüştürmek için eski katlı otopark yıkılmasa Saadet yine klip çeker miydi?
Nüfuslar hızla çoğalıyor, bir evde artık 2 otomobil normal olmaya başladı, bu istilayı otopark yapmak ya da yeni binalara yer altı garaj şartı koyarak çözmek zor, şehri sıkışmışlıktan kurtarıp açmak gerekiyor.
Sıkışıklıktan patlamak üzere olan İstanbul’un yeni şehir doğumuna yardımcı olmak için kanal projesi düşünüldü. (sahi, ulusal konulara parmak basmayı seven başkan Özcan acaba kanal İstanbul için ne düşünüyor?)
Bolu da artık kabına sığmaz oldu, eski başkan yeni belediye binasını başka yere yapacaktı maliyet finans hesabına yenilip olduğu yere yaparak şehri genişletme fırsatını kaçırdı.
Şimdi yeni başkan stadyumu aynı hesaptan dolayı olduğu yere yapmak istiyor. Şehri tek noktada toplayıp içinden çıkılmaz trafik ve insan yoğunluğuna mahkûm ediyoruz.
Her şehir batıya doğru organik olarak genişler, bu müteahhitlerin güneşi yakalama çabasıdır, tamamen finansla alakalıdır.
Kamunun ise öncülük yaparak finansı ikinci plana alarak 50 yıl sonranın yaşanabilir şehrini planlaması gerekmektedir.
Bolu maalesef dar bir çemberin içine sıkıştırılıp duruyor.
Hasan Perçin