Covit-19 salgını nedeniyle herkes evinde, köyünde.

Psikolojisi zor bir dönemden geçiyoruz.

Bu salgın marifetiyle, evde, iş yerinde, sokakta, köşede, bucakta, karantina altında çok farklı duygularla cebelleşiyoruz.

Evde Kal günlerinde, insan olarak en fazla manevi desteğe ihtiyacımız olduğu günler bu günler.

Dün aşçılık camiası için buruk bir gün yaşandı.

Bayramın gurbette geçeni sordur.

Bayram kutlamak içindir.

Bayram; hısım, akraba, eş, dost ve yakın çevre ile kutlanırsa bayramdır.

Bayram memleket hasreti yaşamadan, memleketinde kutlanırsa bayram olur.

Bayram her insan için mühimdir.

Gurbette bayram kutlayan meslek gurubu hangisi diye sorsalar.

Aşçılar, şefler ve paydaşlarıdır diye kestirip atarım.

Bunu nereden bilirim.

Mengen Aşçılar Diyarıdır da, oradan bilirim.

Nisan ayının ve baharın yarısını geçeli daha bir gün oldu.

15 Nisan Aşçılar Bayramı kutlu oldu mu? Kutlandı mı bilmiyorum.

Aşçılar buruk.

Aşçılar evlerinde yalnız.

Aşçılar bugün evlerinde ve bugün herkes gibiler.

Eş ve çocukları ile ilk defa bir bayram gününde olmalarına rağmen durgunlar.

Süreci tevekkül ve sabırla idrak etmeye, kendi platformlarında birbirlerine maddi ve manevi destekle, evde ve ayakta kalmaya çalışıyorlar.

Ve Fakat

Bu defa çok garip bir durumla karşı karşıya aşçı ve şefler dünyası ve paydaşları.

Gurbete dair dizdikleri duygusal cümlelerin yerini, geleceğe dair belirsiz beklentileri aldı.

Aşçılar, şefler, garsonlar evlerinde.

Hiç olmadıkları kadar çocukları, aileleri ile birlikteler.

Halbuki ne çok arzu etmişlerdi, eş ve çocukları ile geçen bir bayramı.

Ne çok özlemişler, ne çok hasretini duymuşlardı birlikte olmayı, kalmayı, oynamayı.

Şimdi ne zaman işe döneriz,

Ne zaman ülkemize uçaklar iner,

Ne zaman oteller açılır,

Ne zaman işletmeler elemanlarını geri çağırır, onu düşündeler.

Kısacası korona musibeti ne zaman defolup gider, Bu şer ne zaman hayr'a döner, onun beklentisi, idraki ve inancı içindeler.

Sayfalarından takip ettiğim çok aşçı ve şef var.

Onlar beni takip ediyor mu.! Benden haberleri var mı? Bilmem.

Ben onların her zaman farklı olduklarını biliyor, onların her zaman farkında ve yanlarında olduğumu, bu yazım vesilesiyle de bir kez daha hatırlatmış oluyorum.

Aşçılarımız, şeflerimiz,

15 Nisan Aşçılar Bayramını yaşayamadılar.

Aşçılar Bayramı az önce yanlarından geçip gitti.

Bu seferki bayramı da Korona Covit-19 aldı.

Bu defa otellerin, restaurantların ocağında değil, evlerinin mutfağında kaldılar.

Günün nerede ise 14-16 saatini iş yerinde geçiren aşçılarımız için, kısa süreliğine evde dinleniyorlar diye temennide bulunuyorum.

İnşallah,

Ülkemiz ve Dünya bu Covit-19 belasından tez vakitte kurtulur da!

Hayat normale döner.

Aşçılarımızın o benzersiz yemeklerini tatmaya başlar, benzersiz servis teknikleri ile kendimizden geçeriz.

Korona Covit-19 ile birlikte her şey karma karış oldu.

Akıl yürütemediğimiz bir süreci hep birlikte yaşıyoruz.

Covit-19 turizm sektörünü ve bağlı çalışanlarını fena hırpaladı.

Hayat tarzımız tamamen değişti.

Sosyal alışkanlıklarımız,

Dini vecibelerimiz,

Çalışma saatlerimiz,

Geçim kaynaklarımız,

Mekanlarımız ya değişti, ya sekteye uğradı.

Ya yok oldu.

Ya da mazi oldu.

Dünya ağır bir imtihandan geçiyor.

Ülkemiz, vatandaşı, çalışanı, yaşlısı, genci, emeklisi ile büyük bir sınavdan geçiyor.

Şimdi fedakarlık, sabır ve tedbirlere uymakla geçireceğimiz bir karantina dönemi yaşıyoruz.

Elbette bu günleri hep birlikte aşacak ve birlikte başaracağız.

Devletimiz, tüm bakanlık ve bağlı birimleri ile büyük bir hassasiyet ve ciddiyetle büyük bir mücadele örneği sunuyor.

İşletmelerin, çalışanların, çalışamayanların, vatandaşın yardımcısı, destekçisi olmaya büyük bir seferberlik örneği gösteriyor.

Korona insanoğlunu eşitledi.

Meslek, statü, makam, mevki, dil, din, renk, ülke ayırt etmeden bulaşıyor.

Sirayet ediyor, öldürüyor.

Şurasını asla atlamayalım.

Evde Kalmalıyız.

Karantina ve izolasyon kurallarına harfiyen uymalıyız.

Kutlamaların,

Yaş günlerinin,

Nişanların, düğünlerin,

Buluşma ve kavuşmaların,

Kermeslerin, toplantıların, göz zevkimizi taçlandıran ihtişamlı menüler gitti.

İnsanlar asıl kabuğuna çekildi.

İnsan med-cezir'i yaşıyor.

Sanki hiç yaşamamışız gibi olduk.

Lüks otel, restaurant, lokanta, işletme ve kafeler yetim,

Çatal, kaşık, servis tabağı, su bardağı öksüz,

Soğan patates bıçaksız,

Burunlar kokusuz,

Diller tatsız kaldı.

Korona Covit-19 ne kutlanacak bayram, ne tadılacak tat, ne de koklanacak koku bıraktı.

Sosyal ilişkiler sıfırlandı.

Sosyal mesafe diye bir şey çıktı.

Güzel bir akşam yemeği, sosyal mesafeyi kısaltırken,

Covit-19 pişmiş aşa su kattı.

Uzaklaştık.

Her zaman olduğu üzere yazımın sonuna geldim.

Beni hatırlar mı? Unuttu mu? Bilmem. Eskisi gibi sosyal tesislerimize uğramıyor. Yok yok şaka ve biraz da sitem tabii.

Çok yoğun bir iş süreci, yeni kurulan dünya markası işletmesi, dernekler, sosyal ve kültürel etkinliklerinden vakit bulamayan,

Ve dahi; sektörün en sevilen şahsiyetlerinden biri olan;

Değerli Öğrencim;

Tart Dünyası Genel Müdürü

Tafed Başkan Vekili Mustafa Erol'un 15 Nisan Aşçılar Bayramı mesajı ile nokta koyuyor, kapanışı ona bırakıyor, gözlerinden öpüyorum.

-Bayramı gurbette gurbet acısı ile yaşayan, çocuğunun hastalığında büfesinde bekleyen,

Hastalığında, arkadaşlarını yalnız bırakmamak, yada kaygıdan dolayı rapor isteyemeyen,

Evine, işyeri çalışma şartlarına göre misafir kabul edebilen,

İş yerlerinin, otellerin restaurantların fedakar savaşçıları, 15 Nisan Aşçılar bayramımız kutlu olsun.

Umarım daha adil daha elele evine ekmek götürme derdi yaşamayan meslektaşlarımın,

Daha güvenilir bir sektör beklentisi ile yaşamaya çalıştığı sektörümüzde

Mutfak emekçilerinin gerçek bayramı olur, bizler de akın akın kutlama yapabiliriz.

Mutfaklarımıza emeği geçen bütün dostlarıma, meslektaşlarıma selam ederim.